Amerikan basını, İngiltere’nin Manchester kentinde Amerikalı pop yıldızı Ariana Grande’nin konser verdiği salona girişilen terör saldırısının yankılarını aktarmaya devam ediyor.
New York Times, Manchester saldırısı sonrasında endişe içinde olan İngiltere’nin terör alarmı seviyesini zirveye çıkardığını bildiriyor. Terör tehdidi statüsünü “kritik” seviyeye çıkaran İngiltere’nin yeni bir terör saldırısı olasılığına karşı orduyu da harekete geçirdiğini bildiren gazete, Pazartesi akşamki intihar saldırısını düzenleyen Libya asıllı Salman Abedi’nin daha geniş bir terör ağının parçası olup olmadığının soruşturulduğunu bildiriyor. Habere göre üst düzey bir Amerikalı istihbarat yetkilisi, Salman Abedi’nin birkaç kez Libya’ya seyahat ettiğini ancak son seyahatinin ne zaman olduğunun bilinmediğini söyledi. Times, Abedi’nin Manchester’ın güneyindeki Fallowfield mahallesinde yaşayan ailesi hakkında da ayrıntılara yer veriyor. Gazete, evlerinin önüne ara sıra Libya bayrağı asan ailenin diğer mahalle sakinleriyle fazla iletişim kurmadığını, Abedi’nin annesinin iki aydır İngiltere dışında olduğunu, Abedi’nin babası ve erkek kardeşinin Manchester İslam Merkezi’ndeki camiye gittiğini bildiriyor. Habere göre Salman Abedi’nin camiye girmesi, 2015 yılında IŞİD’e destek verdiği gerekçesiyle yasaklanmıştı. İstihbarat örgütleri aynı zaman zarfında Abedi’yi takibe almıştı.
Washington Post ise Manchester’daki terör saldırısının ayrıntılarının yanı sıra Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA’in eski başkanı John Brennan’ın Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu’nda Rusya’nın 2016 başkanlık seçimlerine müdahalesine ilişkin olarak dün verdiği ifadeyle ilgili ayrıntıları aktarıyor. Brennan, ifadesinde, “Trump’ı seçtirmek amacıyla Amerika’daki başkanlık seçimlerine müdahale etme çabasına giren Rus istihbarat çevrelerinin Trump kampanyasındaki simaları manipüle etmeye başlamasından giderek daha çok rahatsızlık duymaya başlamıştım” dedi. 20 Ocak’ta görevden ayrıldığında Trump kampanyası ve Rusya arasında işbirliği olduğuna dair elinde kanıt bulunmadığını kaydeden Brennan, yine de FBI soruşturmasının konuyu derinlemesine incelemek için gerekli olduğunu düşündüğünü söyledi. Brennan öte yandan Rus yetkililerle iletişimi olduğu tespit edilen kişilerin isimlerini açıklamayı reddetti. Brennan, Başkan Trump’ın Beyaz Saray’da Rus yetkililerle kilit önem taşıyan istihbarat paylaşmasını ise protokollerin çiğnenmesi olarak tanımladı, hassas verilerin yabancı devlet adamlarına ifşa edilemeyeceğini, sadece istihbarat örgütleri üzerinden paylaşılabileceğini kaydetti.
Washington Post bugün ayrıca Google’ın internet reklamlarının işe yaradığını kanıtlamak ve mağazalarda ne kadar satış yapıldığını sağladığını göstermek için milyarlarca kredi kartı işleminin kayıtlarını kullanmaya başladığını bildiriyor. Habere göre Google, reklam amacıyla sahibi olduğu YouTube, Gmail ve GoogleMaps gibi uygulamalardan kullanıcılarının yaptıkları aramalar ve coğrafi konum bilgilerini zaten kullanıyordu. Kredi kartı kayıtlarının kullanımıyla ilgili yeni uygulama ise kullanıcıların dijital izlerini, alışveriş kayıtlarıyla eşleştirmeyi amaçlıyor. Gazeteye göre uygulama, tüketici mahremiyetiyle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Geçen yıl 79 milyar dolarlık gelir elde eden Google, kredi kartı kayıtlarının, adı gizli tutulan ortakları tarafından takip edileceğini duyurdu. Elektronik mahremiyeti savunan gruplar, internet şirketlerinin kullanıcı mahremiyetini giderek daha çok ihlal ettiğini, bir yandan da bunu daha gizli bir biçimde yaptığını kaydediyor. Google yetkilileri ise geliştirdikleri matematik formülleriyle kullanıcılarının kimliğini ve kişisel verilerini koruduğunu bildiriyor.