Erişilebilirlik

Türkiye Dış Politikada 'Ortadoğu' Sıkıntısı Yaşıyor


Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı TESEV, 16 ülkede "Ortadoğu'da Türkiye Algısı" araştırmasıyla Ankara'nın izlediği dış politikayla geçtiğimiz yıl 'bölgedeki en sevilen ülke' özelliğini koruyamadığını ortaya koydu. Kadir Has Üniversitesi'nce açıklanan "Türk Dış Politikası Kamuoyu Algısı-2" araştırmasına göre ise, Ortadoğu bölgesine yönelik mevcut dış politika Türkiye kamuoyunda 'başarısız' görülüyor.
TESEV, KA Araştırma Şirketi’nin katkısı ve Friedrich-Ebert-Stiftung Derneği’nin desteğiyle 2011 ve 2012 yıllarında gerçekleştirdiği "Ortadoğu'da Türkiye Algısı" araştırmasını 2013 yılı verileriyle güncelledi. Bu yılki araştırma, 15 Ağustos-13 Eylül 2013 tarihleri arasında 16 ülkede 18 yaş üstü 2 bin 800 kişiyle telefonda gerçekleştirildi. Böylece bölgede Türkiye hakkında ne düşünüldüğü konusunda ortaya son 3 yıllık karşılaştırmalı veriler çıktı.

TESEV'in yayınladığı "Ortadoğu'da Türkiye Algısı - 2013" araştırma raporundaki temel bulgulara göre, Türkiye'nin bölgede daha büyük bir rol oynamasına yüzde 60 oranında destek verilmesi söz konusu. Ancak Türkiye'nin rolüne ilişkin bu destek, Mısır ve Suriye'de oldukça düşük oranda. Geçtiğimiz yıl Mısır'da Türkiye'ye destek oranı yüzde 84 iken bu yıl bu oran sadece yüzde 38. Suriye'de ise bu yıl Türkiye'ye yüzde 22 oranında destek verildiği gözlendi.

Türkiye, 2011 ve 2012 yıllarındaki araştırmalarda, Ortadoğu bölgesindeki en sevilen ülkeydi. Ancak bu yıl yüzde 67 oranıyla Birleşik Arap Emirlikleri en sevilen ülke oldu. Yüzde 60’la Suudi Arabistan ikinci sırada yer alırken, Türkiye yüzde 59’la üçüncü sıraya geriledi.

Türkiye'yi, Ortadoğu bölgesinde demokratik bir ülke ve ekonomisi itibariyle model görenlerin oranı ise yüzde 51 olarak belirlendi.

Bölgede, 2011 yılından bugüne tehdit algısı ise değişmemiş görünüyor. İsrail, en tehdit edici ülke olarak görülürken, ABD de ikinci sıradaki yerini koruyor.
Kadir Has Üniversitesi de, "Türk Dış Politikası Kamuoyu Algısı-2" araştırması sonuçlarını açıkladı. Türkiye'de 18 yaş üzerindeki katılımcılara Türk dış politikasıyla ilgili olarak Suriye, Mısır gibi farklı başlıklar çerçevesinde sorular yöneltildi. Sonuçta, Türk kamuoyunda Türk dış politikası yüzde 38.9 oranında 'kısmen başarılı' bulundu. Dış politikayı başarısız bulanların oranıysa yüzde 36 oldu. Türkiye'nin, Ortadoğu bölgesinde izlediği dış politikayı 'başarısız' görenlerin oranı ise yüzde 43.6 olarak belirlendi. Ortadoğu bölgesini başarılı bulanların oranı yüzde 26.7 iken; bu konuda kararsız olanların oranı, yüzde 29.7 olarak tespit edildi.

TESEV: Sonuç şaşırtıcı değil

TESEV Dış Politika Direktörü Sabiha Şenyücel Gündoğar, Amerika'nın Sesi'ne yaptığı açıklamada, araştırma sonuçlarını 'süpriz' olarak görmediklerini belirtti. Gündoğar, "Türkiye'nin halen bölgede belli oranda devam eden bir ağırlığı var. Ancak bazı konularda bazen kaçınılmaz olarak dış politikada taraf olunması nedeniyle Ortadoğu bölgesindeki bazı ülkelerde tepkiler görülüyor. Araştırma sonucunda, Türkiye'nin mutlaka bölgedeki ağırlığını korumaya devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi.

