BERLİN —
Sekiz Türk’ün, bir Yunanlı’nın ve bir Alman polisinin ölümünden sorumlu NSU terör örgütüyle ilgili 17 Nisan’da başlayacak davada Türk medyasına duruşma salonunda yer ayırmayan Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’ne eleştiriler sürüyor.
Çok sayıda Türk derneği dava öncesinde ve sırasında mahkemenin tutumu protesto etme kararı aldı. Münih Türk Konseyi çatısı altında bir araya gelen dernekler önümüzdeki Cumartesi düzenleyecekleri yürüyüşle ve davanın başlayacağı Çarşamba günü mahkeme binası önündeki eylemle Neonazi terörünün kurbanları anılacak, ayrıca Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu ve Türk basın mensuplarının NSU duruşmalarına alınmaması protesto edilecek.
Aşırı sol gruplar da ‘Nazi terörü ve ırkçılığa karşı’ başlığı altında gene bu hafta Cumartesi günü bir yürüyüş düzenleyecek, organizatörler protesto gösterisine Almanya çapında iştirakle 10 bin kişinin katılmasını bekliyor. Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir’in mahkemeye Türk medyasının da duruşmaya alınması çağrısından sonra, Federal Parlamento’daki Türkiye kökenli milletvekilleri ortak bir açıklama yaparak, NSU davasında haber alma özgürlüğünün zedelendiğini savundu. SPD'li Aydan Özoğuz ve Sol Parti’den Sevim Dağdelen’le bildiriyi imzalayan Yeşiller Partisi milletvekili Memet Kılıç duruşmalarda kamuoyunun bilgilendirilmesi ve şeffaflık ilkelerine dikkat edilmesini talep ettiklerini açıkladı.
Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi, duruşmalara girecek gazetecilerin başvuru sırasına göre en erken kayıt olan ilk 50 gazeteciye yer ayrıldığını açıklamıştı.
Yeni bir ırkçı şebeke ortaya çıkarıldı
Öte yandan Alman güvenlik yetkilileri Almanya genelinde cezaevlerinde faaliyet gösteren ve aşırı sağcı ve NSU sempatizanı tutuklulara yardım eden bir şebekenin ortaya çıkarıldığı açıkladı.
‘Jail-Crew’ ve ‘Aryan Defense’ adları altında faaliyet gösteren oluşumun hapiste bulunan aşırı sağcılara ve onların yakınlarına cezaevinde kaldıkları süre içinde maddi yardım yapmayı ve mahkumlar arasında iletişimi sağlamayı hedeflediği belirlendi. Güvenlik yetkilileri, Hessen eyaletinde aktif bir Neonazi’nin başını çektiği şebekenin NSU sempatizanları ile de ilişki kurduğunu ve NSU’nun cezaevindeki lideri Beate Zschaepe ile de irtibat kurmak üzereyken ortaya çıkarıldığını duyurdu.
İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich ‘Nasyonal ve Siyasi Tutuklular ve Yakınlarına Yardım Örgütü’ adlı benzer bir oluşumu 2011 yılında yasaklanmıştı.
Çok sayıda Türk derneği dava öncesinde ve sırasında mahkemenin tutumu protesto etme kararı aldı. Münih Türk Konseyi çatısı altında bir araya gelen dernekler önümüzdeki Cumartesi düzenleyecekleri yürüyüşle ve davanın başlayacağı Çarşamba günü mahkeme binası önündeki eylemle Neonazi terörünün kurbanları anılacak, ayrıca Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu ve Türk basın mensuplarının NSU duruşmalarına alınmaması protesto edilecek.
Aşırı sol gruplar da ‘Nazi terörü ve ırkçılığa karşı’ başlığı altında gene bu hafta Cumartesi günü bir yürüyüş düzenleyecek, organizatörler protesto gösterisine Almanya çapında iştirakle 10 bin kişinin katılmasını bekliyor. Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir’in mahkemeye Türk medyasının da duruşmaya alınması çağrısından sonra, Federal Parlamento’daki Türkiye kökenli milletvekilleri ortak bir açıklama yaparak, NSU davasında haber alma özgürlüğünün zedelendiğini savundu. SPD'li Aydan Özoğuz ve Sol Parti’den Sevim Dağdelen’le bildiriyi imzalayan Yeşiller Partisi milletvekili Memet Kılıç duruşmalarda kamuoyunun bilgilendirilmesi ve şeffaflık ilkelerine dikkat edilmesini talep ettiklerini açıkladı.
Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi, duruşmalara girecek gazetecilerin başvuru sırasına göre en erken kayıt olan ilk 50 gazeteciye yer ayrıldığını açıklamıştı.
Yeni bir ırkçı şebeke ortaya çıkarıldı
Öte yandan Alman güvenlik yetkilileri Almanya genelinde cezaevlerinde faaliyet gösteren ve aşırı sağcı ve NSU sempatizanı tutuklulara yardım eden bir şebekenin ortaya çıkarıldığı açıkladı.
‘Jail-Crew’ ve ‘Aryan Defense’ adları altında faaliyet gösteren oluşumun hapiste bulunan aşırı sağcılara ve onların yakınlarına cezaevinde kaldıkları süre içinde maddi yardım yapmayı ve mahkumlar arasında iletişimi sağlamayı hedeflediği belirlendi. Güvenlik yetkilileri, Hessen eyaletinde aktif bir Neonazi’nin başını çektiği şebekenin NSU sempatizanları ile de ilişki kurduğunu ve NSU’nun cezaevindeki lideri Beate Zschaepe ile de irtibat kurmak üzereyken ortaya çıkarıldığını duyurdu.
İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich ‘Nasyonal ve Siyasi Tutuklular ve Yakınlarına Yardım Örgütü’ adlı benzer bir oluşumu 2011 yılında yasaklanmıştı.
