Türkiye-Danimarka İlişkilerinde Gerginlik

Eylül ayında IŞİD’in elinde bulunan 49 tutsağa karşılık serbest bırakılan kişiler arasında olan Lübnan doğumlu 27 yaşındaki Basil Hassan, Danimarkalı yazar Lars Hedeggard’a düzenlenen suikast teşebbüsü nedeniyle Danimarka polisi tarafından aranıyordu.

Danimarka polisinin açıklamasına göre şüpheli, silahlı saldırının gerçekleştiği gün Danimarka’dan kaçarak Suriye’ye gitmiş ve Nisan ayında sahte pasaportla Türkiye’ye giriş yaparken tutuklanmış.

Türk Dışişleri’nin yaptığı açıklamaya göre Hassan gereken hukuki işlemler tamamlandıktan sonra serbest kalmış. Medyaya yansıyan haberlere göre Hassan bundan sonra Suriye’ye geçerek IŞİD’e katılmış.

Taraf Gazetesi ve Al Monitor yazarı Semih İdiz Türkiye ve Danimarka arasındaki krizin kısa sürede çözülemeyeceğini düşünüyor.

Danimarka’nın son derece kızgın olduğunu söyleyen İdiz ülkenin cumhurbaşkanı dahil olmak üzere çok yüksek makamlardan bu olayın sonlanmadığı yönünde açıklamalar geldiğine dikkat çekiyor.

Danimarka hükümeti 31 Ekim’de yapılacak Avrupa Birliği üyeler toplantısında Türkiye’nin davayla olan ilgisini gündeme getirerek ülkenin AB üyelik standartlarına uyup uymadığını sorgulayacak.

Ankara’nın da Kopenhag’la sorunları var. Danimarka’da bir mahkeme geçen hafta PKK’ya 24 milyon dolar aktarmakla suçlanan 10 kişiyi suçsuz buldu. Semih İdiz bu kararın Ankara’nın Danimarka’nın terörizmle mücadele konusunda ikiyüzlü davrandığı konusundaki görüşünü güçlendireceğini söylüyor.

İdiz, Türkiye’nin yıllardır Danimarka’dan PKK üyesi olan kişileri teslim etmesini, ayrıca PKK propagandası yapan ROJ TV’yi de kapatmasını talep ettiğini hatırlatıyor. AB, PKK’yı terör örgütü olarak tanıyor.

Ancak Türkiye’nin radikal İslamcı bir teröristi serbest bırakmasından rahatsızlık duyan yalnızca Danimarka değil. İngiltere de değiş tokuşta serbest kalan 200 kişiden 2’sinin İngiliz vatandaşı olması nedeniyle kızgın. Uzmanlar bu ve benzer olayların Batı’nın Türkiye’nin IŞİD’le mücadeledeki tutumu konusunda olan şüphesini arttıracağını belirtiyor. Ancak İdiz, Türkiye’nin Irak ve Suriye ile sınırı olmasının Ankara’yı müttefik olarak vazgeçilemez kıldığına dikkat çekiyor.

Türkiye ile ilgili mevcut görüşün olumlu olmadığını söyleyen uzman, Türkiye’nin isteksiz davransa bile bir NATO müttefiki olduğunu hatırlatıyor ve ülkenin Suriye’ye olan yakınlığı nedeniyle NATO’nun bir şekilde işbirliği yapmanın yolunu bulması gerektiğini belirtiyor.