PARİS —
Barış ve Demokrasi Partisi eşbaşkanı, Paris’teki "Kürdistan Enformasyon Bürosu"nda suikast sonucu öldürülen PKK’nın kurucu üyelerinden Sakine Cansız, Kürdistan Ulusal Kongresi Paris temsilcisi Fidan Doğan ve Leyla Söylemez’in öldürülmesinin ardından Fransız istihbaratını suçladı.
Fransa ve Türkiye'ye seslenen Selahattin Demirtaş, “Bu olay Fransa'nın Roboski'sidir (Uludere). Sorumluları önce Türkiye, sonra da Fransa'dır. Bunu aydınlatmayan altında kalır,” dedi. BDP eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ile Gülten Kışanak, Paris'e gelerek Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi'nin önünde toplanan yaklaşık 3 bin kişiye hitap etti ve ardından cinayetin işlendiği Kürdistan Enformasyon Bürosu'nun önüne geldi.
Sakine Cansız'in babası da kalabalığa yaptığı konuşmada, “Kızımı barışı istemeyenler öldürdü. Birlik içinde olun ve katillerini bulun,” diye konuştu.
Ahmet Kaya Kültür Merkezi'nde ilk sözü alan Selahattin Demirtaş, "Böyle bir olaydan dolayı Paris’te olmaz istemezdik, özgürlüğü ve barışı kutlamak için Paris’e gelmek isterdik. Ama acıyı paylaşmak için buradayız. Hiçbir devrimciye böylesine alçakça, namertçe saldırılmaz, hiçbir devrimci, bu şekilde katledilmeyi hak etmez" dedi.
Demirtaş, cinayetin faillerine ilişkin olarak da, “Şu ülke bu ülke yaptı demeye gerek yok, kim Kürdistan’ı ve Kürtleri eziyorsa, Kürdü esir almak, diz çöktürmek istiyorsa onlar yapmıştır. Fransa'da yeni işbaşına gelen hükümet bu katliama ortak olmak istemiyorsa bunun faillerini ortaya çıkarmak zorundadır. Bu kadar işlek bir caddede Fransız istihbaratının bilgisi olmadan, mantar tabancasının dahi patlatılamayacağı bir yerde, kimse bize Fransız istihbaratının bilgisi dışında bu olay olmuştur demesin. Yıllardır Türk istihbaratıyla işbirliği yapıp buradaki Kürt siyasetçileri baskı altına alma politikalarına son vermek istiyorsa önlerinde bir fırsat vardır. Bu olay faili meçhul, faili gizli bir olay değildir. Paris’in varoşlarında bile Kürtleri izleyip istihbarat toplayan çocuğundan kadınına gencinden yaşlısına kadar herkes hakkında her gün fotoğraflarla, video kayıtlarıyla istihbarat toplayan Fransız istihbaratı, Paris’in merkezinde 3 Kürt kadın siyasetçinin infazından bilgisi yoktur demesin kimse bize. Ellerindeki bilgi ve belge neyse derhal kamuoyuyla paylaşmalarını bekliyoruz" diye konuştu.
“Bu işi iç infaz diyerek karartmaya çalışanlara da seslenmek istiyorum,” diyen Demirtaş, “Eğer Fransız istihbaratı ve Türk istihbaratı el ele verip bu olayı örtmek istiyorlarsa ve bu işi iç infazdı, hesaplaşmaydı diyerek kapatmak istiyorlarsa yarın milyonlarla alanlara çıkarak, Kürt halkı şehitlerine sahip çıkarak, iç sahiplenmenin nasıl olacağını göstererek cevap vereceklerdir,” şeklinde konuştu.
Fransız hükümeti ile görüşeceklerini söyleyen BDP eşbaşkanı Demirtaş, “Onlara bu işi çözmelerini aksi takdirde kendilerinin de sorumlu olduğunu söyleyeceğiz,” dedi.
Gültan Kışanak da, olayın faili meçhul bir cinayet olmadığını, Paris’in varoşlarında Kürtleri izleyip çocuklarına kadar istihbarat toplayan Fransız istihbaratının “bilgimiz yok” demeye hakkı olmadığını belirtti. Cinayetlerden birinci şüphelinin Türkiye, ikinci şüphelinin ise Fransa olduğunu savunan Kışanak, iki ülkenin de bu cinayetleri çözme yükümlülüğü olduğunu kaydetti.
Paris'te yarın da (Cumartesi) Avrupa'nın dört bir yanında gelen Kürtler’in katılımıyla Gare de l'Est meydanında büyük bir gösteri düzenlenecek. Kışanak ve Demirtaş da bu yürüyüşe katılacak.
Cansız, Doğan ve Söylemez'in cenazeleri de Türkiye'ye gönderiliyor.
Fransız polisinin yürüttüğü otopsi tamamlandı. Otopsi sonucunda kadınlardan birinin kafasına dört, diğer ikisinin başına üçer kurşun sıkıldığı bildirildi.
Olay Çarşamba akşamı 18.00-19.00 arasında meydana geldi. Olay yerinde dokuz kovan ve üç mermi çekirdeği bulundu. Olay 7.65'lik otomatik tabanca ile gerçekleştirildi. Ancak mermi markaları farklı olduğu için tek tabanca mı yoksa aynı kalibrelik farklı tabancalarda mı çıktığı uzman raporları ile anlaşılacak. Olayın faillerine ilişkin henüz bir belirleme yok, olayı üstlenen de çıkmadı.
Fransa ve Türkiye'ye seslenen Selahattin Demirtaş, “Bu olay Fransa'nın Roboski'sidir (Uludere). Sorumluları önce Türkiye, sonra da Fransa'dır. Bunu aydınlatmayan altında kalır,” dedi. BDP eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ile Gülten Kışanak, Paris'e gelerek Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi'nin önünde toplanan yaklaşık 3 bin kişiye hitap etti ve ardından cinayetin işlendiği Kürdistan Enformasyon Bürosu'nun önüne geldi.
Sakine Cansız'in babası da kalabalığa yaptığı konuşmada, “Kızımı barışı istemeyenler öldürdü. Birlik içinde olun ve katillerini bulun,” diye konuştu.
Ahmet Kaya Kültür Merkezi'nde ilk sözü alan Selahattin Demirtaş, "Böyle bir olaydan dolayı Paris’te olmaz istemezdik, özgürlüğü ve barışı kutlamak için Paris’e gelmek isterdik. Ama acıyı paylaşmak için buradayız. Hiçbir devrimciye böylesine alçakça, namertçe saldırılmaz, hiçbir devrimci, bu şekilde katledilmeyi hak etmez" dedi.
Demirtaş, cinayetin faillerine ilişkin olarak da, “Şu ülke bu ülke yaptı demeye gerek yok, kim Kürdistan’ı ve Kürtleri eziyorsa, Kürdü esir almak, diz çöktürmek istiyorsa onlar yapmıştır. Fransa'da yeni işbaşına gelen hükümet bu katliama ortak olmak istemiyorsa bunun faillerini ortaya çıkarmak zorundadır. Bu kadar işlek bir caddede Fransız istihbaratının bilgisi olmadan, mantar tabancasının dahi patlatılamayacağı bir yerde, kimse bize Fransız istihbaratının bilgisi dışında bu olay olmuştur demesin. Yıllardır Türk istihbaratıyla işbirliği yapıp buradaki Kürt siyasetçileri baskı altına alma politikalarına son vermek istiyorsa önlerinde bir fırsat vardır. Bu olay faili meçhul, faili gizli bir olay değildir. Paris’in varoşlarında bile Kürtleri izleyip istihbarat toplayan çocuğundan kadınına gencinden yaşlısına kadar herkes hakkında her gün fotoğraflarla, video kayıtlarıyla istihbarat toplayan Fransız istihbaratı, Paris’in merkezinde 3 Kürt kadın siyasetçinin infazından bilgisi yoktur demesin kimse bize. Ellerindeki bilgi ve belge neyse derhal kamuoyuyla paylaşmalarını bekliyoruz" diye konuştu.
“Bu işi iç infaz diyerek karartmaya çalışanlara da seslenmek istiyorum,” diyen Demirtaş, “Eğer Fransız istihbaratı ve Türk istihbaratı el ele verip bu olayı örtmek istiyorlarsa ve bu işi iç infazdı, hesaplaşmaydı diyerek kapatmak istiyorlarsa yarın milyonlarla alanlara çıkarak, Kürt halkı şehitlerine sahip çıkarak, iç sahiplenmenin nasıl olacağını göstererek cevap vereceklerdir,” şeklinde konuştu.
Fransız hükümeti ile görüşeceklerini söyleyen BDP eşbaşkanı Demirtaş, “Onlara bu işi çözmelerini aksi takdirde kendilerinin de sorumlu olduğunu söyleyeceğiz,” dedi.
Gültan Kışanak da, olayın faili meçhul bir cinayet olmadığını, Paris’in varoşlarında Kürtleri izleyip çocuklarına kadar istihbarat toplayan Fransız istihbaratının “bilgimiz yok” demeye hakkı olmadığını belirtti. Cinayetlerden birinci şüphelinin Türkiye, ikinci şüphelinin ise Fransa olduğunu savunan Kışanak, iki ülkenin de bu cinayetleri çözme yükümlülüğü olduğunu kaydetti.
Paris'te yarın da (Cumartesi) Avrupa'nın dört bir yanında gelen Kürtler’in katılımıyla Gare de l'Est meydanında büyük bir gösteri düzenlenecek. Kışanak ve Demirtaş da bu yürüyüşe katılacak.
Cansız, Doğan ve Söylemez'in cenazeleri de Türkiye'ye gönderiliyor.
Fransız polisinin yürüttüğü otopsi tamamlandı. Otopsi sonucunda kadınlardan birinin kafasına dört, diğer ikisinin başına üçer kurşun sıkıldığı bildirildi.
Olay Çarşamba akşamı 18.00-19.00 arasında meydana geldi. Olay yerinde dokuz kovan ve üç mermi çekirdeği bulundu. Olay 7.65'lik otomatik tabanca ile gerçekleştirildi. Ancak mermi markaları farklı olduğu için tek tabanca mı yoksa aynı kalibrelik farklı tabancalarda mı çıktığı uzman raporları ile anlaşılacak. Olayın faillerine ilişkin henüz bir belirleme yok, olayı üstlenen de çıkmadı.
