WASHINGTON —
On yıl önce zayıflama ameliyatları henüz yeniydi ve hastalara sağladığı uzun dönemli faydalar hakkında fazla bilgi yoktu. Ancak yeni bir araştırma, bu ameliyatı geçiren insanların verdikleri kiloyu geri alıp almadıkları ve kalp kriziyle şeker hastalığı risklerinin ameliyattan altı yıl sonra azalıp azalmadığını inceledi.
Bu Jody Stubler’ın zayıflama ameliyatı oldu: “Bu kiloyu vermek öz güvenimi muazzam ölçüde arttırdı.”
Stubler artık 54 kilo daha hafif ve şeker hastası değil. Tansiyon ve kolestrolü de normal seviyelerde.
Mide küçültme ameliyatı olarak da anılan zayıflama ameliyatlarının değişik türleri var.
Utah Tıp Fakültesi’nden Doktor Ted Adams, 1000’den fazla şeker hastası üzerinde bir araştırmaya öncülük etmiş. Bir grup hasta, Roux-en-Y denilen çok yaygın bir mide küçültme yöntemini tercih etmiş.
Bu ameliyatta, cerrah midenin üst kısmını keserek ceviz büyüklüğünde bir torba oluşturuyor. Böylece yemekler mideyi atlayarak doğrudan bağırsaklara giriyor.
Midesi küçülen hastalar daha az yemek yiyor ve kilo veriyor. Ancak hiçbiri zayıf kalıp kalamayacağını veya diğer faydaların sürdürülebilir olup olmadığını bilmiyordu.
Doktor Ted Adams, “Hastaların yüzde 80’inin, zayıflama ameliyatından altı yıl sonra indikleri kiloyu büyük oranda koruduklarını gördük,” diyor.
Ameliyat olanların kalp krizi ve felç geçirme riski de azalmış.
Doktor Adams, “Mide küçültme ameliyatı olan hastalarda kalp ve damar hastalığı riskinin ameliyat geçirmeyenlere oranla büyük ölçüde azaldığı sonucuna vardık.”
Araştırma, zayıflama ameliyatını tercih edenlerin tansiyon, kolestrol ve şeker hastalığı seviyelerinin ameliyat olmayanlara oranla daha düşük olduğunu göstermiş.
Ancak bu faydaların bir bedeli de var. Zayıflama ameliyatları, hastaların yeme alışkanlıklarını kalıcı bir şekilde değiştirmesini ve spor yapma alışkanlığı kazanmasını gerektiriyor. Jody Stubler bunun kolay olmadığını söylüyor.
Jody Stubler, “Çok zorlu bir yol. Zihinsel, fiziksel ve duygusal anlamda her şey değişiyor,” diyor.
Mide küçültme ameliyatıyla ilgili henüz cevaplanmamış birçok soru var. Doktor Adams, araştırma sonuçlarını 10 yıl sonra tekrar değerlendirmeyi planlıyor. Araştırma Amerikan Tıp Derneği Dergisi’nde yayınlandı.
Bu Jody Stubler’ın zayıflama ameliyatı oldu: “Bu kiloyu vermek öz güvenimi muazzam ölçüde arttırdı.”
Stubler artık 54 kilo daha hafif ve şeker hastası değil. Tansiyon ve kolestrolü de normal seviyelerde.
Mide küçültme ameliyatı olarak da anılan zayıflama ameliyatlarının değişik türleri var.
Utah Tıp Fakültesi’nden Doktor Ted Adams, 1000’den fazla şeker hastası üzerinde bir araştırmaya öncülük etmiş. Bir grup hasta, Roux-en-Y denilen çok yaygın bir mide küçültme yöntemini tercih etmiş.
Bu ameliyatta, cerrah midenin üst kısmını keserek ceviz büyüklüğünde bir torba oluşturuyor. Böylece yemekler mideyi atlayarak doğrudan bağırsaklara giriyor.
Midesi küçülen hastalar daha az yemek yiyor ve kilo veriyor. Ancak hiçbiri zayıf kalıp kalamayacağını veya diğer faydaların sürdürülebilir olup olmadığını bilmiyordu.
Doktor Ted Adams, “Hastaların yüzde 80’inin, zayıflama ameliyatından altı yıl sonra indikleri kiloyu büyük oranda koruduklarını gördük,” diyor.
Ameliyat olanların kalp krizi ve felç geçirme riski de azalmış.
Doktor Adams, “Mide küçültme ameliyatı olan hastalarda kalp ve damar hastalığı riskinin ameliyat geçirmeyenlere oranla büyük ölçüde azaldığı sonucuna vardık.”
Araştırma, zayıflama ameliyatını tercih edenlerin tansiyon, kolestrol ve şeker hastalığı seviyelerinin ameliyat olmayanlara oranla daha düşük olduğunu göstermiş.
Ancak bu faydaların bir bedeli de var. Zayıflama ameliyatları, hastaların yeme alışkanlıklarını kalıcı bir şekilde değiştirmesini ve spor yapma alışkanlığı kazanmasını gerektiriyor. Jody Stubler bunun kolay olmadığını söylüyor.
Jody Stubler, “Çok zorlu bir yol. Zihinsel, fiziksel ve duygusal anlamda her şey değişiyor,” diyor.
Mide küçültme ameliyatıyla ilgili henüz cevaplanmamış birçok soru var. Doktor Adams, araştırma sonuçlarını 10 yıl sonra tekrar değerlendirmeyi planlıyor. Araştırma Amerikan Tıp Derneği Dergisi’nde yayınlandı.
