MHP’de muhaliflerce düzenlenmesi için çağrı yapılan olağanüstü tüzük kurultayı öncesi, tartışma yaratan hukuki bir süreç yaşandı. Meral Akşener başta olmak üzere Sinan Oğan ile Ümit Özdağ gibi muhalif adaylar, polis barikatıyla girişin yasaklandığı kurultayın yapılmak istendiği alanı terk etmeme kararı aldı.
MHP’de tüzük değişikliği talebi ve ardından yapılması planlanan genel başkanlık seçimi hukuk savaşına sahne oluyor. Ankara Valiliği ve Emniyeti’nin talimatıyla muhaliflerce olağanüstü tüzük kurultayı için adres gösterilen Esenboğa Havalimanı’ndaki Büyük Anadolu Oteli’ne tüm girişler polis ekiplerince kapalı tutuluyor. Muhalif adaylar Meral Akşener ile birlikte Sinan Oğan ve Ümit Özdağ, polis barikatı önünde ortak açıklama ardından da ayrılmayarak, yazılı yargı kararı beklemeye devam etti.
Cuma günü muhaliflerce Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nden karar alınmış olmasına rağmen süreç icra müdürlüğünde takılmıştı. Kararı uygulamakla yükümlü Ankara 25. İcra Müdürlüğü, başka mahkemelerce alınmış “ihtiyati tedbir” kararlarını gerekçe göstermişti. Bu arada Ankara 25. İcra Müdürlüğü’ne, Adalet Bakanlığı’ndan telefonla yapılan müdahaleye muhalif avukatlar da tanıklık etmişti. Cuma gecesi Ankara Valiliği ise, muhaliflerce kurultay toplanmasına izin verilmeyeceğini, aksi takdirde polis müdahalesi olabileceğini duyurmuştu.
Bugünkü tabloda ise, Esenboğa Havalimanı yolunda trafik polislerince özel tedbirler alındığı gözlemlenirken, kurultay adresi Büyük Anadolu Oteli’nin tüm giriş yolları hatta köy meydanları çevik kuvvet ekiplerince kapatıldı. Ana yol, iki kilometre uzaklıktaki giriş noktasında 3 TOMA (Toplumsal Müdahale Aracı) ile demir barikatlarla tutuldu.
Muhalif isimler Meral Akşener, Sinan Oğan, Ümit Özdağ ve Koray Aydın, kent merkezinden otel yolu girişine birlikte geldi. Burada polis barikatı önünde hukuki olmayan bir süreç yürütüldüğüne yönelik polisler ile muhalif liderler arasında tartışma yaşandı.
Yusuf Halaçoğlu bildiriyi okudu
TBMM’de 7 Haziran sonrasındaki süreçte Meclis Başkanlığı seçiminde Devlet Bahçeli ile yaşadığı görüş ayrılığından sonra vekillik koltuğunu kaybeden MHP Eski Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu da muhalifler adına alanda sözcülük yaptı. Halaçoğlu. 4 muhalif isim adına ortak yazılı bildiriyi barikat önünde okudu. Muhaliflerce imzalanan bildiride özetle şöyle denildi:
“MHP Genel Merkez Yönetimi'nin talebiyle AKP hükümetinin yönetimi altındaki kolluk kuvvetleri bizlerin kongre salonuna girmemizi ve kongremizi icra etmemizi cebren engellemektedir. Dün ülkücü iradeye mahkeme kapılarını gösterenler, 'yargı kararlarına saygılıyız' diyenler, olağanüstü genel kurul isteğinin hukuka uygunluğunu tescil eden mahkeme kararını kolluk gücüyle engellemektedirler. Bugün Türk demokrasisi ve hukuk devletinin temelleri sarsılmıştır. 150 yıllık zorlu mücadelelerle elde ettiğimiz tüm hukuk kazanımlarımız iktidarın siyasi ve fiili müdahalesi ile bertaraf edilmiştir. Hukuk siyasallaşmıştır. Siyaset hukuka galebe çalmış, yürütme yanı hükümet yargıya darbe yapmıştır. Anayasa ve hukuk düzeni askıya alınmıştır. En temel evrensel hukuk ilkeleri dahi paçavra edilmiştir. Ülkücü iradeye mahkeme kapılarını göstererek, siyasal meşruiyetini tartışılır hale getiren MHP Genel Merkez Yönetimi AKP hükümetinin baskı ve tehditleriyle mahkeme kararlarının uygulanmasını önleyerek hukuki meşruiyetini de yitirmiştir.
