Lübnan’da çıkan mezhep çatışmaları, Suriye’deki krizin bu komşu ülkeye sıçrayacağı korkusu yarattı. 20 yıl önce geçirdiği iç savaşın yaralarını hala sarmaya çalışan Lübnan’da durumun görünenden daha karmaşık olduğu bildiriliyor.
Lübnan’ın ikinci büyük kenti Trablus’da çıkan çatışmalar Lübnanlılar’a ülkeyi mezhepler arasında bölen kanlı iç savaşı hatırlattı.
Trabblus’taki son çatışmalarda 25 kişi öldü, 60’dan fazla kişi yaralandı. Çatışmaların sıçradığı Beyrut’ta da iki kişi öldü.
Lübnanlı Sünniler Beyrut hükümetinin Suriye hükümetini desteklemesini, ayrıca Suriye kuvvetlerinin sınırötesi saldırılarda Lübnanlılar’ı kaçırmasını ve öldürmesini protesto ettiklerini söylüyor.
Hüseyin Ali Suriye karşıtı protestoculardan biri: "Lübnan’da Şiiler, Aleviler ve Sünniler arasında her zaman sorunlar oldu. Ama şimdi dışardan gruplar sorun çıkarmaya çalışıyor."
Alevi toplumu hala geçmişin yaralarını taşıyor. Yerel lider Ali Fouda bazı Sünniler’in Suriye krizini Lübnan’ı karıştırmak için kullandığını öne sürüyor: "Lübnan’da bazıları Suriye’de olup bitenleri kendi savaşları olarak görüyor. Biz, neden Suriye’nin içişlerine karıştıklarını merak ediyoruz."
Suriyeli isyancıların Lübnan ve diğerArap ülkelerindeki destekçilerinden silah aldıkları bildiriliyor. Suriye hükümeti de Lübnan’daki Hizbullah aracılığıyla müttefikleri İran ve Rusya’dan silah alıyor.
İnsan Hakları Gözlem Örgütü’nden Nedim Houry, Lübnan hükümetinin silah kaçakçılığını önlemeye çalıştığı ve tarafsızlık politikası izlediğini söylüyor: "Bu politika sadece göstermelik çünkü Lübnan’da devlet ya da hükümet birliği yok. Resmi politikadan farklı olarak büyük Lübnanlı siyasi gruplar hiç de tarafsız kalmıyor."
Kuzey Lübnan, kaçakçılık geçmişi olan yoksul bir bölge. Houry, Sünniler’in kendilerini sosyal ve ekonomik olarak dışlanmış hissettiklerini söylüyor: "Sünniler Suriye’de korkunç olaylar olduğu yolunda haberler alıyor. Ayrıca Lübnan hükümetinin bazı kesimlerinin Şam hükümetini desteklediğini duyuyorlar. Bu onları radikalleştiriyor."
Ancak birçok uzman Lübnanlı liderlerin iç savaşı unutmadığına ve Suriye kriziyle ilişkili olaylara hemen karşılık verdiğine dikkat çekiyor.
Nitekim Lübnan hükümeti son çatışmalar üzerine Trablus’a hemen asker sevketti.
Lübnan’ın ikinci büyük kenti Trablus’da çıkan çatışmalar Lübnanlılar’a ülkeyi mezhepler arasında bölen kanlı iç savaşı hatırlattı.
Trabblus’taki son çatışmalarda 25 kişi öldü, 60’dan fazla kişi yaralandı. Çatışmaların sıçradığı Beyrut’ta da iki kişi öldü.
Lübnanlı Sünniler Beyrut hükümetinin Suriye hükümetini desteklemesini, ayrıca Suriye kuvvetlerinin sınırötesi saldırılarda Lübnanlılar’ı kaçırmasını ve öldürmesini protesto ettiklerini söylüyor.
Hüseyin Ali Suriye karşıtı protestoculardan biri: "Lübnan’da Şiiler, Aleviler ve Sünniler arasında her zaman sorunlar oldu. Ama şimdi dışardan gruplar sorun çıkarmaya çalışıyor."
Alevi toplumu hala geçmişin yaralarını taşıyor. Yerel lider Ali Fouda bazı Sünniler’in Suriye krizini Lübnan’ı karıştırmak için kullandığını öne sürüyor: "Lübnan’da bazıları Suriye’de olup bitenleri kendi savaşları olarak görüyor. Biz, neden Suriye’nin içişlerine karıştıklarını merak ediyoruz."
Suriyeli isyancıların Lübnan ve diğerArap ülkelerindeki destekçilerinden silah aldıkları bildiriliyor. Suriye hükümeti de Lübnan’daki Hizbullah aracılığıyla müttefikleri İran ve Rusya’dan silah alıyor.
İnsan Hakları Gözlem Örgütü’nden Nedim Houry, Lübnan hükümetinin silah kaçakçılığını önlemeye çalıştığı ve tarafsızlık politikası izlediğini söylüyor: "Bu politika sadece göstermelik çünkü Lübnan’da devlet ya da hükümet birliği yok. Resmi politikadan farklı olarak büyük Lübnanlı siyasi gruplar hiç de tarafsız kalmıyor."
Kuzey Lübnan, kaçakçılık geçmişi olan yoksul bir bölge. Houry, Sünniler’in kendilerini sosyal ve ekonomik olarak dışlanmış hissettiklerini söylüyor: "Sünniler Suriye’de korkunç olaylar olduğu yolunda haberler alıyor. Ayrıca Lübnan hükümetinin bazı kesimlerinin Şam hükümetini desteklediğini duyuyorlar. Bu onları radikalleştiriyor."
Ancak birçok uzman Lübnanlı liderlerin iç savaşı unutmadığına ve Suriye kriziyle ilişkili olaylara hemen karşılık verdiğine dikkat çekiyor.
Nitekim Lübnan hükümeti son çatışmalar üzerine Trablus’a hemen asker sevketti.
