İSTANBUL —
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin aslında bu ziyareti 14 Ekim’de gerçekleştirecekti ancak Rusya lideri, rahatsızlığını gerekçe göstererek Türkiye ziyaretini ertelemişti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in İstanbul Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’ndeki Türkiye-Rusya 3. Üst Düzey İşbirliği Konseyi Toplantısı yaklaşık iki buçuk saat sürdü. Görüşmeye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, AKP Dış Politadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Putin’in Dış Politika Danışmanı Yuri Uşakov da katıldı.
Görüşme sonrası yapılan basın toplantısına Rusya liderinin Suriye’yle ilgili sözleri damga vurdu. Putin Şam hükümetinin avukatı olmadıklarını vurguladı.
‘Suriye rejiminin avukatı değiliz, bizi Suriye’nin geleceği kaygılandırıyor’
Bir gazetecinin ‘Suriye’deki kimyasal silahların Türkiye’ye karşı kullanılmacağının garantisini verebiliyor musunuz?’ sorusunu yanıtlayan Vladimir Putin, ''Suriye’de nükleer silah yok. Biz Suriye rejiminin avukatı değiliz. O rejimi korumuyoruz, bizi kaygılandıran Suriye’nin geleceğidir” dedi.
“Yakın zamanda yapılan hataların tekrarlanmasını istemiyoruz” cümlesiyle sözü Arap Baharı’na getiren Rusya Devlet Başkanı, Libya’dan örnek verdi.
Putin, “Biliyorsunuz Libya’daki militanları bazı rejimler nasıl desteklemişti. Sonuçta ABD büyükelçisinin ölümüyle neticelendi. Biz Türkiye ve dünya ile beraber çalışmalarımız sürdüreceğiz” diye konuştu.
‘Duvarda silah varsa oyunun sonunda patlar’
Vladimir Putin, Türkiye’nin NATO’dan alarak sınır bölgesine yerleştireceği Patriot füze savunma sistemleriyle ilgili bir soruya ise ünlü Rus yazar Çehov’dan alıntı yaptığı bir sözle cevap verdi: “Piyesin başında duvarda silah varsa piyesin sonunda o silah ateşlenecektir” derler. Patriot sistemi dünyanın en iyi sistemi değil, eski bir sistem.
Üstelik Suriye öyle bir durumda ki, komşularına herhangi bir taarruzda bulunacağını sanmıyorum. Burada bir uzman olmak da gerekmiyor, özel servis istihbaratlarına dayanmak gerekmiyor. Suriye, sınırda bir ülkeye taarruzda bulunmak durumunda değil'' dedi.
Erdoğan: Rusya-Türkiye ticaret hacminde hedef 100 milyar dolar
Suriye konusunda çok farklı düşünen iki lider, Türkiye-Rusya ticaret hacmini arttırmakta hemfikir. Zaten rakamlar da bunu gösteriyor. 2002’de yedi milyar dolar civarında olan ticaret hacmi, geçen yıl 24,5 milyar dolara ulaştı. Bu yılın ise 35 milyar dolarla kapanması bekleniyor.
Bu gelişmeyi vurgulayan Başbakan Erdoğan, “Rusya Federasyonu bugün Türkiye'nin ikinci büyük ticari ortağı konumundadır. Nitekim hedefimiz; 100 milyar dolar seviyesine ekonomik ve ticari ilişkilerimizle ulaşabilmektir” dedi.
Hem Erdoğan hem de Putin enerji alanındaki işbirliğinin öneminin altını kalın çizgilerle çizdi.
Putin: Mavi Akım’ı genişletebiliriz
Mersin Akkuyu’da kurulmakta olan nükleer enerji santralı bu süreçte önemli bir rol oynuyor. Santralın 20 milyar dolar tutarındaki yatırım maliyeti Rus enerji firması Rosatom tarafından karşılanıyor. Ancak Türkiye’de santral karşıtı tepkiler bitmiyor. Tepkilere işaret eden Putin, “Türkiye'de yapılacak nükleer santral konusunda her şey plana göre sürüyor. Türk tarafı projenin gerçekleştirilmesine ilgi duyuyor. Türk partnerlerinin de Rusya tarafının üstlendiği riskleri anladığını umuyorum” dedi. Güney Akım’ın başlamak üzere olduğunu da belirten Putin, Mavi Akım Projesi’nin genişletilmesine de açık oldukları mesajı verdi.
Türkiye ve Rusya 11 işbirliği anlaşması imzaladı
Türkiye-Rusya 3. Üst Düzey İşbirliği Konseyi Toplantısı kapsamında iki ülkenin şirket, kurum ve bakanlıkları arasında 11 işbirliği anlaşması imzalandı.
Bunlar arasında Çalık Holding ve Rosneft Petrol Şirketi arasında, pazarlama ve dağıtım alanında ortak girişim kurulmasına ilişkin işbirliği anlaşması ile Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı ve Rusya Federasyonu Mali Denetim Servisi arasında karapara aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele konusunda mutabakat muhtırası en önemlileri oldu.
İstanbul’da altı saatten az kalan Putin, Galatasaray’da protesto edildi.
