AUSTIN, TEXAS —
Yabancı filmler, Amerikalı sinemaseverlerin hayata farklı açılardan bakmasını sağlıyor. Texas eyaletinin Austin kentinde yapılan film festivalinde birçok yabancı ülkeden filmler gösterildi.
Küreselleşmiş dünyada sinema insanlara farklı bakış açıları sunuyor, Türk filmi Zayiat gibi.
Film, babasını arayan bir gencin öyküsünü anlatıyor.
New York’lu yönetmen Deniz Tortum, filmde arkadaşlarını oynatıp İstanbul’da akrabalarının yanında kalarak filmin maliyetini olabildiğince düşürmüş: ”Filmin bütçesi 2 bin dolardı. Yani neredeyse hiç bütçemiz yoktu.”
Tortum, filmi, İstanbul’un turistik yerlerinde değil, yerel halkın çalıştığı, yaşadığı yerlerde çekmiş: ”Filmi, İstanbul’da yaşadığım ve zamanımın büyük bir kısmını geçirdiğim, birçok anım olan yerlerde çekmek istedim.”
”Sana Araba Kullanmayı Kim Öğretti?” ise mizahi bir belgesel.
Film, yabancı bir ülkede araba kullanmayı öğrenmenin zorluklarını anlatıyor. Hindistan’da bir Alman, Almanya’da bir Koreli, Japonya’da bir Amerikalı.
Amerika’da yaşayan Alman yönetmen Andrea Theile, kültürlerarası ilişkilere, otomobil kullanma tarzları aracılığıyla bakıyor: ”Trafik, her ülkenin kültürünün bir yansımasıdır.”
Theile, araçlara yerleştirilen kameralarla sürücülerin endişelerini, mizah anlayışlarını, sinir bozukluklarını komedi havasında yakalamış.
”Ne yapmamı istiyorsunuz? Telefonda sürekli konuşmasa daha iyi olur.”
Yönetmen Thiele, ”Üç sürücü de ilk önce kamerayla izlenmekten ürkmüştü. Ama sonra kamerayı unuttular ve tüm hareketler doğallaştı,” diyor.
Thiele, sürücüleri arkada başka bir araçta izlemenin Mumbai’de iyice zorlaştığını söylüyor: ”Hindistan’da dört bir yanınız arabalarla sarılı, önünüzdekini takip etmek imkansız. Öndekileri yakalamak için peşlerinden koşturduk.”
Thiele, şu anda Avrupa’da gösterilen filmi için Amerika ve Uzakdoğu’da dağıtımcı arıyor.
Küreselleşmiş dünyada sinema insanlara farklı bakış açıları sunuyor, Türk filmi Zayiat gibi.
Film, babasını arayan bir gencin öyküsünü anlatıyor.
New York’lu yönetmen Deniz Tortum, filmde arkadaşlarını oynatıp İstanbul’da akrabalarının yanında kalarak filmin maliyetini olabildiğince düşürmüş: ”Filmin bütçesi 2 bin dolardı. Yani neredeyse hiç bütçemiz yoktu.”
Tortum, filmi, İstanbul’un turistik yerlerinde değil, yerel halkın çalıştığı, yaşadığı yerlerde çekmiş: ”Filmi, İstanbul’da yaşadığım ve zamanımın büyük bir kısmını geçirdiğim, birçok anım olan yerlerde çekmek istedim.”
”Sana Araba Kullanmayı Kim Öğretti?” ise mizahi bir belgesel.
Film, yabancı bir ülkede araba kullanmayı öğrenmenin zorluklarını anlatıyor. Hindistan’da bir Alman, Almanya’da bir Koreli, Japonya’da bir Amerikalı.
Amerika’da yaşayan Alman yönetmen Andrea Theile, kültürlerarası ilişkilere, otomobil kullanma tarzları aracılığıyla bakıyor: ”Trafik, her ülkenin kültürünün bir yansımasıdır.”
Theile, araçlara yerleştirilen kameralarla sürücülerin endişelerini, mizah anlayışlarını, sinir bozukluklarını komedi havasında yakalamış.
”Ne yapmamı istiyorsunuz? Telefonda sürekli konuşmasa daha iyi olur.”
Yönetmen Thiele, ”Üç sürücü de ilk önce kamerayla izlenmekten ürkmüştü. Ama sonra kamerayı unuttular ve tüm hareketler doğallaştı,” diyor.
Thiele, sürücüleri arkada başka bir araçta izlemenin Mumbai’de iyice zorlaştığını söylüyor: ”Hindistan’da dört bir yanınız arabalarla sarılı, önünüzdekini takip etmek imkansız. Öndekileri yakalamak için peşlerinden koşturduk.”
Thiele, şu anda Avrupa’da gösterilen filmi için Amerika ve Uzakdoğu’da dağıtımcı arıyor.
