Türkiye ile Almanya arasındaki gerilimde tansiyon düşmüyor. Alman basınında çıkan haberlere göre, Berlin 2018’deki NATO Zirvesi’nin İstanbul’da düzenlenmesini engelledi. NATO’daki diplomatlarından sızan bilgileri kaynak gösteren haberlerde, Alman hükümetinin ve bazı diğer ittifak üyelerinin zirvenin Brüksel’de yapılmasından yana karar aldıkları belirtildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen yıl Varşova’da düzenlenen NATO Zirvesi’nde, 2018’deki buluşmanın Türkiye’de yapılmasını önerdiği ve bu önerinin o dönemde diğer NATO üyeleri tarafından resmi bir karar alınmamasına rağmen prensip olarak kabul edildiğini belirten kaynaklar, son dönemde yaşanan gelişmelerden sonra başta Almanya olmak üzere Fransa, Hollanda ve Danimarka’nın fikir değiştirerek İstanbul’da planlanan zirveye karşı tavır aldıklarını aktardı.
NATO’daki üst düzey diplomatlara göre, söz konusu tavrın nedeni, "Türkiye’yi bu toplantıyla uluslararası alanda güçlendirerek, NATO’nun ülkedeki iç politik uygulamaları desteklediği şeklindeki izlenim oluşmasını engellemek". Haberlerde, Almanya’nın pozisyonunun aralarında Kanada’nın da bulunduğu en az 18 NATO ülkesinden destek aldığı ve Belçika’nın zirveyi Brüksel’de düzenleme konusunda hazır olduğu sinyalini verdiği de belirtiliyor. Önümüzdeki Haziran ayında yapılacak NATO Savunma Bakanları toplantısında, 2018 zirvesinin Brüksel’de düzenlenmesinin karara bağlanacağı öne sürülürken, İstanbul’un reddedilmesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan açısından ‘prestij kaybı’ olarak tanımlanıyor.
Analizlerde, Almanya ve diğer bazı NATO ülkelerinin liderlerinin "Türk hükümetinin demokratik hakları kısıtlayan uygulamalarından ve tutuklama dalgalarından rahatsızlık duyduğu" savunuluyor. Siyasi yorumcular, ayrıca Ankara’nın, Avusturya’nın Türk hükümetine yönelik sert eleştirilerini neden göstererek, Avusturyalı askerlerin ortak tatbikatlara katılmasını engellemesinin ve Türkiye'nin Rus üretimi S-400 hava savunma sistemi satın almak istediğini ve bunun finansmanı için Moskova'dan kredi kullanabileceğini açıklamasının da tepkilere neden olduğu görüşünde.
NATO içinde Almanya ve diğer ülkelerin Ankara’ya koydukları tavrın bir diğer nedeni ise, Türk tarafının NATO’da görevli bazı subayların Almanya’dan sığınma hakkını istemesi ve bunların bir kısmına bu hakkın verilmesine tepki göstererek, Alman milletvekillerinin İncirlik Üssü'nü ziyaretine izin vermemesi. İki ülke arasında uzun bir süredir gerilime neden olan konu geçen hafta Brüksel’de NATO Zirvesi’nde biraraya gelen Başbakan Merkel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ele alınmış, iki lider bir çözüm bulamamıştı.
Dün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İncirlik Üssü'ne yönelik, "Bu şartlarda bizim İncirlik'i Alman parlamenterlere açmamız şu anda mümkün değil. İlerde olumlu adım atarlar değerlendiririz. Konya'ya heyet gelebilir, orası NATO Üssü'dür. Ama İncirlik benim Üssüm, tasarruf da bana aittir" şeklindeki açıklamasıyla Türkiye’nin bu konudaki tavrını bir kez daha vurguladı.
Federal Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in gelecek Pazartesi Ankara’ya giderek meslektaşı Çavuşoğlu ile konuyu bir kez daha görüşeceği öğrenilirken, İncirlik’teki Alman askerlerinin geri çekilmesi yönündeki talepler hem hükümet içerisinde hem de siyasi arenada tartışılıyor. Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Sol Parti İncirlik'ten derhal çekilmeyi savunurken, Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ise acele edilmemesinden yana. Merkel, İncirlik’teki Alman askerlerinin çekilip çekilmeyeceği konusundaki kararı, Gabriel’in uzlaşma arayışının ardından almak istediğini açıklamıştı. SPD ve muhalefetteki Sol Parti, Gabriel’in görüşmelerinden sonuç alınamaması durumunda, İncirlik’teki 260 Alman askerinin ve Tornado uçaklarının hemen çekilmesi önergesini meclise sunmayı planlıyorlar. Önergenin SPD, Yeşiller ve Sol Parti’nin oylarıyla geçmesine kesin gözüyle bakılıyor.
