Erişilebilirlik

'Tampon Bölge Önerisinde Bulunmayacağım'


ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral Lloyd Austin, evlerinden kaçan Suriyeliler’in hükümet güçlerinin hava saldırılarından korunması için tampon bölge veya uçuşa yasak bölge oluşturulması önerisinde bulunmayacağını söyledi.

Senato Silahlı Hizmetler Komisyonu’nda konuşan Orgeneral Lloyd Austin, mültecilerin korunması için kara birlikleri gerektiğini, ancak böyle bir gücün mevcut olmadığını belirtti.

Komisyon Başkanı Senatör John McCain, oturumda, Orgeneral Austin’e Suriyeli mülteci akınının Amerika’nın Suriye’de atması gereken adımları etkileyip etkilemeyeceğini sordu.

Mülteci krizini korkunç bir trajedi olarak tanımlayan Orgeneral Austin, tüm uluslararası toplumun bu konuda işbirliği yapması gerektiğini belirtti. Austin, mülteci krizi devam ettiği sürece yardım eli uzatan ülke sayısının da artmasını umduğunu kaydetti.

Senatör McCain, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ı, varil bombaları atarak mültecileri katletmekle suçladı.

2011 yılı Mart ayında barışçı protestolarla başlayan ve hükümetin sert baskısıyla karşılaştıktan sonra iç savaşa dönüşen kriz nedeniyle Suriye halkının yarısı, evlerini terketmek zorunda kaldı.

Orgeneral Austin ayrıca Rusya’nın Suriye’nin kuzeybatısındaki liman kenti Lazkiye’de bir hava üssü kurduğuna ve Esat’ı desteklemek amacıyla Suriye’ye asker gönderdiğine dair iddialara da yanıt verdi.

Rusya’nın Suriye’deki varlığını güçlendirdiğini doğrulayan Orgeneral Austin, Rusya’nın başından beri Suriye’de olduğunu, ancak etkisini arttırmaya başladığını belirtti. Austin, ”Rusya, IŞİD’le mücadeleye odaklanmak istediğini tekrarlıyor. Rusya şeffaf bir ülke değil, Rusya’nın gerçek niyetini bilemiyoruz. Ancak Rusya’nın Suriye’ye takviye güç göndermesi ya da bu gücü kullanma niyeti içinde olması, bölgedeki gerginliği daha da arttırır” dedi.

Beşar Esat ise Suriye’yi terk ederek Avrupa’nın kapısına dayanan mültecilerin düştüğü durumdan Batılı ülkeleri sorumlu tutuyor. Esat, Batı’nın Suriye’deki krizin başından beri teröre destek verdiğini iddia ediyor.

Esat, Rus medyasına verdiği demeçte, halkın evlerini terk edip kaçmasından hükümet güçlerinin sorumlu olduğu ve krizin barışçı bir protesto olarak başladığı görüşünü reddetti. Bunun Batılı ülkelerin propagandasının bir parçası olduğunu öne süren Esat, Batı’nın hem mültecilerin hayatını tehlikeye attığını, hem de onlara yakınlık gösterdiğini iddia etti.

Bu propagandayı sürdürdüğü sürece Batı’nın daha büyük mülteci akınlarıyla karşılaşacağını söyleyen Esat, Batı’ya, ”mülteci akınını durdurmak istiyorsanız teröristleri desteklemekten vazgeçin” mesajı verdi. Esat’a göre sorunun özü Avrupa’nın mültecileri davet ya da kabul edip etmemesi değil, terörün nedenini ortadan kaldırmaması.

Esat, hükümet karşıtı güçlerin hepsini ‘terörist’ olarak nitelendiriyor. Amerika ve bazı Avrupa ülkeleri, ılımlı isyancı olarak değerlendirdikleri bazı kişi ve gruplara askeri teçhizat ve eğitim yardımında bulunuyor.

Suriye’deki çalkantı, ülkenin kuzey ve doğusundaki bölgeleri ele geçiren ve Rakka’yı başkent ilan eden IŞİD’in ortaya çıkmasıyla daha da karmaşık bir hal aldı. Suriye ve Amerika liderliğindeki koalisyonun tek ortak paydası, IŞİD’le mücadele.

Hem Suriye hem de Amerika, IŞİD’e yönelik operasyonlarda işbirliği içinde olmadıklarını bildiriyor. Esat, bir kez Irak’ın arabuluculuğuyla dolaylı olarak Amerika’yla temas kurduklarını, ancak bunun sürmediğini söyledi.

Esat’a göre Amerika ve koalisyon güçlerinin IŞİD’le mücadelede Suriye Ordusu’yla işbirliği yapması, mücadelenin etkinliğini arttırabilir. Ancak Esat, Amerika’nın bilerek böyle bir işbirliğine yanaşmadığını söylüyor.

Koalisyon güçlerinin 2 bin 500‘den fazla hava saldırısı yaptığı operasyonları eleştiren Esat, bu saldırılara rağmen IŞİD militanlarının toprak kazanmaya devam ettiğini söylüyor. Esat, koalisyonun çabalarının karadaki durumu değiştirmediğini belirtiyor.

Hükümete, siyaset dünyasına ve kendisine karşı savaşanlara teröre karşı birleşme mesajı veren Esat, böylesine bir işbirliğinin Suriye’de siyasi çözüme ulaşmanın tek yolu olduğunu kaydediyor.

Esat, ”Uzlaşma sağlayabiliriz ancak Suriye’ye terörü yok etmeden bunu uygulamaya başlayamayız” dedi ve sadece IŞİD’i değil, terörü yenilgiye uğratmak gerektiğini söyledi.

Esat ayrıca liderlerinin kim olacağına Suriye halkının karar vereceğini, bu kararın Birleşmiş Milletler’e, Amerika’ya ya da Cenevre Mutabakatı’na kalmadığını vurguluyor.

Başkan Obama’nın da aralarında bulunduğu Amerikalı yetkililer, Esat’ın görevi bırakması gerektiği görüşünde. 2012 Cenevre Mutabakatı ve 2014’te başarısız olan iki tur barış görüşmesi, Suriye’deki krizin siyasi geçiş süreciyle çözülmesini amaçlıyordu.

Esat, ”Eğer halk istiyorsa devlet başkanı görevde kalır. Durum bunun tersiyse hemen görevi bırakır’ dedi.

Suriye’deki çatışmalarda şimdiye kadar 240 bin kişi hayatını kaybetti. Dört milyon Suriyeli ise komşu ülkelere ve ötesine kaçmak zorunda kaldı. Birleşmiş Milletler’e göre Suriye içinde 7 milyon 600 bin kişiyse yaşadıkları yeri terk edip başka kentlere göç etti.

STÜDYO VOA

ABD üniversitelerinde Gazze protestoları yayılıyor - 24 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:22 0:00
XS
SM
MD
LG