Erişilebilirlik

Süleyman Demirel ‘Siyaset’ ile Uğurlandı


9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, başkent Ankara'da son yolculuğuna Türkiye siyasetindeki koalisyon endişesi ve AKP’deki gerilim gölgesinde mesajlar ve buluşmalarla uğurlandı.

Türkiye’de yarım asırlık tarihe koalisyon hükümetleri, askeri darbelerde görevden uzaklaştırılması ve izlediği politikalarla damgasını vurmuş Süleyman Demirel, 91 yaşında göçüp gittiği hayattan sonra doğduğu yerde eşi Nazmiye Demirel ile hemen buluşamayacak. Demirel’in naaşı, yarın anıt mezar yapımı için İslamköy’de Çalca Tepe’ye defnedilecek ve ilerleyen haftalarda Nazmiye Demirel’in naaşı da buraya taşınacak.

Son olarak 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in ölümünde, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin mimarı olması nedeniyle devlet töreni uygulanması tartışma yaratmıştı. Ancak aynı askeri darbenin yanısıra, 12 Mart 1971 askeri muhtırasındaki hedef isim Süleyman Demirel’e, Cumhurbaşkanlığı, TBMM ve siyasi partilerden en üst düzey katılımla eksiksiz devlet cenazesi protokolüyle veda edildi. Evren’in cenazesine protesto eden her kesim, sivil siyaseti temsil etmesi gerekçesiyle Demirel’in cenazesindeydi. HDP ise, ‘sol’ kesime tutumu ve Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ile Yusuf Aslan’ın idamını desteklemesi nedeniyle cenazeye katılmadı. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu cenazeye katılırken CHP’lilerden katılım, yönetici kadrosuyla sınırlı kaldı.

Ankara’da TBMM’deki resmi cenaze töreninde gözler liderler üzerinde olduğu için Demirel, hayatta olmasa da son kez Türkiye siyasetinde önemli rol oynadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, devlet protokolünde en üst düzeyde temsil itibariyle katıldığı cenazede Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile tokalaşmamasıyla dikkat çekti. Günün sürprizi ise, Demirel’in top arabasına yerleştirilen naaşı arkasındaki yürüyüşe katılmayan Erdoğan’ın, 11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü görüşmek üzere davet etmesi oldu. Erdoğan, TBMM’nin açılışına kadar başkanlık görevini sürdüren Cemil Çiçek ile makamına geçerken, Gül’e davet iletti. O sırada Erdoğan’ın hemen yanındaki Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun davet edilmemesi ise gözlerden kaçmadı. Bunun üzerine Gül ile Erdoğan arasında 56 dakikalık görüşme yapılması dikkati çekti. Görüşmede Cemil Çiçek’in de bulunduğu belirtildi. Erdoğan’ın gergin yüz ifadesiyle Meclis’ten ayrıldığı bu görüşme sonrası Gül ise namaz saatine kadar Çiçek ile birlikte TBMM'de kaldı.

Süleyman Demirel, ‘Siyaset’ ile Uğurlandı
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:01:47 0:00

Gül ile Çiçek’in görüşmesi sonrasında toplantıya AKP’den Abdülkadir Aksu, Salih Kapusuz, Sadık Yakut, Necati Çetinkaya ve Kemalettin Göktaş da katıldı. Kapusuz, ‘Siyaset değildi sohbet edildi’ derken; Göktaş’ın, “Benim şahsi kaanatim, Abdullah Gül’ün siyasete döneceğini düşünüyorum. Siyaset kurumu Gül ile buluşacaktır” sözleri dikkat çekti.

Bu noktada Gül’ün danışmanı Ahmet Sever’in ‘Abdullah Gül ile 12 Yıl’ başlıklı kitapta gerilim hikayeleri nedeniyle Erdoğan cephesinde rahatsızlık duyulduğu biliniyordu. Dolayısıyla Erdoğan ile Gül görüşmesinde, Sever’in kitabının konuşulduğu düşünüldü.

Meclis’in diğer köşelerinde ise, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’ye koalisyon senaryoları soruldu. Ancak her iki lider de yeni ifadeler kullanmazken; Kılıçdaroğlu, AKP’siz seçenek üzerinde durduklarını vurguladı.

İlk tören Güniz Sokak’ta idi

Süleyman Demirel için ilk tören, sabah Güniz Sokak’taki evinde düzenlendi. Demirel’in naaşı, vefat ettiği Özel Güven Hastanesi’nden alınarak kortej eşliğinde Güniz Sokak’a getirildi. Bu sırada çevreye Demirel’in memleketi Isparta ile özdeşleşmiş gül suyu dökülürken, tabutu üzerine gül yaprakları serpildi.