Artık mızrak çuvala sığmamaktadır. MHP'de yaşanacak bir değişim AKP iktidarının kabusu haline gelmiştir. Bu yüzden MHP Genel Kurulu bir iç mesele olmaktan çıkmıştır. Türkiye'nin ve AKP iktidarının mukadderatı MHP Kongresinde ülkücü delegelerin hür vicdanıyla belirlenecektir. AKP iktidarı 22 Mayıs'ta yapacağı kongrede parti içi muhalefeti MHP sopasıyla terbiye etmeye çalışmaktadır. AKP'nin delikleri MHP yamasıyla kapatılmak istenmektedir. Kendi tabanının güven kaybına uğramış bir MHP Genel Merkezi iktidara payanda yapılarak Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi hayata geçirilmek istenmektedir. Bu yüzden AKP'nin Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı, kirli ellerini MHP'nin üzerinden çekmelidir. Hiç kimse boşa heveslenmesin, avuçlarını ovuşturmasın. MHP sahipsiz değildir. MHP, ülkücülerin ve Türk milliyetçilerinin tek ve biricik siyasi kurumudur. Bütün bu hukuk, ahlak ve demokrasi dışı müdahalelere rağmen partimize sahip çıkacağız. Mahremimize uzanan elleri kıracağız. Son sözü genel başkanlar değil, kurultaylar söyler. Genel kurulumuzu şenlik ikliminde yapacağız ve iktidar yolunda emin ve kararlı adımlarla yürüyeceğiz.”
Aydın alandan ayrıldı
Noter kanalıyla bu aradaki durum hakkında tutanak tespiti yaptırdıklarını belirten Eski Trabzon Milletvekili Koray Aydın, “Mayıs ayında açıklanacağı söylenen Yargıtay kararını bekliyoruz, Haziran'da kurultayımızı yapacağız. Bir ülkücü olarak buradaki durumu görünce ağlamak istiyorum” dedi.
Aydın, bir süre diğer adaylarla birlikte barikat önünde bekledi ancak sonrasında başka bir gelişme olmadığı gözlemlenince alandan ayrıldığı öğrenildi.
Akşener barikattan hiç ayrılmadı
Polis engeli nedeniyle Valilik ve İçişleri Bakanlığı'nı eleştiren Meral Akşener, “Bugün burada bu tedbiri alanlar resmi yazılarını bize göstermek zorundalar” diyerek yetkililerden kendilerine resmi karar göstermelerini talp etti. Geçmişte İçişleri Bakanlığı görevinde bulunmuş Akşener, elini polis barikatı üzerine koydu ve ayrılmama kararını ilan etti. Akşener, “Biz valiliğin imzaladığı, İçişleri Bakanlığı'nın imzaladığı bir talimat metnini görmek durumundayız. Onu şu anda arkadaşlarımız görüşüyor. Aksi olduğu takdirde elimi barikattan kaldırmayacağım. Polisler benim evlatlarım onlarla karşı karşıya gelmeyeceğim. Bir hakim hukuksuz bir evraka imza atabiliyor. Pazartesi günü bekir Bozdağ'ı, Ankara Valisini, emniyet müdürünü yönelik suç duyurusunda bulunuyorum. Bizim muhatabımız, önce İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı ve varsa Başbakandır. Ne kongreymiş kardeşim. Bir iktidar yıkıldı, bir saatte cumhurbaşkanı başbakan değiştirdi. İki saatte AKP genel kurulu kararı alındı. Kendi adıma söylüyorum, bu elimi buradan çıkarsınlar da görelim” diye konuştu.
Akşener’in yanısıra Sinan Oğan ve Ümit Özdağ da, alandakilerle ara ara selamlaştıktan sonra barikatlar önündeki bekleyişe katıldı.
Özdağ: Şaka mı yapıyorsunuz?
Ümit Özdağ da, “MHP’de kurultay sürecinde başarılı olamazsanız yeni bir parti ihtimali var mı?” yönündeki sorumuz üzerine “Şaka mı yapıyorsunuz, herhalde şaka değil mi” dedikten sonra mutlaka MHP’de kurultay olacağını savundu. Özdağ, hukuki olmayan bir engelleme yaşadıklarını ancak bunun aşılacağına inandığını söyledi.
Sinan Oğan da, ülkücülerce demokratik yollardan MHP’de değişim sağlanacağını dile getirdi.
Saat 15.00 olduğunda ise Meral Akşener, barikat önünde bekleyişini sürdüren tek isim olarak kaldı.
