ABD DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI —
Mali’de el Kaide bağlantılı teröristleri püskürten Fransız birlikleri, Tuareg isyanından etkilenen bölgelerde yeniden düzeni sağladı.
Ama Musa ag Umeyta gibi yerel liderler, krizi çözmenin kırsal alanda yaşam kalitesini yükseltmeyeceğini söylüyor: “Bu sorunları ortaya çıkaran şey Mali’nin kuzeyindeki yoksulluk ve gelişmemişlik.”
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın da dikkat çektiği gibi uluslararası toplumun Afrika’da çözmesi gereken sorun bu: “İstikrarsızlık ortamında çözülmemiş her tür çatışma, terörü besler. Önümüzdeki 30 yılda bölge nüfusunun katlandığı sorunlara acil önem vermemiz gerekiyor.”
Müslüman dinbilimci Ekber Ahmet bir süre önce “Devedikeni ve İnsansız Hava Araçları” adlı bir kitap yazdı. Ahmet kitapta Amerika’nın Afganistan, Pakistan, Yemen, Somali, Filipinler, Mali ve Nijerya’da terörle yürüttüğü mücadeleyi inceliyor: “Buralarda tüm yaşanan, büyük aşiretlerin merkezi hükümetle yaşadığı sorunların yansıması. Bunlar, doğal kaynaklar açısından ciddi sıkıntı yaşanan bölgeler. Bu bölgelerde yaşananlar, bu insanların İslam’la ilişkilerini yanlış değerlendirmemize yol açıyor.”
Nijerya hükümetinin Boko Haram militanlarıyla çatışması, Ahmet’e göre, aslında kalkınma alanında yaşanan sorunların sorumluluğunu aşırı İslamcılar’a yüklemekten ibaret: “Merkezi hükümetler asıl sorunları farklı çerçeveleyerek, Amerika ve Avrupa’yı sorunun içine çekiyor ve bunun arkasından, yeni cihat, yeni Haçlı seferleri, Hristiyan Batı’yla İslam arasında yeni çatışmalar başlıyor.”
Amerikan Üniversitesi’nden Ekber Ahmet, bu hükümetlerin tüm etnik unsurlarını karşısına aldığını söylüyor: “Bu olduğu zaman, suça meyilli 100, 500 hatta 5 bin kişinin işlediği eylemlerin sorumluluğunu, 5, 10, 15 milyon nüfuslu aşiretlere yüklüyorsunuz. Asıl felaket burada. Tüm ulus açısından büyük bir felaket oluyor.”
Ahmet, uluslararası toplumun durumu konusunda da şunları söylüyor: “Afganistan’da savaş bitiyor, Pakistan’da yeni seçimler yaklaşıyor ve demokratik gelecek yönünde ilerliyorlar. Bu kez Amerika ve Avrupa başka bir terörle mücadelenin içine çekiliyor. Aynı kısır döngü bu kez Sahel bölgesinde yeniden başlıyor.”
Ekber Ahmet, bu kısır döngüyü kırmanın yolunun terörle savaşı yeniden şekillendirmek olduğunu söylüyor: “Sorun aşiret kültüründen, törelerden ve geleneklerden geliyorsa, çözümü de onun içinde yatıyor. Dinde ya da Kuran ayetlerinin içinde değil.”
Ekber Ahmet, Batılı devletlerin eski sömürgelerindeki bu zayıf merkezi hükümetler ve bunların etnik azınlıklarıyla yaşanan sorunların biran önce çözülmesi gerektiğini savunuyor.
Ama Musa ag Umeyta gibi yerel liderler, krizi çözmenin kırsal alanda yaşam kalitesini yükseltmeyeceğini söylüyor: “Bu sorunları ortaya çıkaran şey Mali’nin kuzeyindeki yoksulluk ve gelişmemişlik.”
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın da dikkat çektiği gibi uluslararası toplumun Afrika’da çözmesi gereken sorun bu: “İstikrarsızlık ortamında çözülmemiş her tür çatışma, terörü besler. Önümüzdeki 30 yılda bölge nüfusunun katlandığı sorunlara acil önem vermemiz gerekiyor.”
Müslüman dinbilimci Ekber Ahmet bir süre önce “Devedikeni ve İnsansız Hava Araçları” adlı bir kitap yazdı. Ahmet kitapta Amerika’nın Afganistan, Pakistan, Yemen, Somali, Filipinler, Mali ve Nijerya’da terörle yürüttüğü mücadeleyi inceliyor: “Buralarda tüm yaşanan, büyük aşiretlerin merkezi hükümetle yaşadığı sorunların yansıması. Bunlar, doğal kaynaklar açısından ciddi sıkıntı yaşanan bölgeler. Bu bölgelerde yaşananlar, bu insanların İslam’la ilişkilerini yanlış değerlendirmemize yol açıyor.”
Nijerya hükümetinin Boko Haram militanlarıyla çatışması, Ahmet’e göre, aslında kalkınma alanında yaşanan sorunların sorumluluğunu aşırı İslamcılar’a yüklemekten ibaret: “Merkezi hükümetler asıl sorunları farklı çerçeveleyerek, Amerika ve Avrupa’yı sorunun içine çekiyor ve bunun arkasından, yeni cihat, yeni Haçlı seferleri, Hristiyan Batı’yla İslam arasında yeni çatışmalar başlıyor.”
Amerikan Üniversitesi’nden Ekber Ahmet, bu hükümetlerin tüm etnik unsurlarını karşısına aldığını söylüyor: “Bu olduğu zaman, suça meyilli 100, 500 hatta 5 bin kişinin işlediği eylemlerin sorumluluğunu, 5, 10, 15 milyon nüfuslu aşiretlere yüklüyorsunuz. Asıl felaket burada. Tüm ulus açısından büyük bir felaket oluyor.”
Ahmet, uluslararası toplumun durumu konusunda da şunları söylüyor: “Afganistan’da savaş bitiyor, Pakistan’da yeni seçimler yaklaşıyor ve demokratik gelecek yönünde ilerliyorlar. Bu kez Amerika ve Avrupa başka bir terörle mücadelenin içine çekiliyor. Aynı kısır döngü bu kez Sahel bölgesinde yeniden başlıyor.”
Ekber Ahmet, bu kısır döngüyü kırmanın yolunun terörle savaşı yeniden şekillendirmek olduğunu söylüyor: “Sorun aşiret kültüründen, törelerden ve geleneklerden geliyorsa, çözümü de onun içinde yatıyor. Dinde ya da Kuran ayetlerinin içinde değil.”
Ekber Ahmet, Batılı devletlerin eski sömürgelerindeki bu zayıf merkezi hükümetler ve bunların etnik azınlıklarıyla yaşanan sorunların biran önce çözülmesi gerektiğini savunuyor.
