BALTIMORE —
Baltimore’daki bu tiyatroya gelenlerin amacı sahnelenen oyunu izlemek değil.
Marcus Kidd: “Sizleri burada, farklı bir sahne deneyimine taşıyacağız."
Tiyatronun Eğitim Müdürü, Marcus Kidd açıklıyor: “Gözleri görmeyenlerin de tiyatro oyunlarından keyif alacağına inanıyoruz.”
Everyone Theater ( Herkesin Tiyatrosu ), görme engellileri sahneye davet ediyor ve dokunarak dekoru anlamalarını sağlıyor.
Her eserde dekora dokunma şansı olmasa da, 1930’larda yazılan “You Can’t Take It With You” oyunu buna çok uygun.
Marcus Kidd: “Bu eserin ilginç tarafı sahnedeki her unsurun oyunun gidişini şu veya bu şekilde etkilemesi. Birinci perdeden son sahneye kadar daktilodan, şu şekerlemelerin bulunduğu kafatasına kadar herşey oyunun gidişatında etkili.”
Tiyatro grubu, sahneye koyduğu eserler için bu tür dokunma seanslarını birkaç sezondan bu yana yapıyor.
Roger Williamson: “Görmediğimiz için sadece tasavvur ettiğimiz kadarıyla oyunu izliyoruz. Sahne dekorunu dokunarak anlamak oyunu daha iyi algılamamızı da sağlıyor.”
Maurice Peret, dokunma turuna katıldıktan sonra oyunu izlemiş: “Sahnede dekor olarak nelerin kullanıldığını bilmek oyunu daha da gerçekçi kıldı. Oyuncuların nerede oturduklarını bilmek bile algımı daha da kuvvetlendirdi.”
Maurice Peret: “Aslında gözlerimizden çok beynimizle görürüz. Bu yüzden görmektense, görsel bilgiyi özümsemek daha önemli.”
Bu tür dokunma turları tiyatroya para kazandırmıyor. Ancak Marcus Kidd, bu yolla yeni tiyatro meraklıları kazanmaktan memnun.
Marcus Kidd: “Sizleri burada, farklı bir sahne deneyimine taşıyacağız."
Tiyatronun Eğitim Müdürü, Marcus Kidd açıklıyor: “Gözleri görmeyenlerin de tiyatro oyunlarından keyif alacağına inanıyoruz.”
Everyone Theater ( Herkesin Tiyatrosu ), görme engellileri sahneye davet ediyor ve dokunarak dekoru anlamalarını sağlıyor.
Her eserde dekora dokunma şansı olmasa da, 1930’larda yazılan “You Can’t Take It With You” oyunu buna çok uygun.
Marcus Kidd: “Bu eserin ilginç tarafı sahnedeki her unsurun oyunun gidişini şu veya bu şekilde etkilemesi. Birinci perdeden son sahneye kadar daktilodan, şu şekerlemelerin bulunduğu kafatasına kadar herşey oyunun gidişatında etkili.”
Tiyatro grubu, sahneye koyduğu eserler için bu tür dokunma seanslarını birkaç sezondan bu yana yapıyor.
Roger Williamson: “Görmediğimiz için sadece tasavvur ettiğimiz kadarıyla oyunu izliyoruz. Sahne dekorunu dokunarak anlamak oyunu daha iyi algılamamızı da sağlıyor.”
Maurice Peret, dokunma turuna katıldıktan sonra oyunu izlemiş: “Sahnede dekor olarak nelerin kullanıldığını bilmek oyunu daha da gerçekçi kıldı. Oyuncuların nerede oturduklarını bilmek bile algımı daha da kuvvetlendirdi.”
Maurice Peret: “Aslında gözlerimizden çok beynimizle görürüz. Bu yüzden görmektense, görsel bilgiyi özümsemek daha önemli.”
Bu tür dokunma turları tiyatroya para kazandırmıyor. Ancak Marcus Kidd, bu yolla yeni tiyatro meraklıları kazanmaktan memnun.