Aydın: TESEV verileri şaşırtıcı olmadı

Kadir Has Üniversitesi Rektörü ve uluslararası ilişkiler uzmanı Profesör Dr. Mustafa Aydın, "Ortadoğu bölgesindeki gelişmeleri takip edenler açısından TESEV'in bulguları çok şaşırtıcı olmadı. Özellikle son 1 yıl içinde Türkiye'nin bölge politikalarının ciddi rahatsızlık oluşturduğunu tahmin ediyorduk ve rapor bunu ortaya koydu. Türkiye, artık en sevilen ülke değil. Mısır ve Suriye gibi politik açıdan sorunlu olduğu ülkelerde düşüş görüyoruz. Bu veriler, gerçeklerle örtüşüyor görünüyor" dedi.

Profesör Dr. Aydın, TESEV'in raporundaki verileri, Kadir Has Üniversitesi olarak Türkiye'deki kamuoyundaki algıyı ölçtükleri rapordaki verilerle birlikte değerlendirdi. Aydın, Ortadoğu'da Türkiye'den rahatsızlık duyulduğunun ortaya çıkmasına karşın Türk halkında kendine güvenme duygusunda eksilme olmadığının altını çizdi. Aydın, "Araştırmamızda, Türkiye'nin müslüman ülkelere örnek olmasıyla ilgili bir soru soruyoruz. Bunun yanıtında, Türk halkı geniş bir çoğunlukla Türkiye'nin Ortadoğu'da rol alabileceğini düşünüyor. TESEV verisiyle bunu yan yana koyduğumuzda, Ortadoğu halkı Türkiye'yi model almaktan uzaklaşırken, Türk halkı halen bölgede rol alabileceğimize inancını koruyor" dedi.

Türkiye'de Suudi Arabistan algısı

TESEV'in ulaştığı sonuçlarda, Ortadoğu bölgesinde Suudi Arabistan'ın rolüne ciddi bir önem verildiğinin görüldüğünü kaydeden Aydın, Türkiye kamuoyunda ise Suudi Arabistan'ın bölgedeki etkili ülkeler sıralamasında ancak 7'nci sırada algılandığını belirtti. Aydın, "Türk halkı, bölgede en önemli rolü ABD'ye atfediyor. Türk halkı, Suudi Arabistan'ın bölgedeki yükselişini henüz algılayamamış. Suudi Arabistan, Körfez bölgesinde, Mısır'da ve Suriye'de oldukça aktif bir politika izliyor. Bu rolü ise, TESEV'in araştırmasına göre bölge halklarınca algılanmış ama bizim araştırmamıza göre Türkiye'de algılanmamış" diye konuştu.

Ortadoğu bölgesindeki tehdit algısında ise, TESEV'in araştırmasıyla Kadir Has Üniversitesi'nin verileri arasında da uyum olduğunu belirten Aydın, bölgedeki ve Türkiye'deki tehdit edici ülkelerin başında ABD ve İsrail'in görüldüğünü kaydetti. Aydın, Türkiye'de ise Mavi Marmara olayının ardından İsrail’in en büyük tehdit olarak görülürken, bu yıl İsrail'in tehdit edici ülke sıralamasında ikinci sıraya yerleştiğini dile getirdi. Türkiye'de, bu yıl ABD'nin yine birinci sıraya yükseldiğini kaydeden Aydın, bunun aslında Ortadoğu algısı açısından 'klasik' olduğunu vurguladı.

Türk dış politikası konusunda ise, TESEV'in Ortadoğu'da ulaştığı sonuçlara benzer bir şekilde Türkiye'de de rahatsızlık tespit ettiklerini kaydeden Profesör Aydın, "Hem Mısır hem de Suriye konusunda Türk kamuoyu, hükümetten farklı düşünüyor. Mesela yüzde 46'sı Mısır'daki mevcut hükümete destek verilebileceğini belirtiyor. Suriye konusunda ise yüzde 42'si Türkiye'nin tarafsız kalmasını istiyor" dedi.

Raporun ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.
  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

ABD üniversitelerinde Gazze protestoları yayılıyor - 24 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:22 0:00
XS
SM
MD
LG