İçinde bulunduğumuz internet çağında, bu tip oyunlar çoğunlukla bilgisayarda oynanıyor. Escape Room – Korku Odası adlı oyunda, katılımcılar kapatıldıkları bir odadan kaçmak için ipuçları bulmaya çalışıyorlar. Bilgisayar kullanıcıları arasında yoğun ilgi gören “Escape Room-Korku Odası” artık gerçek dünyaya da taşınıyor. Sadece Washington çevresinde 10’dan fazla oyun alanı var ve sayıları giderek artıyor.
İnsanların para ödeyerek kapatıldıkları odadan çıkmak için 60 dakikaları var.
Timothy Smith, ipuçlarının odanın farklı yerlerine dağıtıldığını, bir başlangıç noktasının olmadığını ve odanın anahtarını bulduracak ipuçlarını birleştirmenin oyuncuya düştüğünü söylüyor.
Timothy Smith’in kurduğu iki Escape Lounge’dan biri olan bu oda, Beyaz Saray’daki Oval Ofisi anımsatıyor. Odada başkanlık forsu bulunan bir halı, çalışma masası, başkanların portreleri ve benzeri ayrıntılar var.
Oval Ofisten Kaçış oyununun en eğlenceli yanı, burada bulunan her eşyanın bir ipucu olabilme ihtimali. Örneğin 1930’lardan kalan bir antika daktilo ve eski bir pikap veya bir Washington haritası. Hepsi ipucu olabilir ve bunlar siyah bir ışığın altında görülebilen gizli mesajlar içeriyor.
Oyun kurucusu, ilerlemeyi izliyor ve gerektiği yerlerde ipucu sunuyor.
Takımları iş arkadaşları, aile üyeleri, turistler, arkadaşlar veya oyun başlamadan hemen önce tanışan yabancılar oluşturuyor.
Kat Matus, “İlk kez böyle bir odaya girdik. Çok eğlenceliydi. Bence birbirimizi tanımıyor olmamız harikaydı. Çünkü bu oyun katılımcıları işbirliği yapmayı öğrenmeye zorluyor” şeklinde konuşuyor.
Amerika’da yaklaşık 600 Escape Room – korku odası alanı var. Smith bu odayı bir yıl önce açtığında Washington civarında sadece iki tane daha varmış. Bugünse sayıları 12’ye ulaşmış.
Her odanın farklı bir teması ve tasarımı olsa da formatları aynı. İpuçlarını bulmak için sosyal ve fiziksel katılımın yanında, hızlı ve yaratıcı düşünme gerekiyor.
Demetrios Psihopaidas, “Biraz stresliydi. Bazı ipuçlarını bulmak çok zordu. Ama çok eğlenceliydi ve ne bekleyeceğimizi bilmiyorduk. Hiçbirimiz daha önce böyle bir oyuna katılmadı” diyor.
Psihopaidas, ipuçlarını zamanında bulup dışarı çıkabileceklerinden pek emin olmadığını ve oyunu bitirmeyi başardıkları için mutlu olduğunu söylüyor.
Smith oyundaki başarı oranının yüzde 30 ila 40 arasında değiştiğini söylüyor.
Smith'e göre, Oval Ofis’ten Kaçış kolay bir oyun değil. Oyun çok ilgi görüyor çünkü katılımcılar oyun sayesinde kendilerini detektif veya James Bond gibi hissediyor.
Smith bütün takım sporlarında olduğu gibi bu oyunda da en önemli şeyin iyi bir takım oyuncusu olmak ve eğlenmek olduğunu hatırlatıyor.