İnsani Müdafaa ve Kardeşlik Derneği ile Özgür Düşünce Derneği ÖZGÜR-DER, Rusya'nın Suriye, Kafkasya ve Çeçenistan politikalarını eleştirdi. Grup, Türkiye’nin Rusya’yla ekonomik ilişkilerini geliştirmesini de protesto etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in İstanbul Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’ndeki Türkiye-Rusya 3. Üst Düzey İşbirliği Konseyi Toplantısı yaklaşık iki buçuk saat sürdü. Görüşmeye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, AKP Dış Politadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Putin’in Dış Politika Danışmanı Yuri Uşakov da katıldı.
Görüşme sonrası yapılan basın toplantısına Rusya liderinin Suriye’yle ilgili sözleri damga vurdu. Putin Şam hükümetinin avukatı olmadıklarını vurguladı.
‘Suriye rejiminin avukatı değiliz, bizi Suriye’nin geleceği kaygılandırıyor’
Bir gazetecinin ‘Suriye’deki kimyasal silahların Türkiye’ye karşı kullanılmacağının garantisini verebiliyor musunuz?’ sorusunu yanıtlayan Vladimir Putin, ''Suriye’de nükleer silah yok. Biz Suriye rejiminin avukatı değiliz. O rejimi korumuyoruz, bizi kaygılandıran Suriye’nin geleceğidir” dedi.
“Yakın zamanda yapılan hataların tekrarlanmasını istemiyoruz” cümlesiyle sözü Arap Baharı’na getiren Rusya Devlet Başkanı, Libya’dan örnek verdi.
Putin, “Biliyorsunuz Libya’daki militanları bazı rejimler nasıl desteklemişti. Sonuçta ABD büyükelçisinin ölümüyle neticelendi. Biz Türkiye ve dünya ile beraber çalışmalarımız sürdüreceğiz” diye konuştu.
‘Duvarda silah varsa oyunun sonunda patlar’
Vladimir Putin, Türkiye’nin NATO’dan alarak sınır bölgesine yerleştireceği Patriot füze savunma sistemleriyle ilgili bir soruya ise ünlü Rus yazar Çehov’dan alıntı yaptığı bir sözle cevap verdi: “Piyesin başında duvarda silah varsa piyesin sonunda o silah ateşlenecektir” derler. Patriot sistemi dünyanın en iyi sistemi değil, eski bir sistem.
Üstelik Suriye öyle bir durumda ki, komşularına herhangi bir taarruzda bulunacağını sanmıyorum. Burada bir uzman olmak da gerekmiyor, özel servis istihbaratlarına dayanmak gerekmiyor. Suriye, sınırda bir ülkeye taarruzda bulunmak durumunda değil'' dedi.
Erdoğan: Rusya-Türkiye ticaret hacminde hedef 100 milyar dolar
Suriye konusunda çok farklı düşünen iki lider, Türkiye-Rusya ticaret hacmini arttırmakta hemfikir. Zaten rakamlar da bunu gösteriyor. 2002’de yedi milyar dolar civarında olan ticaret hacmi, geçen yıl 24,5 milyar dolara ulaştı. Bu yılın ise 35 milyar dolarla kapanması bekleniyor.
Bu gelişmeyi vurgulayan Başbakan Erdoğan, “Rusya Federasyonu bugün Türkiye'nin ikinci büyük ticari ortağı konumundadır. Nitekim hedefimiz; 100 milyar dolar seviyesine ekonomik ve ticari ilişkilerimizle ulaşabilmektir” dedi.
Hem Erdoğan hem de Putin enerji alanındaki işbirliğinin öneminin altını kalın çizgilerle çizdi.
Putin: Mavi Akım’ı genişletebiliriz
Mersin Akkuyu’da kurulmakta olan nükleer enerji santralı bu süreçte önemli bir rol oynuyor. Santralın 20 milyar dolar tutarındaki yatırım maliyeti Rus enerji firması Rosatom tarafından karşılanıyor. Ancak Türkiye’de santral karşıtı tepkiler bitmiyor. Tepkilere işaret eden Putin, “Türkiye'de yapılacak nükleer santral konusunda her şey plana göre sürüyor. Türk tarafı projenin gerçekleştirilmesine ilgi duyuyor. Türk partnerlerinin de Rusya tarafının üstlendiği riskleri anladığını umuyorum” dedi. Güney Akım’ın başlamak üzere olduğunu da belirten Putin, Mavi Akım Projesi’nin genişletilmesine de açık oldukları mesajı verdi.
Türkiye ve Rusya 11 işbirliği anlaşması imzaladı
Türkiye-Rusya 3. Üst Düzey İşbirliği Konseyi Toplantısı kapsamında iki ülkenin şirket, kurum ve bakanlıkları arasında 11 işbirliği anlaşması imzalandı.
Bunlar arasında Çalık Holding ve Rosneft Petrol Şirketi arasında, pazarlama ve dağıtım alanında ortak girişim kurulmasına ilişkin işbirliği anlaşması ile Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı ve Rusya Federasyonu Mali Denetim Servisi arasında karapara aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele konusunda mutabakat muhtırası en önemlileri oldu.
İstanbul’da altı saatten az kalan Putin, Galatasaray’da protesto edildi.
İnsani Müdafaa ve Kardeşlik Derneği ile Özgür Düşünce Derneği ÖZGÜR-DER, Rusya'nın Suriye, Kafkasya ve Çeçenistan politikalarını eleştirdi. Grup, Türkiye’nin Rusya’yla ekonomik ilişkilerini geliştirmesini de protesto etti.
