ABD temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Amerikan heyetini kabulünün ardından, Brookings Enstitüsü’ne geçti. “Küresel Sorunlar ve Türkiye’nin 2023 Hedefleri” başlıklı bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı, konuşmasına Diyarbakır’daki terör saldırısında hayatını kaybeden polisler için başsağlığı mesajı ile başladı.
"Çeşitli kılıflar altında himaye gören terör maalesef aldığı bu cesaretle ülkemizi, vatandaşlarımızı hedef almayı sürdürüyor. Bizim buna tahammülümüz kalmamıştır” diyen Cumhurbaşkanı, bu saldırıların Avrupalı ülkeler başta olmak üzere tüm dünyanın PKK terör örgütünün ve uzantılarının gerçek yüzlerini görmelerine vesile olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kendi ülkelerine yönelik terör tehditleri karşısında tüm hak ve özgürlükleri askıya alacak düzeyde sert önlemlere başvuranların, ülkemizdeki demokratik standartlarla ilgili söyleyecekleri bir şey olamaz," dedi.
“Türkiye ile ilgili iddialar asılsız”
Uluslararası toplumun, eli kanlı diktatörleri durdurmak bir yana, gözünü kırpmadan masumların kanını akıtan teröristlere 'terörist' demekte bile zorlandığı bir dönemden geçildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı, “İnsan hakları ve demokratik standartlar bakımından Türkiye'ye yönelik asılsız iddiaları üzülerek takip ediyorum,” diye konuştu.
Türkiye’nin 2 milyon Suriyeli’yi kabul ettiğine de dikkat çeken Erdoğan, Avrupa ülkelerine de seslendi ve “Bu insanların sorunlarının ‘Nasılsa onları kabul eden ülke var’ denilerek görmezden gelinmesini de doğru bulmuyoruz," dedi.
Erdoğan ayrıca, “Eğer Esed giderse bunun yerine kim gelecek, bu soruyu soracak kadar, gerçekten ülkelerin yönetiminden bihaber olanlar var, bu dünyada" eleştirisinde bulundu.
Cumhurbaşkanı, Türk-Amerikan ilişkileri ile ilgili de PYD üzerinden mesaj verdi.
“Şüphesiz bazı meselelerde görüş ayrılıkları olabilir” diyen Erdoğan, Türk-Amerikan ilişkilerinin bu sıkıntıları diyalog yoluyla çözebilecek derinliğe ve güce sahip olduğunu dile getirdi.
“PKK, DAİŞ’le mücadele etmiyor”
Cumhurbaşkanı, "PKK'nın DAİŞ'le mücadeleye katkı sunduğu propagandası maalesef alıcı bulmaktadır. Böyle bir durum yoktur. PKK'nın kendi ajandasını uygularken yaşadığı çatışmalar dışında DAİŞ'le en küçük bir mücadelesi söz konusu değildir, bunlar yalandır,” diyerek de ABD ile gerginliğe neden olan endişelerini tekrarladı.
Cumhurbaşkanı Rusya ile ilişkilere de değindi ve Türkiye’nin Rus savaş uçağını düşürmesi sonrası zora giren ilişkiler için çağrı yaptı. Erdoğan, Türkiye ve Rusya aynı coğrafyada yüzyıllardır birbirleriyle etkileşim içinde olmuş önemli ülkelerdir. Bölgede yaşanan sorunlar ülkelerimiz arasında işbirliğini zorunlu kılıyor. Rus muhataplarımızın bu gerçeği görmelerini, ilişkilerimizi bu bağlamda değerlendirmelerini bekliyoruz," dedi.
"Teröriste özgürlük olur mu?"
Türkiye'deki terör eylemlerini gerçekleştiren teröristlerin iadesi de gündeme geldi. Erdoğan, konuyla ilgili olarak "Güçlü bir işadamımızı öldüren bir terörist, şu anda Brüksel'de elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor. On yıl oldu, biz kendisini istedik ve bu isim hala bize teslim edilmedi, teslim edilmiyor. Bunu, kendileriyle biraraya geldiğimizde söylediğimizde aldığımız cevap şu; 'Biz, özgürlüklerden yanayız'. Bu nasıl özgürlük? Teröriste özgürlük olur mu? O, öldürülen insanın hakkını kim alacak, kim savunacak? Nasıl bir özgürlük bu? Bunu, düşünce özgürlüğü olarak bize tanımlıyorlar," diye konuştu.
"Erdoğan'a karşı illegal bir görüntü sergiliyorlar"
Erdoğan, Türkiye’de basın özgürlüğü ile ilgili bir soruyu da yanıtladı ve Türkiye'de cezaevlerinde anayasayla teminat altına alınan basın hürriyeti kapsamında hükümlü ve tutuklu hiçbir gazeteci bulunmadığını söyledi.
Erdoğan, "Bunlar, buralarda çok farklı şekilde ifade ediliyor. İçeri girerken, orada bazı bağıran çağıranları gördüm. O bağıran çağıranlar da bu işi bildikleri için bağırıp çağırmıyorlar. Türkiye'de ilk defa yapılmış, halkın seçtiği cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 52 ile Cumhurbaşkanı seçilmiş olan Erdoğan'a karşı burada illegal bir görüntü sergiliyorlar," dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması boyunca Brookings Enstitüsü önünde protestolar yaşandı. Kürt gruplar, Ermeni gruplar, Af Örgütü eylemcileri ve Erdoğan yandaşları arasındaki gerginlik karşılıklı atışmaya dönüştü. Cumhurbaşkanlığı korumaları ile katılımcılar arasında zaman zaman arbede de yaşandı.
