Suriye’de yıllardır süren iç savaş, içinde sayısız hikaye barındırıyor… Hepsi de birbirinden acı hikayeler… Üstelik de çok uzaklardan hissedilecek kadar derin acılar.
Amerikan Kongresi’nde açılan “Suriye’nin İnsanları” sergisi Amerika’dan binlerce kilometre uzakta yaşanan insanlık dramını gözler önüne seriyor… Sergide yalnızca günlük yaşama ait kareler değil, bu dramı yaşayan insanların anlatımları da yer alıyor…
Proje yöneticisi Kelley Grabianowski, "Serginin amacı, Suriye’deki insanların sesi olabilmek… Onların yaşamlarını anlatabilmek, böylece insani yardım için dikkat çekebilmek, çünkü medyada yer alan haberlerde oradaki insanların yaşadıkları anlatılmıyor. Sadece rakamlardan ibaret bilgiler paylaşılıyor. Sergide 26 fotoğraf var ama buraya taşıyamadığımız yüzlerce fotoğraf var elimizde." şeklinde konuşuyor.
Sergi yalnızca Kongre ile sınırlı kalmayacak; önce başkent Washington içinde farklı noktalarda sergilenecek fotoğraflar… Ardından da ülke genelinde… Hatta uluslararası platforma taşınması da hedefleniyor.
Bu fotoğrafa baktığınızda ne görüyorsunuz bilmiyoruz ama iç savaş bu 4 çocuğu babalarından ayırmış… Babalarının ölümünün ardından tekrar evlenmek için anneleri tarafından terkedilmekse ikinci darbeyi vurmuş… Şimdilerde büyükanneleriyle birlikte çatışmaların sürdüğü İdlib kentinde yıkık bir binada yaşam mücadelesi veriyorlar.
Onlar yalnız değil, benzer hikayeleri olan o kadar çok çocuk var ki… Kimi ailesini kaybetmiş, kimi okulunu…
Tıpkı 9 yaşındaki Moaz gibi… Okulu yıkıldığı için eğitim hayatına nokta koysa da okuyup yazma isteğini hiç kaybetmemiş… “ Okulumu çok özledim “ diyen Moaz, “Kalemimi nereye gidersem gideyim hep yanımda taşıyorum. Ve yazabildiğim her yere bir şeyler yazıyorum’’ diyerek de bunu kanıtlıyor…
5 yaşındaki Rawan da babasını çatışmalara kurban verenlerden biri… Bu fotoğraf çekilirken ‘’Babamı kaybettim’’ dese de bunun ne anlama geldiğini biraz daha büyüdüğünde anlayacak…
Savaşın yükü altında ezilen küçücük omuzların taşıdığı başka yükler de var… 6 yaşındaki Fawaz, ailesinin gıda ihtiyacını karşılayabilmek için günde tam 4 kilometre yürüyor… Neredeyse kendisi kadar olan yükü sayesinde ailesi o günü tok geçirebiliyor…
Ve savaşın acımasız yüzüyle 5 yaşında tanışan Hamoudi… 2 yıl önce uçaklar tarafından bombalanan evinde başından yaralanmış… İşte bu yüzden uçaklardan nefret ediyor ve her uçak sesi duyduğunda yaşadığı o acıyı tekrar hatırlıyor…
Yalnızca çocuklar değil, yetişkinler de aynı kaderi paylaşıyor… 45 yaşındaki Nuriye El Kadro’ya göre dünyanın en güzel evi kendi eviymiş. 4 odalı evinden geriye artık sadece bir harabe kalmış… Evindeki her şeyi özlediğini söylerken derinlere dalıp o evde geçirdiği günleri yadediyor…
55 yaşındaki Ebu Yasin için, savaş zaten kolay olmayan yaşam koşullarını daha da zorlaştırmış… Benzin bulmakta zorlanan Ebu Yasin, yıllar önce bıraktığı at arabasını kullanmaya mecbur kalmış… Geleceğe dair o kadar ümitsiz ki, torununa da otomobil değil, at arabasını nasıl kullanacağını öğretmiş…
İşte bunlar gibi nice hikayesi olan fotoğraf Suriye dostlarıyla buluştu Washington’da...
Bölgeyle yakından ilgilenen Senato Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Cumhuriyetçi Senatör Bob Corker da projeyi destekleyen önemli isimlerden…
Serginin açılışında konuşan Senator Bob Corker’a göre Suriye’de yaşananlar modern zamanların en büyük felaketlerinden biri olarak tarihe geçecek.
Amerika’nın Suriye’deki krize erken ve etkili müdahale edemediğini savunan Bob Corker, krizin başında bölgeye karadan Amerikan askeri göndemediği için Obama yönetimini eleştirdi. Ve “Bu ülkemizin üzerinde bir kara leke olarak kalacak” değerlendirmesinde bulundu.
Yıllar önce Esat rejiminden kaçmak için Suriye’yi terkeden Doktor Lina Murad ise , Suriyelilerin duygularına tercüman oldu. Doktor Murad’a göre uluslararası para yardımının olmaması insani desteğin çöküşü anlamına geliyor.
Dr. Lina Murad, ” Eğer Suriyeliler ile konuşursanız onların kendilerini ne kadar yalnız hissettiklerini görürsünüz,“ şeklinde konuşuyor.
Onları yalnız bırakmayan bir isim de Senator Ben Cardin’di…
Senatör Ben Cardin, Fotoğraflardan çok etkilendim çünkü gerçek insanlardan bahsediyoruz. Suriye için harekete geçmemiz gerektiğini, daha çok şey yapmamız gerektiğini gösteriyor bu fotoğraflar bize... Savaşın sadece kayıp rakamlarından ibaret olmadığını anlatıyor, onların yaşadıkları acıyı paylaşmamızı sağlıyor. Türkiye’deki sığınmacı kamplarını ziyaret ettim. Sınır bölgesine gittim ve oradaki duruma bizzat tanıklık ettim. Türkiye’nin bu konudaki paha biçilmez çabaları tartışılmaz ve bu konudaki işbirliğimizin de önemli olduğuna inanıyorum” şeklinde konuşuyor.
“Suriye’nin İnsanları” projesi, sivil toplum kuruluşları tarafından destekleniyor. Bu proje, Suriyeliler’in de aslında hepimiz gibi yaşadığını, acıktığını, sevdiğini, hayal kurduğunu göstermeyi amaçlıyor. Gönüllülerin yürüttüğü proje, cephenin arkasındaki gerçekleri yansıtıyor. Onları istatistik rakamlar olmaktan çıkarıp, ete kemiğe büründürüyor….
Senato’nun Russell binasındaki sergi, Amerika’da birçok kentte Suriye dostlarıyla buluşacak.
