Rusya Güvenlik Konseyi’ni oyalarken Beşar Esat’ın Ordusu Humus’a saldırdı
Yoğun top ateşine maruz kalan kentte en az 217 kişi öldü yüzlerce bina yerle bir oldu.
Görgü tanıklarına göre, dün başlayan topçu ve tank ateşi kentin, rejim karşıtı grupların merkezi olarak bilinen Halidiye semtini yeryüzünden silmeyi amaçlıyor.
Suriye’nin batısında Lübnan sınırı yakınlarında bulunan Humus, son 11 ay içinde birçok kez askeri birliklerin yoğun saldırısına hedef olmuştu.
Bugün, ayrıca, Suriye Ordusunun Hama’ya saldırısının30’uncu yıldönümü. 1982 yılında Beşar’ın babası Hafız Esat’ın emriyle Hama’yı kuşatma altına alan askeri birlikler kenti günlere bombalamıştı. Uluslararası Af Örgütü, hiçbir ayırım gözetmeden yapılan topçu ateşinde 10,000 ile 25,000 arasında sivilin öldüğünü tahmin ediyor.
Yıldönümü nedeniyle çeşitli kentlerde on binlerce kişinin katıldığı anma gösterileri ve yürüyüşler yapıldı.
Bu arada Rusya, Batı ve Arap Birliğinin BM Güvenlik Konseyinden onayını istediği Suriye ile ilgili karar tasarısını engellemeye devam ediyor. Suriye Rusya’nın an yakın müttefiklerinden biri ve Moskova hükümeti, tasarının 10 aydır süren ayaklanmayı durduramayacağını ileri sürüyor.
Öte yandan Obama yönetimi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne Suriye’de artan şiddet olaylarına müdahale etmesi çağrısında bulundu.
Dışişleri Bakanı Hilllary Clinton yayınladığı açıklamada Konsey’in, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın muhalefet gösterilerine sert müdahalesinin, küresel barış ve güvenliğe tehdit oluşturduğu yönünde mesaj vermesi gerektiğini savundu.
Bu arada Türkiye Dışişleri bakanlığı da bir açıklama yayınladı:
Suriye güvenlik güçlerinin dün geceden (3 Şubat) bu sabaha kadar Humus halkına karşı silahlarla gerçekleştirdiği katliam sonucunda aralarında kadın ve çocukların bulunduğu yüzlerce sivilin öldürülmesi ve daha fazlasının yaralanması büyük bir infial yaratmıştır. Bir ülkenin resmi güvenlik güçlerinin kendi şehirlerini topa tutması o ülkedeki hükümetin yönetme meşruiyetini tamamen kaybettiğinin en somut kanıtıdır. Bu katliamı en şiddetli biçimde kınıyor ve lanetliyoruz.
Humus halkını çocuk, kadın, yaşlı ayrımı yapmadan topyekûn cezalandırmaya yönelik bu acımasız eylem, Suriye yönetiminin içine düştüğü hukuksuzluğun ve aczin de açık bir göstergesidir. Uluslararası toplum bu duruma seyirci kalmamalıdır.
Bir kente karşı toplu bir katliama girişenlerin işlediği bu insanlığa karşı suçların cezasız kalmaması, uluslararası camianın ortak vicdani sorumluluğudur.
Uluslararası toplum, 1982'de yaşanan ve insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınan Hama ve Humus olaylarının 30. Yıldönümünde ve BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye konusunda bir kararın görüşüldüğü bir aşamada meydana gelen bu son katliam karşısında, Suriye halkının vahşet ve saldırılara maruz kalmasını önlemek için üzerine düşen sorumluluğu artık bir dakika daha kaybetmeden üstlenmelidir.
Humus ve diğer kentlerde son gelişmeler: