Sterlin’in değer kaybetmesi, birçokları için Londra’ya gitme fırsatı anlamına geliyor.
Brexit sayesinde, yabancı turist sayısı yüzde 18 arttı. Otellerin, havayollarının ve Londra’daki turistik merkezlerin satışları tırmanışa geçti. Çoğunluğu Asyalı olan yabancı turistleri, Avrupa’daki terör korkusu bile caydırmıyor.
Tayvanlı bir turist, “Terör tehlikesinin farkındayız. Ama Sterlin şu anda o kadar düşük ki, Londra’ya gitmenin tam zamanı” diye konuşuyor.
Brexit sonrası, piyasalardaki dalgalanma sürüyor. Ancak bu şaşırtıcı değil. Asıl şaşırtıcı olan, 27 ülkenin İngiltere ile ticaret anlaşması imzalamak için sıraya girmesi.
Bu ülkelerin çoğu Gana gibi eski İngiliz kolonisi. Ekonomistlere göre Brexit, Avrupa ve Afrika arasında koloni döneminden kalan tuhaf ticaret ilişkilerinin değişmesi için bir fırsat olabilir. Afrikalı çiftçiler yıllardır Avrupa’ya sattıkları işlenmemiş ürünleri işlendikten son Avrupa’dan ithal ediyor.
Legatum Enstitüsü'nden Shanker Singham, Afrika ülkelerindeki durumu şu örnekle akrarıyor: “Örneğin Ganalı kakao üreticileri, Avrupa’daki gümrük sistemi yüzünden ticaret zincirini kırıp çikolata üretemiyor. Bu sorun, İngiltere’nin tarım kotalarındaki çarpık durumu düzeltmesiyle kısmen çözülebilir.”
İngiltere 1973’ten beri Avrupa Birliği’nden bağımsız hiçbir ticaret anlaşması imzalamadı. İngiliz hükümeti, diğer ülkelerin gösterdiği ekonomik ilgiden bir an önce yararlanmak ve olumsuz beklentileri gidererek Brexit’i ekonomik bir kazanıma dönüştürmek istiyor.
