Erişilebilirlik

NATO İle Araya Çin Seddi mi Girecek?


Türkiye'nin hava savunma sistemi için uzun menzilli füze alımı ihalesini Çin’e vermeyi planlaması nedeniyle NATO ile ilişkileri gerilimli seyrediyor

Deneyimli diplomat Ümit Pamir, Türkiye'nin uzun vadeli karar vermesi gerektiğini belirterek, "Siz NATO aracında olacağım diyorsunuz ama benim debriyaj balatam başka türlü olacak. Eğer uymazsa o zaman NATO da size tek başınıza başka bir araba ile gidersiniz mesajını verir" dedi.

NATO ile Türkiye arasındaki dikkat çekici süreç, Savunma Sanayii İcra Komitesi tarafından 26 Eylül Perşembe günü, uzun menzilli füze alımında Çin’in CPMIEC (China Precision Machinery Import and Export Corporation) adlı şirketiyle anlaşılacağını açıklamasıyla başladı. İhalede, yaklaşık rakamlarla Çin 3,5 milyar dolar, Fransa-İtalya ortaklığı 4,4 milyar dolar ve ABD 4,5 milyar dolar fiyat vermişti. Türkiye, sadece fiyat kriteri ile seçim yapılmadığını ve Çin'in teknoloji transferi sözü vermesiyle nedeniyle tercih edildiğini belirterek, sözleşme hazırlığı yürütüleceğini açıkladı. Ancak Türkiye'nin Çin tercihi, ABD ve NATO'da tepkiyle karşılandı. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, “NATO’ya üye olan 28 ülke bir birlik altında birleşmeli, askeri sistemlerini de Birleşik Güçler teşebbüsü altında konumlandırmalı. Bu yüzden diplomatlar, NATO’nun gereçleri yanında Çin yapımı bir füze savunma sisteminin olmaması gerektiğini düşünüyor” dedi.

Bu açıklama ise Türkiye'de karşı tepkiyle karşılandı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye hangi ülkeyle alışveriş yapacağı konusunda sınırlama getirilemeyeceğini söyledi.

Batı kaynaklı tepkileri yumuşatmayı hedefleyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun henüz Çin ile sözleşmeye imza atılmadığı yönündeki açıklaması ise, gündeme "Türkiye vazgeçecek mi?" sorusunu getirdi. Bu soru, geçtiğimiz hafta NATO Parlamenter Asamblesi Başkanı Hugh Bayley ve beraberindeki heyet tarafından Davutoğlu'na yöneltildi. Davutoğlu, NATO heyetine, ortada ideolojik değil fiyat, teknoloji transferleri bakımından tercih yapıldığını ancak henüz Çin'le sözleşme imzalanmadığını anlattı.

Yılmaz: ‘Çin ile görüşmeye devam ediyoruz’

Son olarak Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Pazartesi günkü bütçe görüşmelerinde yaptığı açıklamada, "Türkiye füze ihalesinde yeniden teklif istedi" iddialarını yalanladı. Şirketlerden yeni teklif talep etmediklerini sadece teklif sürelerini 31 Ocak 2014'e dek uzatmalarını istediklerini kaydeden Yılmaz, Çin ile görüşmelere devam kararı alınmış olduğunu söyledi. Yılmaz, "Ancak süre uzatımı kapsamında şirketler ola ki kendileri yeni teklif sunarlarsa o da Çin ile görüşmelerde yol gösterici olur" dedi. Eğer Çin ile görüşmelerde bir adım ilerlenemezse, ikinci sıradaki Fransa-İtalya ortaklığına geçilebileceğini yineleyen Yılmaz, ama ortada yeni teklif alma süreci olmadığını kaydetti.
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:13:01 0:00
Linki indirmek için
Ümit Pamir: ‘Çorap almıyoruz’

Peki Savunma Bakanı Yılmaz'ın son açıklaması çerçevesinde, Türkiye'nin Çin tercihi NATO ile ilişkilerini nasıl etkiliyor? Bu etkiyi ve tarihi açıdan üyelik ilişkilerini, Türkiye'nin NATO Daimi Temsilciliği'ni 2004-2006 yılları arasında yürütmüş emekli büyükelçi Ümit Pamir, Amerika'nın Sesi'ne değerlendirdi.

