Bugün Washington Post’ta öne çıkan haberlere göz atacağız. Gazete, diğer Amerikan gazeteleri gibi bugün ana sayfasında 115‘inci Amerikan Kongresi’nin göreve başlamasıyla ilgili haber ve tartışmalara yer vermiş.
Washington Post, yeniden Temsilciler Meclisi Başkanı seçilen Paul Ryan’ın yemin töreni öncesinde 13 yaşındaki oğlunun kravatını takmasına yardımcı olurken çekilen fotoğrafı paylaşmış. Ancak gazete, baba-oğul arasında yaşanan bu sıcak anı yansıtan fotoğrafın hemen yanında oldukça hararetli tartışmalara konu olan bir habere yer veriyor. Habere göre Cumhuriyetçi Parti kontrolundaki Temsilciler Meclisi, yaşanan rüşvet ve yolsuzluk skandalı nedeniyle üç Kongre üyesinin hapis cezası alması üzerine 2008 yılında oluşturulan Bağımsız Etik Kurulu’nun lağvedilmesi önerisini, yoğun tepki üzerine geri çekti. Gazete, Donald Trump’ın, bundan, daha şeffaf olma ve çıkar çatışmasına girmeme konusunda ders alması gerektiği yorumunda bulunuyor. Trump’ın vergi beyannamelerini hala açıklamadığını, Rusya’yla yapılan işler dahil Trump şirketler grubuyla ilgili birçok meselenin açıklığa kavuşmadığını ve Trump’ın başkanken iş dünyasıyla arasına nasıl mesafe koyacağını hala açıklamadığını yazan gazete, yeni başkanın etik konusunda daha alması gereken çok ders olduğunu kaydediyor.
Washington Post’da bugün ayrıca Türkiye ve Irak’ın, IŞİD’i mağlup etseler bile yine de kendi içlerinde ciddi kırılma ve çöküşler yaşayabilecekleri olasılığıyla ilgili bir başyazı yer alıyor. Başyazıya göre Türkiye ve Irak, teröristlerle mücadeleyi kaybetme tehlikesi altında. Her iki ülke de geçen yıl IŞİD kontrolundaki toprakları geri almak için ordularını harekete geçirdi ve terör örgütüne karşı önemli kazanımlar elde etti. Ancak buna rağmen gerek Türkiye gerekse Irak, terör saldırıları ve etkisiz terörle mücadele yöntemleri nedeniyle siyasi, sosyal ve ekonomik dağılmanın eşiğinde. Gazete, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem otoriterliği yüzünden adeta erime tehdidi altında olduğu uyarısını yapıyor. Erdoğan’ın yıllarca IŞİD’e ses çıkarmayıp 2016 sonuna doğru harekete geçtiğini hatırlatan gazete, Cumhurbaşkanı’nın bunu Rakka’yı geri almaktan çok Kürt kontrolundaki bölgenin güçlenmesini engellemek için yaptığını kaydediyor. Gazeteye göre teröre karşı tek vücut olması gereken gruplar, Erdoğan yüzünden kutuplaşmış durumda. Washington Post, 2017‘nin, IŞİD’ın elindeki toprakları tamamen yitirdiği yıl olabileceğini bildiriyor, ancak Türkiye ve Irak’ın istikrarsızlaşmasının, Ortadoğu ve hatta Batı’nın güvenliğini tehdit edeceği uyarısında bulunuyor.
Washington Post internet sitesinde ise Türkiye’deki laik kesimin kendilerini hiç bu kadar tehdit altında ve yalnız hissetmediklerine dair gazeteci yazar Ezgi Başaran’ın kaleme aldığı makaleye yer veriyor. Türkiye’deki yaşam tarzı tartışmasına değinen Başaran, Türkiye’nin hiçbir zaman doğru düzgün işleyen bir demokrasi olmadığını ancak eski Türkiye’de alkol tüketimi ve yılbaşı kutlamalarının da hiçbir zaman bu kadar tartışma konusu haline gelip saldırıya uğramadığını yazıyor. Artık yeni Türkiye’ye tahammülsüzlüğün hakim olduğunu belirten Başaran’a göre Reina saldırısında 39 kişinin yaşamını yitirmesine sevinenler olması, bunun bir göstergesi. Saldırıdan sonra hükümetin tek yaptığının solcuları suçlamak olduğunu yazan Başaran, IŞİD mantalitesinin Erdoğan taraftarları arasında yoğun bir biçimde desteklendiğinin de altını çiziyor.