Yeni bir araştırmaya göre Amerikalılar, ülkedeki siyasi iklim nedeniyle stres içinde.
Amerikan Psikoloji Birliği’nden araştırmacıların Ocak ayında yaptıkları bir ankete göre Amerikalılar’ın yüzde 57‘si, ülkedeki siyasi iklimin ciddi bir stres kaynağı olduğunu belirtiyor.
Ankete katılanların yüzde 49’u yani neredeyse yarısı ise 2016 başkanlık seçimlerinin sürecinde de strese yaşadıklarını söylüyor. Ancak ankete katılanların oy verdikleri partiye göre anket sonuçlarında kimi farklılıklar gözleniyor.
Demokrat Partili seçmenlerin yüzde 72’si seçim sonuçlarının stres yarattığını düşünüyor. Aynı düşünceye sahip olan Cumhuriyetçi Parti destekçisi seçmenlerin oranıysa yüzde 26. ‘Ülkenin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?’ sorusuna ise Cumhuriyeti seçmenlerin yüzde 59’u gelecek kaygısının stres yarattığı yanıtını vermiş. Aynı soruya cevap olarak ‘geleceği stres kaynağı olarak görüyorum’ diyen Demokrat seçmen oranıysa yüzde 76.
Amerikan Psikoloji Birliği yetkililerinden Katherine Nordal, siyasetle ilgili konuların neden olduğu stresin kaygı verici olduğunu çünkü Amerikan kamuoyunun bu stres kaynağından uzaklaşmasının zor olduğunu vurguluyor. Nordal, ”Bizi en çok strese sokan meseleleri sürekli gündemde tutan ve bize hatırlatan haber kaynakları ve konuşmalarla çevrilmiş durumdayız” diyor.
Ocak ayında yapılan anket, Amerikan Psikoloji Birliği’nin seçim stresi üzerine geçen yıl yaptığı anketin devamı. Bir önceki ankette seçimlerin stres yarattığını belirten katılımcıların oranı yüzde 52‘ydi.
Ocak ayında yapılan ankette terör eylemlerinin stres kaynağı olduğunu belirten Amerikalılar’ın oranının arttığını gösteriyor. Son ankete göre terör eylemlerini stres kaynağı olarak görenlerin oranı yüzde 59. Birkaç ay önce aynı konuda yapılan anketteyse bu oran yüzde 51’di. Anket, polis şiddeti ve kişisel güvenlik gibi meseleleri de stres kaynağı olarak kabul edenlerin oranının arttığını gösteriyor.
Amerikan kamuoyunun stres seviyesinde önemli rol oynayan etkenlerden biri de eğitim. Örneğin üniversite diploması olanların yüzde 53’ü, seçim sonuçlarının stres yarattığı görüşünde. Lise ve daha düşük eğitim seviyesine sahip olanların ise sadece yüzde 38’i seçim sonuçlarını bir stres kaynağı olarak algılıyor.
Bir başka etkense coğrafi konum. Kent merkezlerinde yaşayanların yüzde 62’si seçim sonuçları nedeniyle strese giriyor. Oysa bu oran, banliyölerde yaşayanlar için yüzde 45, kırsal kesimlerde yaşayanlar içinse yüzde 33.
Amerikan Psikoloji Birliği, stres seviyesinin yükselmesinin sağlık sorunlarına yol açtığını kaydediyor. Strese bağlı sağlık sorunları yaşayanların oranı, seçimler nedeniyle yüzde 71‘den yüzde 80’e yükseldi. Bu sorunlar arasında baş ağrısı, anksiyete ve depresyon yer alıyor.
Amerikan Psikoloji Birliği’nden Katherine Nordal, sık rastlanan bu sağlık belirtilerinin basit görünmelerine rağmen uzun sürdükleri takdirde gündelik yaşamı ve genel olarak fiziksel sağlığı olumsuz etkilediklerini söylüyor.
Amerikan Psikoloji Birliği’ne göre seçimler ve siyasi iklime bağlı olarak stres çekenler, bir süre haber izlemeye ara vermeli ve başka uğraşlara yoğunlaşmalı.
Katherine Nordal, siyasi gelişmeler nedeniyle stres duyanlara haberleri sadece bilgilenecekleri ölçüde takip etmelerini, başka etkinliklere katılmalarını ve hayatın siyaset dışında kalan diğer yönlerine odaklanmalarını tavsiye ediyor.
