Erişilebilirlik

Toronto Haftasonu G-20 Liderlerini Ağırlamaya Hazırlanıyor


Dünyanın en zengin sanayi ülkeleriyle gelişmekte olan 20 ülkesi 25-26 Haziran tarihleri arasında Kanada’nın Toronto kentinde bir araya gelecek. Zirvede ele alınacak konuların başında finans sektöründe mali reform yapılması geliyor.

Dünya nüfusunun üçte ikisini temsil eden 20 ülkenin liderleri hafta sonu Kanada’nın Toronto kentinde bir araya gelecek. Küresel üretimin yüzde 90’nı ve uluslararası ticaretin yüzde 80’inden 20’ler Grubu olarak bilinen bu ülkeler sorumlu.

Son küresel kriz bankalar ve mali kuruluşların daha iyi denetilmesi ihtiyacını ortaya koymuş olmakla birlikte bunun nasıl yapılacağı üzerinde görüş birliği sağlanmış değil.

Dünya’nın en zengin sanayi ülkeleriyle gelişmekte olan ülkeleri bir araya getiren G-20’nin Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları zirveye hazırlık olarak aybaşında Güney Kore'nin Busan kentinde hazırlık toplantısı yaptı. Bu toplantıda da, küresel ekonomik krizleri önleme yolları arandı. Bazı konularda uzlaşma sağlanmasına rağmen; ekonomik krizin kayıplarına banka ve mali kuruluşları da ortak etmek için önerilen özel vergi ve piyasalarda reform yapılması üzerinde anlaşma sağlanamadı.

Uluslararası Para Fonu’ndan Jose Vinals, özel vergi önerisinin zirvede kabul edileceğini tahmin ediyor.IMF uzmanı Jose Vinals, Busan’da alınan kararların çoğu üzerinde zirvede uzlaşma sağlanamayacağını ancak vergi önerisinin kabul edileceğini söylüyor. Nedeni ise küresel krizin tekrarlanmasını önleyecek başka yol bulunmaması.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, bir süre önce yaptığı bir konuşmada, değişikliklerle yetinilmemesi gerektiğini savunmuş ve küresel finans sisteminde köklü reforma gidilmesini istemişti.

Ancak zirveye ev sahipliği yapacak olan Kanada da dâhil olmak üzere bazı ülkeler buna karşı çıkıyor.

Maliye uzmanı Sebastian Mallaby, finans reformu için işbirliğinin şart olduğunu söylüyor. Uzman finans kuruluşlarının uluslararası hatta küresel şirketler olduğunu, dolayısıyla kuralların da küresel olması gerektiğini savunuyor ve Amerika’daki girişimleri buna örnek gösteriyor.

Dış İlişkiler Konseyi adlı düşünce kuruluşunda çalışan uzman, 20’ler grubu liderleri birlikte çalışmayı kabul etse de ekonomik durum düzeldikçe işbirliğinin de zayıflayacağını tahmin ediyor.

Yunanistan krizi ve krizin sadece euro bölgesini değil tüm dünyayı etkilemesi, reform ihtiyacını bir kez daha gündeme getirdi. Çin ve Brezilya Avrupa Birliği'nin krizle mücadele politikası yeterli bulmamış, krize tepki vermede geç kalındığını ileri sürmüştü.

Başkan Barack Obama, birkaç gün önce, G-20 ülkelerinden küresel ekonominin toparlanmasını desteklemelerini istedi. Amerika’yla birlikte birçok ülke ekonomiyi canlandırmak için istihdamı artıracak projelere milyarlarca dolar harcarken; bazı Avrupa ülkeleri, bunun tam tersini yaparak bütçe açığını kapatabilmek için kamu harcamalarında önemli kesintilere gidiyor.

Başkan, Toronto zirvesi öncesi grup ülkelerine gönderdiği mektupta, bütçe kesintisinin orta vadede iyi bir çözüm yolu olduğunu ancak talebin durgun ve işlerin yavaş olduğu dönemlerde harcamaların artırılması gerektiğini savunuyor.

Obama, mektubunda Çin’e atıfta bulunarak, küresel ekonominin güçlenmesi için döviz kurlarını hükümetlerin değil uluslararası piyasanın belirlemesi gerektiğini de vurguluyor. Pekin hükümeti, Çin mallarının daha çok satılması için, parası Yuan’ın değerini yapay olarak düşük tutmakla suçlanıyor. Yuan’ın değer kazanması Çin mallarının daha pahalı hale gelmesine yol açacağından Pekin hükümeti buna sıcak bakmıyor.

XS
SM
MD
LG