Erdoğan’dan ince mesaj: ‘Milletin dilini yakalamak’

Meclis’teki törende protokol gereği devlet adına konuşmayı Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı ve Demirel örneği üzerinden bugünkü Türkiye siyasetine yönelik mesajlar verdi. Erdoğan, özetle şöyle konuştu:

"Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır derler. Süleyman Demirel gerçekten her bakımdan kendine has tarzı olan bir siyaset ve devlet adamıydı. Isparta'nın İslamköyü'nden çıktığını hiçbir zaman unutmadı. Tam tersine bu özelliğini her fırsatta gururla ifade etti. Bu vasfı aynı zamanda onun milletiyle güçlü bir bağıydı. Siyasetle uzun yıllar boyunca uğraşan herkes bilir ki bu alanda ayakta kalmak, kalıcı olmak öyle kolay değildir. Milletin dilini yakalamak kolay değildir. Milletin gönlünde yer etmeden böyle bir başarı elde edilemezdi. Bunun için de milletle aynı dili konuşmanız, aynı hissiyatı paylaşmanız gerekiyor. Demirel işte tüm bu vasıfları üzerinde toplayan, bu tarz siyasetin sembolü haline gelmiş bir isimdi. İsmini dahi marka haline getirmiş bir siyasetçinin hatırasına saygı göstermek, onun gibi düşünmeyenlerin de yerine getirmesi gereken bir vecibedir.’

Ülke içinde gittiği birçok yerde, Demirel’in ve hizmetlerinin izine rastladığını belirten Erdoğan, Güniz Sokak’taki evin belgeleriyle özenle tutulmuş arşiv özelliği nedeniyle gelecek nesillere yol açıcı olacağını da sözlerine ekledi.

Demirel ailesi adına ise kardeşi Şevket Demirel, duygusal bir konuşma yaptı, devlete cenazeyi sahiplenmesi nedeniyle teşekkür etti. Rahatsızlığı dolayısıyla törene tekerlekli sandalyede katılabilen Şevket Demirel, "Gerçekten demokrasi ilkeleriyle atılan temeller bugün çok daha iyi ve verimli seviyelere ulaşmıştır. Seveni olsun olmasın, Süleyman Demirel, toplumun eğitim, sağlık, adalet, sanayi, tarım ciğerlerinin hepsine el attı, hepsine ilaç verdi. Belki de Demirel bu muazzam törende gözlerini açmak için gayret sarf etmektedir. Ne mutlu sana Demirel, ne mutlu buradaki Demirel sevenlerine, devlet sahiplerine, ruhun aziz olsun" dedi.

Meclis’teki devlet töreni sırasında, manevi kızı ve özel doktoru Aylin Cesur’un, Demirel’in fötr şapkasını tabutun üzerine getirip koyması izleyenleri hüzünlendirdi. Buradaki törenin bitiminde Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı tarafından top arabasına alınan Süleyman Demirel'in naaşı, kortej eşliğinde Kocatepe Camisi'ne getirildi.

CHP ve MHP liderlerinin yanısıra törene ayrıca KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, eski KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, kuvvet komutanları ve eski başbakanlardan Tansu Çiller, eski CHP genel başkanı Deniz Baykal da katıldı. Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz ise, eşi Berna Yılmaz’ın rahatsızlığı nedeniyle Viyana’da bulunduğundan cenazeye katılamadı.

Erdoğan, Gül, Çiçek ve Davutoğlu’na cenaze namazı için ayrı bölüm

Camideki öğle namazından sonra Demirel’in cenaze namazı Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz tarafından kıldırıldı. Burada kardeşi Şevket Demirel'in damadı ve CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, taziyeleri kabul etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Gül, Cemil Çiçek ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, camide kendilerine ayrılan bölümde namaz kılması ise dikkat çekti.

Kocatepe Camisi’ndeki cenaze namazına vatandaşlar da yoğun ilgi gösterdi. Demirel’in naaşı, Esenboğa Havalimanı’ndan Türk Yıldızları’na ait bir uçakla Isparta’ya götürüldü. Uçuşta iki F-16’nın naaşı taşıyan uçağa eşlik etti.

Yollarına güller döküldü

Isparta’da ise gül suyu sıkılmış yollarda bekleyen vatandaşlarca karşılanan Demirel’in naaşı, burada adını taşıyan üniversiteye de götürüldü. Ispartalılarca yoğun ilgiyle karşılanan Demirel’in naaşı, İslamköy'deki Şehriban Hatun Camisi'nin morguna konuldu. Yarın burada yeniden cenaze namazı kılınmasından sonra Demirel Çalca Tepe'deki anıt mezar yerine defnedilecek.

Çiller küskünlüğü yinelemedi

Tansu Çiller, Demirel ile yaşadığı kırgınlıklar için "Hepimizin başı sağ olsun. Şimdi bugün söylenecek her şey artık söylendi. Artık dua zamanı. Mekanı cennet olsun inşallah. Allah gani gani rahmet eylesin" dedi. Çiller, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal ile ayaküstü sohbet ederken, geçtiğimiz yıl eşini kaybeden MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ ile de sohbet etti. Vural, Ankara’daki koalisyon senaryolarıyla ilgili ise, “yeri olmadığı” gerekçesiyle yorum yapmak istemedi.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

“Görüş ayrılıkları olsa bile İsrail’in güvenliğine taahhüdümüz güçlü” – 7 Mayıs
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:27:46 0:00
XS
SM
MD
LG