WASHINGTON, D.C. —
Dünyada milyonlarca diyabetli, hastalığın en ciddi yan etkilerinden biri olan görme kaybı riskiyle karşı karşıya. Amerika’nın Sesi’nden Jessica Berman, araştırmacılardan oluşan uluslararası bir grubun, kök hücreler üzerinde yaptıkları deneylerle, diyabette görme kaybını önleme ya da tedavi etme yolları aradığını bildiriyor.
Çocuk ve yetişkin diyabeti, vücudun kan şekeri seviyelerini dengeleme yeteneğinin doğru çalışmaması sonucu ortaya çıkan bir durum. Durum kronikleştiğinde, hastalığın verdiği zamarın boyutları kalp hastalığından, böbrek hasarına hatta vücuda giden kan akışını etkileyerek uzuvların kesilmesine kadar varabiliyor.
İrlanda Belfast’taki Queen’s Üniversitesi’nden Alan Stitt’e göre, hastalık gözleri de etkiliyor. Kandaki kronik yüksek şeker seviyesi, gözdeki retinayı besleyen ince kan damarlarını etkileyerek ve gözün arkasındaki ışık hassasiyetli dokuyu ya tıkayan ya da hasar veren diyabete bağlı retina hastalığına neden oluyor.
Stitt’e göre, “Bu da damarları, retinanın ihtiyacı olan besin ve oksijeni taşıyamaz hale getiriyor. Damarların görevlerini yerine getirememesi, retinayı da işlevsiz hale getiriyor.”
Diyabetik retinopati, tedavi edilmediği takdirde, kısmi ya da kalıcı körlüğe yol açabiliyor.
Queen’s Üniversitesi Görme ve Damar Bilimleri Bölümü Başkanı Stitt, açılımı ‘Diyabetik Hasarın Tamirinde Temel Doku Hücrelerinin Yönetimi’ olan Avrupa’da yürütülen REDDSTAR isimli çalışmanın da katılımcılarından.
Araştırmaya Amerika, Kuzey İrlanda, Almanya, Hollanda, Danimarka, Portekiz’den uzmanlar da katılıyor. Her ekip, diyabetin organa verdiği hasarı en aza indirerek önlemeye çalışıyor.
Bilimadamları, kemiğin içinde yer alan süngersi dokudan, yani kemik iliğinden alınan yetişkin kök hücreleri kullanıyor. Kök hücreler, vücuttaki her tür doku hücresine dönüşebilen en temel hücre olma özelliği taşıyor.
Stitt’in laboratuarında diyabetik retinopati almak için, farenin gözüne doğrudan kök hücre enjekte ediliyor. Stitt’e göre sonuçlar umut vadediyor. Zira, retinadaki incecik kan damarları kök hücreler tarafından tamir oluyor ve yenileniyor. Bunun sonucunda ise körlüğü yok etme konusunda aşama kaydedilmiş oluyor.
Stitt’e göre, “Bunlar çok akıllı hücreler. Çünkü sonuçlardan biliyoruz ki doku nereye gitmelerini istiyorsa oraya gitmek gibi bir yetenekleri var. Dolayısıyla, nerede yeterli kan damarı olmadığını tanımlayabiliyor ve yeni damar gelişimine katkıda bulunabiliyorlar.”
Diyabetik retinopati hastalığı için mevcut tedavi yöntemleri arasında, retinal sızıntıyı durdurmak için ileri seviyedeki hastalara lazer ameliyatı uygulanması da bulunuyor. Bu tür tıbbi müdaheleler, acı veren, pahalı olan ve genellikle de başarılı olmayan uygulamalar.
Stitt, görme duyusunu geri kazanmak için kullanılacak kök hücre terapisinin iki yıl içinde insanlar üzerinde de denenmeye başlayacağını tahmin ediyor.
Çocuk ve yetişkin diyabeti, vücudun kan şekeri seviyelerini dengeleme yeteneğinin doğru çalışmaması sonucu ortaya çıkan bir durum. Durum kronikleştiğinde, hastalığın verdiği zamarın boyutları kalp hastalığından, böbrek hasarına hatta vücuda giden kan akışını etkileyerek uzuvların kesilmesine kadar varabiliyor.
İrlanda Belfast’taki Queen’s Üniversitesi’nden Alan Stitt’e göre, hastalık gözleri de etkiliyor. Kandaki kronik yüksek şeker seviyesi, gözdeki retinayı besleyen ince kan damarlarını etkileyerek ve gözün arkasındaki ışık hassasiyetli dokuyu ya tıkayan ya da hasar veren diyabete bağlı retina hastalığına neden oluyor.
Stitt’e göre, “Bu da damarları, retinanın ihtiyacı olan besin ve oksijeni taşıyamaz hale getiriyor. Damarların görevlerini yerine getirememesi, retinayı da işlevsiz hale getiriyor.”
Diyabetik retinopati, tedavi edilmediği takdirde, kısmi ya da kalıcı körlüğe yol açabiliyor.
Queen’s Üniversitesi Görme ve Damar Bilimleri Bölümü Başkanı Stitt, açılımı ‘Diyabetik Hasarın Tamirinde Temel Doku Hücrelerinin Yönetimi’ olan Avrupa’da yürütülen REDDSTAR isimli çalışmanın da katılımcılarından.
Araştırmaya Amerika, Kuzey İrlanda, Almanya, Hollanda, Danimarka, Portekiz’den uzmanlar da katılıyor. Her ekip, diyabetin organa verdiği hasarı en aza indirerek önlemeye çalışıyor.
Bilimadamları, kemiğin içinde yer alan süngersi dokudan, yani kemik iliğinden alınan yetişkin kök hücreleri kullanıyor. Kök hücreler, vücuttaki her tür doku hücresine dönüşebilen en temel hücre olma özelliği taşıyor.
Stitt’in laboratuarında diyabetik retinopati almak için, farenin gözüne doğrudan kök hücre enjekte ediliyor. Stitt’e göre sonuçlar umut vadediyor. Zira, retinadaki incecik kan damarları kök hücreler tarafından tamir oluyor ve yenileniyor. Bunun sonucunda ise körlüğü yok etme konusunda aşama kaydedilmiş oluyor.
Stitt’e göre, “Bunlar çok akıllı hücreler. Çünkü sonuçlardan biliyoruz ki doku nereye gitmelerini istiyorsa oraya gitmek gibi bir yetenekleri var. Dolayısıyla, nerede yeterli kan damarı olmadığını tanımlayabiliyor ve yeni damar gelişimine katkıda bulunabiliyorlar.”
Diyabetik retinopati hastalığı için mevcut tedavi yöntemleri arasında, retinal sızıntıyı durdurmak için ileri seviyedeki hastalara lazer ameliyatı uygulanması da bulunuyor. Bu tür tıbbi müdaheleler, acı veren, pahalı olan ve genellikle de başarılı olmayan uygulamalar.
Stitt, görme duyusunu geri kazanmak için kullanılacak kök hücre terapisinin iki yıl içinde insanlar üzerinde de denenmeye başlayacağını tahmin ediyor.
