Bodrum’da cansız bedeni kıyıya vuran 3 yaşındaki Suriyeli Alan, yasadışı yollara Avrupa’ya geçmeye çalışan binlerce Suriyeli mültecinin simgesi haline geldi. Daha iyi yaşam koşullarına kavuşmak umuduyla ölümü göze alarak Türkiye’den Yunanistan'a geçmek için plastik botlarla ölüm denizini geçmeye çalışan Suriyeli mültecilerin dramını ve Avrupa’nın bu konudaki tutumunu Türkiye’de yasayan Suriyeliler’e, Türk vatandaşlarına ve Türkiye’de turist olarak bulunan yabancılara sorduk. Ali Yılmaz yaşanan trajediden en çok korunması gereken ve geleceğimiz olan çocukların yara aldığını söyledi.
Türkiye’de yaşayan Suriyeli mülteci Al Aburra ise bazı mültecilerin denizde ölmeyi göze alarak Türkiye’den Avrupa’ya geçmeyi denemek istediklerini, bu konuda onları anladığını söylese de, bunun onlar için gerçekten daha iyi olacağını düşünmediğini belirtti: “Bana biri, bunu denemeliyim, burada ölmektense denizde ölmeyi seçerim demişti. Bazen anlamakta zorluk çekiyorum. Herkes bu zorlu yoldan geçerse daha iyi yaşama kavuşacağını zannediyor. Bence bu sadece bir Avrupa rüyası.”
Türkiye’de turist olarak bulunan İsveçli Emma Amelia mültecilere yardım eli uzatılmadığını, masum çocukların öldüğünü ve bu sorunun korkunç bir boyuta ulaştığını söylüyor: “Benim için bu dehşet verici bir hikaye ve göçmenlere hiç kimse yardım etmiyor. Bir İsveçli olarak Avrupa’nın durumla ilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Masum çocuklar ölüyor.”
Bir diğer İsveçli turist Linnea Svante birkaç gün önce cesedi kıyıya vuran 3 yaşındaki Suriyeli çocuğun fotoğraflarını gördüğünü ve bu durumun sürekli yaşandığını söylüyor. Svante Avrupa’nın artık mülteci sorununu çözme konusunda sorumluluk alma zamanı geldiğini düşünüyor: “Üç yaşındaki çocuğun dramını gösteren o resmi birkaç gün önce gördüm ve çok üzüldüm. Buna benzer sorunlar devamlı yaşanıyor. Artık Avrupa toplumunun sorumluluk alma vakti geldi.”
Cemal Gürsoy ise Avrupa’ya göç etme hayali ile Türkiye’nin Ege kıyılarından tedarik edilen botların ve can yeleklerinin güvenli olmadığını ve bu durumu önlemek için yetkili makamların gerekli denetimleri yapmaları gerektiğini savundu.
