LONDRA —
Pek çok Türk hükümetin son yıllarda gittikçe artan İslamlaştırma politikalarından dolayı kızgın. Yolsuzluk iddiaları muhalifleri ülkede yaz aylarında başlayan gösterilerden sonra bugünlerde tekrar harekete geçirdi.
Protestoları bu sefer tetikleyen içlerinde iki bakanın oğlunun da olduğu onlarca tutuklamaya neden olan yüksek meblağda nakit ve altının el değiştirdiği emlak sektöründeki rüşvet iddiaları.
Başbakan Erdoğan, skandala konu olan bakanlar da dahil on bakanını değiştirdi. Ancak kabine değişikliği istifa çağrılarını sonlandırmadı. Üstüne üstlük görevinden ayrılan Erdoğan Bayraktar başbakanı da istifaya çağırdı.
Hükümetin yolsuzluk iddialarını araştıran ve aralarında İstanbul Emniyet Müdürü de olan üst düzey polisleri görevden alması halkın öfkesini iyice artırdı.
12 yıldır görevine devam eden Erdoğan ise operasyonun çok kirli olduğunu söyledi.
Polislerin yetkilerini kötüye kullandığını söyleyen Erdoğan hükümetin bu kişileri görevden alma hakkı olduğunu savundu.
Ülkedeki tartışmalar başbakanın, eskiden siyasi müttefiki olan Fethullah Gülen’le olan çatışmasını gözler önüne serdi. Gülen’in Türkiye’de emniyet ve savcılar arasında ciddi güce sahip olduğu düşünülüyor.
Ayrıca, polislerin mahkeme kararlarını uygulamadığından şikayet eden bir savcı davadan alındı.
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Utku Çakırözer hükümete ve hukuk sistemine duyulan güvenin azalmasının ülkeye içten ve uluslararası arenada zarar vereceği görüşünde. Türkiye’nin AB adaylığı dolayısıyla her türlü alanda AB standartlarına uyma sözü verdiğini hatırlatan Çakırözer bunlardan en önemlilerinden birinin kanunun üstünlüğü ilkesi ve hukuk sisteminin özgürlüğüyle tarafsızlığı olduğunu söyledi.
Türkiye’nin AB üyeliği görüşmeleri askıda ve bu skandal, durumun bir süre daha süreceği anlamına geliyor. Başbakan Erdoğan’ın yaralanan güvenilirliğini tamir etmesi zor gözüküyor. Özellikle devam eden davaya kendi ismi de karışırsa.
Protestoları bu sefer tetikleyen içlerinde iki bakanın oğlunun da olduğu onlarca tutuklamaya neden olan yüksek meblağda nakit ve altının el değiştirdiği emlak sektöründeki rüşvet iddiaları.
Başbakan Erdoğan, skandala konu olan bakanlar da dahil on bakanını değiştirdi. Ancak kabine değişikliği istifa çağrılarını sonlandırmadı. Üstüne üstlük görevinden ayrılan Erdoğan Bayraktar başbakanı da istifaya çağırdı.
Hükümetin yolsuzluk iddialarını araştıran ve aralarında İstanbul Emniyet Müdürü de olan üst düzey polisleri görevden alması halkın öfkesini iyice artırdı.
12 yıldır görevine devam eden Erdoğan ise operasyonun çok kirli olduğunu söyledi.
Polislerin yetkilerini kötüye kullandığını söyleyen Erdoğan hükümetin bu kişileri görevden alma hakkı olduğunu savundu.
Ülkedeki tartışmalar başbakanın, eskiden siyasi müttefiki olan Fethullah Gülen’le olan çatışmasını gözler önüne serdi. Gülen’in Türkiye’de emniyet ve savcılar arasında ciddi güce sahip olduğu düşünülüyor.
Ayrıca, polislerin mahkeme kararlarını uygulamadığından şikayet eden bir savcı davadan alındı.
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Utku Çakırözer hükümete ve hukuk sistemine duyulan güvenin azalmasının ülkeye içten ve uluslararası arenada zarar vereceği görüşünde. Türkiye’nin AB adaylığı dolayısıyla her türlü alanda AB standartlarına uyma sözü verdiğini hatırlatan Çakırözer bunlardan en önemlilerinden birinin kanunun üstünlüğü ilkesi ve hukuk sisteminin özgürlüğüyle tarafsızlığı olduğunu söyledi.
Türkiye’nin AB üyeliği görüşmeleri askıda ve bu skandal, durumun bir süre daha süreceği anlamına geliyor. Başbakan Erdoğan’ın yaralanan güvenilirliğini tamir etmesi zor gözüküyor. Özellikle devam eden davaya kendi ismi de karışırsa.