NATO üyeliğinde ülkelere savunma harcamalarını ne yönde ve nasıl yapacakları, kiminle işbirliği yapacakları konusunda tamamıyla özgürlük tanındığını kaydeden Pamir, dolayısıyla Türkiye'nin kendi tercihlerinde özgür olduğunu söyledi. "Ama askeri bir kulüpten bahsediyoruz, dolayısıyla üyeler arasında sadece siyasi görüş uyumu değil, askeri yetenekler bakımından da uyum aranacaktır" diyen Pamir, örneğin ortak askeri bir operasyon için Türkiye'nin akaryakıt hortumu ucundaki vanası ile diğer ülkeye ait tank arasında uyum gerektiğini anlattı. Pamir, "Türkiye, istediği yerden istediği askeri malzemeyi almakta özgürdür. Ama yalnız aldığı savunma sisteminin, füze sisteminin müttefikleriyle uyumlu olup olmasına bakması gerekir. Her işin sonunda Türkiye'nin alacağı sistem, NATO'ya entegre olabilir mi? Dolayısıyla Çin tercihi, NATO tarafından yadırganmıştır, bunu da doğal karşılıyorum" diye konuştu.

Batılı şirketlerce de Çin ile mukayese edilecek fiyatlar verilmesi gerektiğini kaydeden Pamir, "Ancak bu çorap alımı meselesi değildir. NATO üyesi bir ülke, ben Fransız çorabı değil Çin çorabı giyeceğim tavrı sergilerse sıkıntı olacaktır. Savunma sistemlerinde teknik ahenk, uyum şartı her zaman NATO'nun bütün metinlerinde yer alır" dedi.

Sovyetler'den helikopter örneği

Türkiye'deki savunma sistemleri incelediğinde çoğunlukla ABD menşeili olduğunun görüleceğini belirten Ümit Pamir, "Bazı Fransız, Alman malzemeleri de vardır. Mesela Sovyetler Birliği'nden helikopter alınmıştı ama bunlar ulusal amaçlıydı. Bu helikopterler NATO ile entegre edilmesi gereken bir sistem değildi" diyerek geçmişteki helikopter ihalesiyle kıyaslamaya karşı çıktı.

Türkiye, eğer NATO aracında hareket edeceğim diyorsa debriyaj balatasıyla ile ilgili tepkiyi de kabullenmek durumunda olduğunu kaydeden Pamir, NATO tarafından Türkiye'ye "O zaman tek başınıza başka bir araba ile gidersiniz mesajı" verilebileceğini de dile getirdi.

NATO'ya üyelik açısından nasıl girileceğine ilişkin şartlar bulunduğunu ancak çıkış şartları bulunmadığını belirten Pamir, "Kimse NATO'da Türkiye'ye çık git demeyecektir. Ama tabii seçiminizde özgürsünüz derlerken uyumsuz olacağınız vurgulanacaktır" dedi.

'NATO üyeliği önemli'

Türkiye'nin NATO'ya 1952 yılından beri önemli katkılar sunduğunu anımsatan Pamir, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Varşova Paktı'na karşı Sovyetler Birliği sınırında NATO için çok ciddi bir güvence verdiğini ifade etti. Bunun karşılığında ise, NATO'nun da kolektif savunma bakımından Türkiye'ye rahatlama, sigorta sağladığını söyleyen Pamir, NATO üyeliğiyle Türkiye'nin Batı dünyasıyla siyasi ilişkilerini de geliştirdiğini vurguladı. Bu çerçevede, Türkiye tarafından Çin konusunda detaylı düşünülmesi gerektiğini belirten Pamir, "Türkiye, uzun vadeli karar vermeli, günün birinde hayıflanırsanız ama iş işten geçmiştir" diye konuştu.
  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG