Erişilebilirlik

Prof. Batum: YSK’nın Mühürsüz Oy Kararı Yok Hükmünde


16 Nisan Referandumu’nun üzerinden iki gün geçti ama Yüksek Seçim Kurulu’nun verdiği mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayan kararı seçim sonucunun önüne geçmiş görünüyor.

Türkiye’nin birçok kentinde hayır ve ötesi gönüllüleri ve parti müşahitleri il ve ilçe seçim kurullarına itirazda bulunuyor.

2014 Yerel Seçimleri öncesi sandık gözetmenliğini yaygınlaştırmak için kurulan “Oy ve Ötesi” grubu 16 Nisan Referandumu öncesi ismini “Hayır ve Ötesi” olarak değiştirerek Pazar günkü oylamalarda da Türkiye genelinde sandıklarda görev aldı.

Hayır ve Ötesi: Usulsüzlük var referandumun iptali için yeterince kanıt bulunuyor

Hayır ve Ötesi bugün yayınladığı 16 Nisan Referandumu ön raporunda beş tespiti kamuoyuyla paylaştı.

“961 adet seçmen sandığında kullanılan oyların tamamı, yani yüzde 100’ü EVET mühürlü olup, HAYIR mühürlü oy adet ve yüzde olarak SIFIR’dır. 7 bin 48 adet seçmen sandığında, kullanılan oy sayısının ilgili sandıktaki seçmen sayısına eşit olduğu veya sandık görevlileri de dikkate alındığında, seçmen sayısı ve sandık görevlileri toplam sayısından da fazla olduğu tespit edilmiştir.

Söz konusu sandıklarda kullanılan oyların toplamı 1 milyon 672 bin 249'dur. Bu oyların yüzde 60,7'si "EVET" olarak gerçekleşmiştir.”

Yalnızca bu verilerin bile oy pusulalarının mühürlü mü yoksa mühürsüz mü olduğunun çok ötesinde bir vehamete işaret ettiğini savunan Hayır ve Ötesi, usulsüzlük ve sahtekarlıkların referandum iptalini gerektirdiğini öne sürdü.

Türkiye Barolar Birliği: YSK itirazları reddederse demokratik bir hukuk devletinden söz etmek mümkün olmayacak

Türkiye Barolar Birliği de Yüksek Seçim Kurulu’nun mühürsüz oyların geçerli sayılacağı açıklamasının Anayasa Mahkemesi’nin 6 Şubat 2014’te verdiği kararla çeliştiğini vurguladı.

TBB Yönetim Kurulu yayınladığı açıklamada “pek çok sandıkta, oylama bittikten sonra, mühürsüz pusulaların arkası, sandık kurullarınca mühürlenmiş, gerekçe olarak da YSK'nın söz konusu kararı gösterilmiştir. YSK'nın, kanuna açıkça aykırı bu duyurusu hem usulsüzlüğe hem de usulsüzlüğün ortaya çıkmasını sağlayacak tutanakların tutulmamasına neden olmuştur. YSK'nın yapılan itirazları değerlendirirken, Anayasa 79. maddesi ile kendisine yüklenen sorumluluğun gereğini yerine getirmesini diliyoruz. Aksi takdirde seçimlerin yargı güvencesinde yapıldığından, adil olduğundan ve sonuçların güvenilirliğinden, kısacası hukukun üstün olduğu demokratik bir devlet düzeninden söz edilmesi mümkün olmayacaktır” ifadelerine yer verildi.

Prof. Batum: YSK yetki aşımına giderek yasayı ihlal ediyor

Anayasa hukukçusu ve CHP eski Eskişehir milletvekili Süheyl Batum, Yüksek Seçim Kurulu’nun mühürsüz pusulaları geçerli kabul ederek yetki aşımına gittiğini yasa koyucunun kendisine takdir yetkisi vermediğinin altını çizdi.

Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Prof. Batum, “Sahte oyun önüne geçilebilmesi için en mühim önlemlerden biri seçim pusulalarının mühürlü olmasıdır. Kurul üyeleri Danıştay ve Yargıtay kökenliler bunu bilmemelerine imkan yok. 1994 ve 1998 kararlarında söz konusu oy sayıları 150-200 kadardır. Üstelik orada sandık geçerli sayıyor ve kurul bunu değerlendiriyor. Referandumda ise YSK seçim devam ederken karar alıyor. YSK’nin böyle bir yetkisi yok. Zira 298 Sayılı Yasa’nın 101. Maddesi açık olarak arkasındaki sandık kurulu mührü bulunmayan oylar geçersiz sayılır diyor. Burada tartışılacak bir konu yok” dedi.

Prof. Batum: YSK itirazları reddederse Anayasa Mahkemesi’ne gideceğiz

YSK’ya mühürsüz oy pusulalarının geçersiz sayılması yönündeki itirazları kabul ederek bu yanlıştan geri dönmesi çağrısında bulunan Prof. Süheyl Batum, itiraz başvurularının reddedilmesi halinde Anayasa Mahkemesi’ne başvurulacağını söyledi.

Anayasa hukukçusu iç hukuk yollarının bu itirazları kabul etmemesi halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruda bulunacaklarını açıkladı.

“Yüksek Seçim Kurulu kararı yok hükmündedir. Maalesef kurul fonksiyon gaspı yapmıştır. Açıkça Anadolu Ajansı ve Yüksek Seçim Kurulu iktidarla beraber manipülasyon yapmış ve bu sayede Evet oyları fazla çıkmıştır. Aslında %100 Hayır blokunun kazanıldığı bir seçimdir. Bu durumun düzmeceyle ortadan kaldırılması kabul edilemez.”

Süheyl Batum, 16 Nisan Referandumu’nun demokrasinin henüz emekleme aşamasında olduğu 1912 ve 1946 Seçimleri ile mukayese edilebileceğini de sözlerine ekledi.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG