Erişilebilirlik

Mali'den Sonra Burkina Faso'da Fransa İsyanı


Sahara Afrikası’nda sular durulmuyor. Mali'nin ardından Burkina Faso’da da, darbeci junta, Yüzbaşı İbrahim Traore yönetimindeki yeni bir darbe ile devrildi.

Mali'den Sonra Burkina Faso'da Fransa İsyanı
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:00:59 0:00

Darbenin hemen ardından sokağa dökülen Traore yanlıları, eski diktatör Yarbay Damiba'yı desteklediği söylenen Fransa'yı protesto etmek için başkent Ouagadougou'daki Fransız Büyükelçiliğini bastı. Elçilik güvenliği, binaya giren protestocuları gaz bombası ile dağıtırken; Yüzbaşı Traore, halkı "Fransız binalarından çıkmaya ve şiddete son vermeye" çağırdı. Fransa, "olaylarla ilgili dezenformasyon yayan dış ülkeleri" suçladı.

Mali'de 2015 yılından bu yana yürüttüğü Askeri Operasyon'a "artan şiddetli Fransa karşıtlığı" nedeniyle son veren Fransa, bu sefer de komşu Burkina Faso'da zor günler yaşıyor. Ülkede Cuma gecesi gerçekleşen darbenin ardından, "devrilen junta lideri Yarbay Damiba'nın Fransa'nın Ouagadougou'daki askeri üssünde ve büyükelçilik binasında saklandığı haberleri üzerine, Traore yanlısı halk sokaklara döküldü.

Fransız Büyükelçiliği hedef alındı

Damiba'nın görevden alındığının açıklanmasından birkaç saat önce, Ouagadougou'da toplanan yüzlerce kişi, "junta liderinin ayrılmasını, Sahara'daki Fransız askeri varlığının sona ermesini ve Rusya ile askeri işbirliğinin geliştirilmesini" talep etti.

Sosyal medyada, Fransa'nın, Yarbay Damiba'ya "koruma sağladığı" iddiaları üzerine öfkelenen kalabalık Fransız resmi binalarına yöneldi. Bu iddialar hem Paris hem de Yarbay Damiba tarafından resmen reddedildi. Ancak, Cumartesi günü boyunca başkent sokaklarında gösteriler sürdü. Cumartesi gecesi ve Pazar günü, göstericilerin hedefi Fransız büyükelçiliği ile Fransız Enstitüsü binaları oldu. Cumartesi akşamı Fransız büyükelçiliğinin yanı sıra Fransız Enstitüsü binaları göstericiler tarafından hedef alındı. Göstericiler Pazar günü, Ouagadougou'daki Fransız büyükelçiliği ve Bobo-Dioulasso'daki Fransız Enstitüsü binalarını ateşe verdi.

Darbe içinde darbe yapan Yüzbaşı İbrahim Traore'ye destek veren onlarca gösterici, Fransız büyükelçilik binası önünde toplanarak, koruyucu bariyerleri ateşe verdi, bina üzerinde konuşlanan Fransız askerlerini ve elçilik camlarını taşladı. AFP, bir başka grup protestocunun da, binanın çevre duvarını aşmak için dikenli telleri yıktıklarını bildirdi. Elçilik güvenliği, gösericileri göz yaşartıcı gaz kullanarak dağıtmaya çalıştı.

Gelişmeleri Paris'te kurduğu kriz masasından izleyen Fransız Dışişleri Bakanlığı yazılı bir açıklama ile, "Büyükelçiliğimize yönelik şiddeti kınıyoruz. Bu aşamada çalışanlarımızın ve yurttaşlarımızın can güvenliği önceliğimizdir" dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Anne-Claire Legendre, "Bu saldırılar, bize karşı bir dezenformasyon kampanyasıyla manipüle edilen düşman göstericilerin işidir" diyerek tarafları diplomatik binaların güvenliğini sağlamaya çağırdı.

Damiba 2 gün direndi

Albay Damiba, Cumartesi günü, görevinden ayrılmayı reddederek, darbecileri "Burkina Faso'nun ihtiyaç duymadığı bir kardeşlik savaşından kaçınmak için akıllarını başlarına toplamaya" ve 2015'ten bu yana Burkina'yı kasıp kavuran cihatçı şiddete karşı birlik olmaya çağırdı. Ancak Pazar günü yaşanan olayların ardından Damiba, "can ve mal kaybının artmaması" için görevinden istifa ettiğini açıkladı.

Yeni darbeyi yapan Yüzbaşı Traore, bu istifanın ardından ulusal televizyonda okuttuğu açıklamasında "yetkiyi ele geçirdiklerini, sükunetin geri gelmeye başladığını" belirterek, Fransa'ya yönelik "şiddet ve vandalizm" eylemlerine son verilmesi çağrısında bulundu. Ulusal televizyondan okunan açıklamada, sokağa çıkma yasağının kaldırıldığı, sınırların ise şimdilik kapalı kalmaya devam ettiği belirtildi.

Mali, Burkina Faso... Sahara'da neler oluyor?

Son aylarda, şehirlerin cihatçılar tarafından ablukaya tabi tutulduğu Burkina Faso'nun kuzey ve doğusunda düzinelerce sivil ve askerin öldürüldüğü saldırılar çoğaldı. El Kaide ve IŞİD'e bağlı silahlı hareketlerin düzenli saldırıları sonucu binlerce kişi öldü; yaklaşık 2 milyon kişi de yerinden oldu. Uzun süredir cihatçı baskı altında yaşayan ülkede, "cihatçıları atma" sözüyle Ocak 2022'de darbe yapan Yarbay Paul-Henri Sandaogo Damiba, 8 aydır verdiği sözleri yerine getirmedi.

Sonunda 30 Eylül Cuma günü, Yüzbaşı İbrahim Traore liderliğindeki bir grup asker, Fransa'nın desteklediği Damiba rejimini devirdi. Traore, kışlalarda bir dizi isyanın damgasını vurduğu 30 Eylül günü, sosyal medyada çıkan pek çok "yanlış bilginin de" eşliğinde yönetime yeniden el koydu. Cuma akşamı saatler 20.00'yi gösterdiğinde, maskeli ve silahlı bir grup asker devlet televizyonundan "cunta rejiminin kovulduğunu, hükümetin de feshedildiğini" duyurdu.

Bir bölümünün yüzleri maskeli, 15 kadar asker, ulusal televizyon ekranından, Yüzbaşı İbrahim Traore ve ona bağlı birliklerin yönetimi ele geçirdiğini, "Ulusun güçlerinin kısa süre içinde, yeni bir geçiş tüzüğünü kabul etmeye ve Faso'ya, sivil ya da asker, yeni bir cumhurbaşkanı atamaya çağrılacağını" ilan etti. Darbeciler ayrıca Anayasa'nın askıya alındığını, sabah sabah 05.00'e kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini ve sınırların "ikinci bir emre kadar" kapatıldığını duyurdu.

Tekrar eden "tanıdık" darbe sahnelerini yeniden yaşayan başkent sakinleri, önce 24 Ocak'ta demokratik olarak seçilen ancak son 7 yılda ülkede meydana gelen cihatçı terör saldırılarındaki artışı engelleyemeyen Başkan Roch Marc Christian Kabore'nin devrildiği darbeye sahit oldu. İktidarı ele geçiren Yarbay Damiba, yüzde 40'tan fazlası devlet kontrolünden kaçan ve cihatçıların kontrolüne geçen ülke topraklarının "yeniden fethedilmesi" ve ayrıca yerinden edilmiş halkın geri dönüşünü vaat ederek, halka umut verdi.

Ancak 8 aydır cihatçıların Mali sınırında daha da ilerlemesi ve ülkede hiçbir şeyin değişmediğini gören ordu içinde hareketlilik başladı. Yüzbaşı İbrahim Traore yönetimindeki bir grup, Yarbay Damiba'ya, ordunun karada daha etkin hale getirilmesi için "yeniden örgütlenmesini" amaçlayan öneriler sundu, ancak Damiba bu önerileri reddetti.

Artan cihatçı saldırılar

Tehdidi bölgeye yayılmaya devam eden cihatçı gruplara karşı sayısız kayıp ve yıllarca süren mücadeleyle zorlanan ordu içinde bir süredir hoşnutsuzluk yükseliyordu. Bardağı taşıran son damla, 26 Eylül Pazartesi günü, silahlı gruplar tarafından ablukaya alınan kuzeydeki bir kasaba olan Cibo'ya giden yolda, askerlerin eşlik ettiği bir tedarik konvoyuna düzenlenen saldırı oldu. Saldırıda en az 11 asker ve 50 sivil kayıp verildi.

Ülkenin batısında, ikinci büyük şehri Bobo-Dioulasso'da, 29 Eylül Perşembe günü, düzinelerce gösterici, toplanma yasağına rağmen, cunta başkanının istifasını ve Rusya ile yakınlaşmayı talep etmek için yürüdü. Ertesi gün, 30 Eylül Cuma günü, başkentin kalbindeki Ulus Meydanı yakınında toplanan ve bazılarının Rus bayrağı salladığı görülen yüzlerce kişi, Ouagadougou çevresinde özel askeri kuvvet birimini tutan Fransa'nın Sahara'daki askeri operasyonlarını kınadı.

Dezenformasyon ve Rus etkisi

Sahel'deki cihatçı saldırılara son verememesi nedeniyle eleştirilen Albay Damiba'nın ayrılması çağrısında bulunan bazı göstericiler Cuma ve Cumartesi günleri Rus bayrakları dalgalandırdı. Darbeciler Cumartesi günü Rusya'ya atıfta bulunmadan, "terörle mücadele için Fransa'dan başka bir ortağa gitme" isteklerini teyit etti.

Afrika'da etkin yayın yapan France 24 bu konuşmayı "Rus grubu Wagner'in paralı askerlerini çağıran ve Fransız ordusunu ayrılmaya zorlayan komşu Mali'nin askeri cuntasını anımsatan bir konuşma" diye değerlendirdi.

Le Monde gazetesi, darbeye ilişkin analizinde, "Mali'den sonra, Burkina Faso'daki bu yeni darbe, Sahara'da giderek eleştirilen Fransız varlığının geleceğine dair bir belirsizlik sayfası açıyor. Bazı güvenlik kaynaklarına göre, son aylarda Rusya'ya karşı stratejik bir yönelimi savunan bazı subaylar ile daha isteksiz olan diğerleri arasındaki farklılıklar arttı" ifadesini kullandı.

Sağ eğilimli Le figaro gazetesi ise, yaşanan gerginliği, "Mali ve Burkina Faso'da gittikçe daha belirgin bir Fransız yaşandığını" belirterek, " Bu gerilim ortamında, her zaman olduğu gibi rejimi yerinde desteklemekle suçlanan Fransa, Fransız karşıtı duyguların giderek belirginleştiği bir ülkede, hızla öfkenin hedefi haline geldi" ifadeleriyle anlattı.

Moskova'nın etkisi son yıllarda Fransızca konuşulan birkaç Afrika ülkesinde, özellikle Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde artmaya devam ediyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Cezayir'e düzenlediği bir resmi gezi sırasında açıkça, "Türkiye, Çin ve Rusya'nın Sahara bölgesinde, Fransa aleyhinde dezenformasyon kampanyası yürüttüklerini" iddia etmiş, Ankara bu iddiaları sert bir dille yalanlamıştı.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG