Almanya’da Türkleri hedef alan bir dizi cinayeti aşırı sağcı bir terör hücresinin işlediğinin ortaya çıkmasının ardından ve ülkede genel olarak artan aşırı sağ şiddete karşı Federal Hükümet özel bir zirve düzenledi. Federal İçişleri Bakanı Hans Peter Friedrich ve Aile Bakanı Kristin Schöder’in katılımıyla yapılan ve emniyet, yerel yönetim ve göçmen kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı zirvede, neonazi terör çetesinin deşifre edilmesinden sonra aşırı sağa karşı stratejiler tartışıldı. Almanya’nın federal yapısının istihbarat birimlerinin birbirinden habersiz çalışmasına ve bilgi alışveriş sisteminin çalışmamasına yol açtığını belirten İçişleri Bakanı Friedrich, aşırı sağa karşı verilen mücadelede oluşturulması kararlaştırılan merkezi bilgi bankasının bu sorunu çözeceğine inandığını duyurdu.
Almanya’da 16 eyalette 16 Anayasa Koruma Örgütü faaliyette bulunuyor. 11 Eylül saldırılarının ardından ‘radikal islamcı’ teröristlere karşı Almanya’da bir bilgi merkezi kuruldu ve konuyla ilgili tüm bilgiler bu merkeze aktarıldı. Uzmanlar merkez sayesinde birçok terör saldırısının önceden engellenebildiği görüşünde. Şimdide şiddete eğilimli yaklaşık 10 bin aşırı sağcı hakkında istihbarat bilgilerinin tek merkezde toplanması amaçlanıyor. Bu arada zirvede özellikle göçmen temsilcileri aşırı sağcı NPD’nin yasaklanmasını talep ederken, Friedrich bunun için delillerin daha yoğun bir şekilde toplanması gerektiğini kaydetti.
Zirveyi değerlendiren Almanya Türk Toplumu Başkanı Kenan Kolat NPD’nin yasaklanmasına paralel, göçmen düşmanı görüşlerin Alman toplumunda giderek yaygınlaşmasını da bir tehdit olarak tanımladı.
Zirve kapsamında verilen bilgilere göre, Almanya’da her 26 dakikada bir aşırı sağcı suç eylemi gerçekleşiyor. Bu arada Almanya’da 1945'ten beri yasak olan Hitler'in ‘Kavgam’ adlı kitabınının bölümler halinde Perşembe gününden itibaren yayınlanacak olması, göçmen ve Yahudi örgütlerinin tepkisi çekti. Adolf Hitler'in nasyonal sosyalist ideolojisini açıkladığı kitabın bölümlerini yorumlarla broşür halinde yayınlayarak yasağı delmeyi amaçlayan İngiliz yayıncı Peter McGee, yasakların demokrasilerde yeri olmadığını savunurken, özellikle Yahudi örgütlerinin temsilcileri dağıtımın durdurulması için mahkemeye başvurdu.
