Erişilebilirlik

Referandum Sonrası HDP’lilere İlk Tahliye


Meral Daniş Beştaş
Meral Daniş Beştaş

Katıldıkları etkinlikler ve haklarındaki suçlamalar nedeniyle tutuklanan ve haklarında dava açılan HDP Milletvekilleri Nursel Aydoğan ile Meral Danış Beştaş tahliye edildi.

Suriye’nin Kobani kasabasında 2014 yılında IŞİD ile YPG arasında çatışmalar sürerken, Sur’daki operasyonlar sırasında yaptığı açıklamalar nedeniyle hakkında soruşturma açılan ve tutuklanan HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş Cuma günü hakim karşısına çıktı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya Beştaş, tutuklu olduğu Silivri Cezaevi'nden görüntülü sistemle katıldı. İddianamenin okunmasının ardından ifade vere Beştaş, HDP’ye yönelik toplu, planlı ve sistematik bir operasyon yapıldığını söyledi. Beştaş, bu gözaltı ve tutuklamalarla HDP’nin siyaset dışına itilmek istendiğini savunarak, HDP’ye yönelik operasyonların Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde ciddi bir yargılama konusu olduğunu vurguladı. Kobani’deki çatışmalarla ilgili açıklama yapan Beştaş, yaptıkları çağrının demokratik ve şiddet içermeyen bir çağrı olduğunu ifade etti. Kobani olayları sırasında yaşamını yitirenlerin yüzde 90’nın HDP üyesi olduğunu ifade eden Beştaş, olay sırasında öldürülen Yasin Börü davası üzerinden algı operasyonu yaratılarak HDP’nin günah keçisi haline getirildiğini savundu. Tutuklu bulunmasının hiçbir yasal dayanağının olmadığını savunan Beştaş, tahliyesini istedi. Kısa bir ara veren mahkeme Beştaş’ın tahliyesine karar verdi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında 28 Ocak günü gözaltına alınan, aynı gün adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Beştaş, savcılığın itirazı üzerine tutuklanmıştı. Hakkında 8 ile 23 yıl arasında değişen hapis cezaları istenen Beştaş, “örgüte üye olmak", "Suç işlemeye alenen tahrik etmek", "Toplantı ve yürüyüşün zorla dağıtılması", "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" ve "Halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma" iddialarıyla yargılanıyordu.

Nursel Aydoğan da serbest

Cuma günü hakim karşısına çıkan diğer bir isim de HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan oldu.

4 Kasım 2016’daki operasyonda tutuklanan Aydoğan, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Aydoğan, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nde görüntülü sistemle duruşmaya katıldı. İddianamenin okunmasının ardından söz alan Aydoğan, tutuklanmalarının nedeninin HDP’nin 7 Haziran seçimlerinden elde ettiği başarı olduğunu söyledi. Anayasa Mahkemesi'nin milletvekillerinin tutuklu yargılanmayacağına dair 2013 yılında karar verdiğini hatırlatan Aydoğan, siyasi parti faaliyeti kapsamında yaptığı bütün çalışmaların "yasadışı" olarak gösterildiğini söyledi. Aydoğan, "Bunu yapanlar çatışmaların çıkmasını, ölümlerin olmasını mı istiyor? Milletvekili olmayalım mı yani" diyerek suçlamalara tepki gösterdi. Cezaevinde 3 ay boyunca tek kişilik hücrede tecrit koşullarında kaldığını belirten Aydoğan, yaşadığı ağır sağlık sorunları nedeniyle tedavi için hastaneye gitmek istediğini, ancak ellerinin kelepçelenmesini kabul etmediği için hastaneye götürülmediğini söyledi. Avukatlar Aydoğan'ın tahliye edilmesini isterken, savcı Aydoğan'ın tutukluluk halinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti, Aydoğan'ın tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulundurarak, adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.

Aydoğan, “örgüte üye olmak”, 14 defa “örgüt propagandası yapmak”, 2 defa “2911 Sayılı Kanuna Muhalefet”, 2 defa “Suç ve suçluyu övme”, “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Etmek” ve “Halkı Kanunlara Uymamaya Tahrik Etmek” ile suçlanıyor.

Aydoğan hakkında, Diyarbakır, Siirt, Batman, Mardin, Urfa, Elazığ ve Şırnak illerinde katıldığı eylem ve etkinliklerde yaptığı konuşmalar ile Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Demokratik Özgür Kadın Hareketi’nde (DÖKH) yaptığı çalışmalar nedeniyle dava açıldı.

Kışanak ve Tuncel serbest bırakılmadı

Bu arada Cuma günü yargılananlar arasında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eski Eş Başkanı Gültan Kışanak ile Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel de vardı. Aynı davada yargılanan Kışanak ve Tuncel, Malatya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Kışanak Kocaeli Kandıra Cezaevinden, Tuncel ise İstanbul Silivri Cezaevi’nden görüntülü sistemle duruşmaya katıldı. Duruşmada ilk sözü alan Kışanak, hakkındaki 55 suçlamaya karşı savunma yaptı.

Kışanak, davanın siyasi olduğunu vurgulayarak, "Açılan soruşturmalarla halkın iradesine kelepçe vurmak istenildi. Tutsak almak istedikleri bizler değiliz, 880 bin seçmendir. Henüz gözaltında olduğumuzda bizim yerimize kayyımlar atandı ve bu da aslında belediyeleri ele geçirmek için yapılan bir saldırı olduğunu bizlere gösterdi. Herkes biliyor ki yerel yönetimler yoksa halkın seçtiği yönetim yoksa demokraside eksiklik vardır. Diyarbakır ülkenin 11'inci büyükşehri ve seçilmişleri tutuklu. Geçici olarak görevden alındım, hiçbir gerekçe bulunmamaktadır. 6 aydır belediyenin tüm çalışmaları durdurulmuş bulunmakta. Bizim başkanı olduğumuz belediyede disiplin ve düzen bırakılmamıştır" dedi. 7 yıl önce katıldığı bir eylemden dolayı hakkında soruşturma açıldığını hatırlatan Kışanak, "Madem suç işledim orda bulunan devlet memurları neden soruşturma için bu kadar beklediler? 7 yıl önceki eylemde yaptığım konuşmayı yeni mi hatırladılar. Bunun ne kadar açık bir kumpas olduğunun farkındayız. Tek amaç bizi tutuklamak ve yerimize kayyum atamaktı” dedi. Kışanak, suç sayılan tüm eylem ve etkinliklerin yasalar çerçevesinde gerçekleştiğini vurgulayarak, suçlamaları kabul etmedi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Kışanak için “örgüt kurmak ve yönetmek”, “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmamak” ve 41 kez “örgüt propagandası yapmak” suçlamalarıyla 240 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Kışanak’tan sonra söz alan DBP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel ise yerel siyasetlerinin yargılandığını söyledi. Tuncel, ”Bu siyasi bir dava ve bu davanın geneline baktığımızda dayanak yoktur. Tamamen siyasi düşüncelerimize dayanılarak hazırlanmış bir soruşturma söz konusudur. KCK operasyonlarıyla başlayan ve siyasi soykırım operasyonları ile devam eden bir süreç söz konusudur” diye konuştu.
Tuncel son olarak davanın siyasi bir dava olduğunu ve bu nedenle mahkemeden bir talebinin olmadığını söyledi.

Tuncel hakkında hazırlanan iddianamede, 2012 ve 2016 yılları arasında katıldığı 16 eylem ve etkinlik, DBP’nin toplantılarında yaptığı açıklamalar ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) toplantıları suçlamalara dayanak gösterildi. “Örgüte üye olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” ile suçlanan Tuncel'in 135 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor. Mahkeme savunmaları dinledikten sonra, Kışanak ve Tuncel’in tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

STÜDYO VOA

ABD’de düşmeyen enflasyon FED’e faiz indirtmedi – 1 Mayıs
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:30:56 0:00
XS
SM
MD
LG