Başkan Barack Obama bugün Londralı gençlerle yaptığı söyleşide onlara kötümserlikten ve yabancı düşmanlığından uzak durma çağrısında bulundu.
Obama dün İngiltere’ye Avrupa Birliği’nde kalma çağrısı yaptığı için birlikten ayrılmak isteyen İngilizler’in ağır eleştirilerine maruz kalmıştı.
Başkan Obama değişimin gerekli olduğu dönemlerde bu değişime engel olmak amacıyla “kabile kimlikleri yaratıldığını” ve bu tarz girişimlere karşı durulması gerektiğini savundu. Obama, küreselleşme ve entegrasyonun tehdit değil fırsat olduğunu söyledi.
İngiliz gençler, başkanlığının son yılında olan Obama’ya, bir sonraki başkandan ne beklediğinden, nasıl bir miras bırakmayı arzuladığına kadar bir dizi soru sordu. Obama kendi mirasını doğru biçimde değerlendirebilmesi için 10 yıl beklemesi gerektiğinin altını çizerek, “En azından bu süreçte kendime karşı doğru oldum. Karneme dönüp baktığımda gurur duyuyorum” diye konuştu.
Barack Obama başarıları arasında kendi adıyla anılan sağlık reformu, Ebola kriziyle mücadele amacıyla başlattığı küresel girişimi ve İran’la varılan nükleer anlaşmayı saydı. Obama en büyük başarısının 2008’deki ekonomik krizle mücadele politikası olduğunu savunarak, şaka yollu “Dünya ekonomisini yeni bir büyük buhrandan kurtardım” dedi.
Obama başkanlığı döneminde kendisini en çok etkileyen sosyal hareketinse, halen devam etmekte olan ve eşcinsellere evlilik hakkı için mücadele eden hareket olduğunu söyledi. Amerika Anayasa Mahkemesi, tüm ülkede eşcinsellere evlenmeyi yasal ilan etmiş ve bu konuda bazı eyaletlerin getirdiği yasakları geçersiz ilan etmişti.
‘Brexit’ eleştirileri
Barack Obama bugün gençlerden gördüğü sıcak karşılamayı dün göremedi. Dün Obama, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nde kalması gerektiği yönündeki yorumlarından dolayı İngiliz milliyetçilerin ağır eleştirilerine maruz kalmıştı.
İngiltere Başbakanı David Cameron’la ortak basın toplantısına katılan Obama, İngiltere’nin AB üyesi olarak daha güçlü olduğunu, ayrılmasınınsa Avrupa’yı ve NATO’yu zayıflatacağını savunmuştu. Obama aynı zamanda ticaret anlaşmaları açısından AB dışında bir İngiltere’nin arka planda kalacağı uyarısında bulundu.
İngiltere bu Haziran’da AB üyeliğini referanduma sunacak. Hükümet ve önde gelen partiler AB üyeliğinde ısrarlı. Obama dünkü açıklamasında, “Açık olayım. Sonunda bu İngiliz seçmeninin karar vereceği bir konu. Ancak özel ilişkimiz göz önünde bulundurulduğunda, dostların açık sözle konuşması gerektiğini söyleyebiliriz. Açıkçası karar Amerika’yı ilgilendiriyor, çünkü bizim geleceğimizi de etkiliyor” diye konuşmuştu.
Ancak Obama’nın sözleri İngiltere’nin birlikten çıkmasını isteyenlerden ciddi tepki çekti. Londra Belediye Başkanı Boris Johnson, Amerikalı liderlerin kendilerinin AB gibi bir kurumda olmayı düşünmeyeceklerini söyledi. Amerikalı liderleri bu konuda ikiyüzlü davranmakla suçlayan Johnson, Washington’un NAFTA ülkesi olarak Kanada ya da Meksika’nın kendi yasalarının Amerika’da geçerli olmasına ya da bu ülkelerin Amerikan politikalarını etkilemesine asla izin vermeyeceğini ifade etti. Johnson ayrıca Obama’nın baba tarafından Kenyalı olduğunu hatırlatarak, “atalarının İngiliz İmparatorluğu’ndan nefretini miras aldığını” iddia etti. Londra Belediye Başkanı’nın bu iddiası İngiltere’de yeni tartışmalara yol açtı.
Sağcı Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi’nin (UKIP) lideri Nigel Farage Obama’ya daha sert bir ifadeyle “Burnunu sokma” dedi.
Obama, ayrıca dün bir gün önce doğum gününü kutlayan Kraliçe Elizabeth’le öğle yemeği yedi.
Başkan Obama dün gece ayrıca İngiliz yazar William Shakespeare’in 400’üncü ölüm yıldönümünde tiyatroya giderek Hamlet oyunundan bir bölüm izledi.
Obama ayrıca ziyaret planında olmamasına rağmen İngiltere’de muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn’le de bir görüşme yaptı.