Esenboğa Havalimanı trafiği felç oldu
Bu arada Esenboğa Havalimanı’na ulaşan yolda, MHP’lilerce kilometrelerce bir konvoy oluşturulduğu görüldü. Onlarca araç trafiği ve yoldaki yaya kalabalığı nedeniyle havalimanına ulaşım zaman zaman tamamıyla durma noktasına geldi. Yaşadıkları durumu şaşkınlıkla karşılayan havalimanı yolcularından bazıları ellerinde valizlerle yürüyerek Esenboğa’ya ulaşmaya çalıştı.
Akşener’den “Şimdilik gidiyoruz” mesajı
MHP’de olağanüstü kurultay düğümü bugün çözüme kavuşamadı. Hukuki yazılı emri görmeksizin alandan ayrılmama kararını söyleyen Meral Akşener, “ülkücüleri aç susuz bekletmemek” gerekçesiyle “Şimdilik gidiyoruz” diyerek barikat önündeki protesto bekleyişini sonlandırdı.
Alanda diğer muhalifler ayrıldıktan sonra saat 14.45’te MHP’lilere seslenen Akşener, barikat önünde protesto amaçlı bekleme kararından vazgeçtiklerini açıkladı. Kurultay’ın bugün engellenmesi noktasında Yargıtay’ın karar vermesi gerektiğine işaret eden Akşener, “Başbakan Meral” sloganı eşliğinde çıktığı otobüs üzerinden özetle şunları dile getirdi:
“Sabah 7'den bu yana aç susuz bekleyenler, kadınlar, gençler burada ya; Allah'ın izniyle gelecekteki Başbakanlık bizimdir! Karar verdim, göreceksiniz, görecekler; çok yakın bir gelecekte Başbakan Meral diyecekler... Bugün burada bir hukuksuzluğu hep birlikte yaşadık. Sanmasın Saray, sanmasın iktidar ülkücüler vazgeçtiler sanmasınlar. Bizim o polislere elimiz kalkmaz. Biz bu ülkede Anadolu evladına hiçbir zaman el kaldırmadık. Bütün hukuksuzlukları tespit ettik. Sabaha kadar bekleyecektim ama sabah 7'den bu yana herkes aç susuz burada dediler. Onun için şimdilik hepimiz evimize gidiyoruz. Ne yaparsanız yapın ülkücü hareketi engelleyemeyeceksiniz. Bu hukuksuzluğun ve kaosun sorumlusu Yargıtay'dır. Derhal bu kaosu ve yanlışlığı gidermelisiniz. Eğer adalet anlayışı bu ülkede yüzde 24'e düşmüşse hukuk adamlarımızın bu yanlışlığı düzeltmesi gerekiyor. Bugün Asena'lar dirsek atmayı öğrendi. Artık Saray rahat uyuyabiliyorsa uyusun. Bizim polislere elimiz kalkmaz, Yargıtay bu kurultay kaosunun sorumlusudur, şimdilik gidiyoruz.”
Bahçeli: “Bu bir milattır”
Bu arada gün boyunca süreci MHP Genel Merkezi’ndeki makamında kurmaylarıyla değerlendiren Devlet Bahçeli, muhaliflere ilişkin açıklamasını Twitter aracılığıyla gerçekleştirdi. Bahçeli, yerel saatle 18.03’den itibaren paylaşmaya başladığı mesajlarında, parti içi muhalefete sert sözlerle yüklendi.
MHP’nin 47 yıldır pek çok badire, bela, tehlike atlattığını kaydeden Bahçeli, “Ne var ki bugün Ankara’da yaşananlar şerefli mazimizin hiçbir döneminde görülmeyen çirkinlik, hiçbir zaman rastlanmayan rezilliktir” sözleriyle kurultay girişimine sert tepki gösterdi. Bugünkü tabloyu “Hukuki süreç beklemenden Türklük davasını sokağa, tarlaya sürükleme” olarak tanımlayan Bahçeli, özellikle Akşener’i hedef alan “Toma’ların önüne dikilip barikatlara tutunarak poz verenlerin partimizin geleceğinde söz ve yetki sahibi olması hayal ötesi bir durumdur” sözleri dikkat çekti. Kurultay girişimini “korsanlık ve meddahlara taş çıkartma” olarak da niteleyen Bahçeli, bugünü “bir milat ve keskin bir kırılma” olarak değerlendirdi. Bahçeli, “Yargı kararını beklemek MHP’nin ilkelerindendir. Ve karar ne olursa olsun işte herşey asıl o zaman başlayacaktır” diyerek Yargıtay’ı işaret etti.
Ancak Bahçeli’nin yargıyı adres göstererek sonlandırdığı mesajlarında partiden vazgeçmeyeceğini de belirtmesi göze çarptı.
