ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Ortadoğu barış görüşmelerinin “kritik bir noktaya” geldiğini, süreci ayakta tutmanın İsrailli ve Filistinli liderlere düşen bir iş olduğunu söyledi.
Kerry, Cezayir’i ziyareti sırasında yaptığı açıklamada dış güçlerin teşvik ve destek verebileceğini ancak “temel kararlar ve ödünleri” tarafların kendilerinin gerçekleştirmesi gerektiğini belirtti.
Kerry geçtiğimiz haftalarda İsrail ve Filistinlilerin üzerinde anlaştığı dokuz aylık süre dolarken tarafları görüşmeleri uzatmaya ikna için çalıştı.
Üst düzeyde bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Çarşamba günü iki tarafın da görüşmeleri sona erdirmek istemediğini açıkladı. Amerikalı, İsrailli ve Filistinli görüşmeciler Çarşamba gecesi yeniden biraraya geldi.
Dışişleri yetkilisi iki tarafın yardımcı olmayacak adımlar attığını da söyledi.
Nitekim İsrail Filistinli mahkumların son grubunu serbest bırakma yükümlülüğünü yerine getirmezken Salı günü Doğu Kudüs’te 700 yeni konutun inşaatını yeniden ihaleye açtı.
Filistin lideri Mahmut Abbas ise aynı gün Filistin Yöretimi’nin BM tarafından tanınması girişimi çerçevesinde 15 uluslararası sözleşmeye imza attı.
Tarafların attığı adımlar Amerika’nın arabuluculuğuyla geliştirilen İsrail-Filistin barış görüşmeleri anlaşmasını tehlikeye soktu.
Daha önce Amerika’da hapis yatan bir İsrail casusunun serbest bırakılması karşılığı barış görüşmelerinin 2015 yılına kadar uzatılmasını öngören bir anlaşma sağlandığı bildirilmişti.
Anlaşmada yüzlerce Filistinli tutuklunun bırakılması ve Batı Şeria’da Yahudi yerleşim birimleri inşasının kısmen dondurulması da yer alıyor.
Anlaşmaya göre ABD Deniz Kuvvetlerinde sivil istihbarat uzmanı olarak görev yapan Jonathan Pollard Nisan ortasında başlayan Yahudilerin Hamursuz Bayramından önce serbest bırakılacaktı.
Aslen Amerikan Yahudisi olan Pollard hapiste iken 1995 yılında İsrail vatandaşlığına geçmişti. Binlerce gizli belgeyi İsrailli ajanlara veren Pollard 1985 yılında Washington’da İsrail elçiliğine sığınmak isterken tutuklanmıştı.
Pollard mahkemede casusluk suçlamasını kabul etmiş ve ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.
Başkan Barack Obama ve daha önceki ABD başkanları bugüne kadar İsrailli liderlerden gelen tüm çağrılara rağmen Pollard’ın bırakılmasını reddetmişti.
Kerry, Cezayir’i ziyareti sırasında yaptığı açıklamada dış güçlerin teşvik ve destek verebileceğini ancak “temel kararlar ve ödünleri” tarafların kendilerinin gerçekleştirmesi gerektiğini belirtti.
Kerry geçtiğimiz haftalarda İsrail ve Filistinlilerin üzerinde anlaştığı dokuz aylık süre dolarken tarafları görüşmeleri uzatmaya ikna için çalıştı.
Üst düzeyde bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Çarşamba günü iki tarafın da görüşmeleri sona erdirmek istemediğini açıkladı. Amerikalı, İsrailli ve Filistinli görüşmeciler Çarşamba gecesi yeniden biraraya geldi.
Dışişleri yetkilisi iki tarafın yardımcı olmayacak adımlar attığını da söyledi.
Nitekim İsrail Filistinli mahkumların son grubunu serbest bırakma yükümlülüğünü yerine getirmezken Salı günü Doğu Kudüs’te 700 yeni konutun inşaatını yeniden ihaleye açtı.
Filistin lideri Mahmut Abbas ise aynı gün Filistin Yöretimi’nin BM tarafından tanınması girişimi çerçevesinde 15 uluslararası sözleşmeye imza attı.
Tarafların attığı adımlar Amerika’nın arabuluculuğuyla geliştirilen İsrail-Filistin barış görüşmeleri anlaşmasını tehlikeye soktu.
Daha önce Amerika’da hapis yatan bir İsrail casusunun serbest bırakılması karşılığı barış görüşmelerinin 2015 yılına kadar uzatılmasını öngören bir anlaşma sağlandığı bildirilmişti.
Anlaşmada yüzlerce Filistinli tutuklunun bırakılması ve Batı Şeria’da Yahudi yerleşim birimleri inşasının kısmen dondurulması da yer alıyor.
Anlaşmaya göre ABD Deniz Kuvvetlerinde sivil istihbarat uzmanı olarak görev yapan Jonathan Pollard Nisan ortasında başlayan Yahudilerin Hamursuz Bayramından önce serbest bırakılacaktı.
Aslen Amerikan Yahudisi olan Pollard hapiste iken 1995 yılında İsrail vatandaşlığına geçmişti. Binlerce gizli belgeyi İsrailli ajanlara veren Pollard 1985 yılında Washington’da İsrail elçiliğine sığınmak isterken tutuklanmıştı.
Pollard mahkemede casusluk suçlamasını kabul etmiş ve ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.
Başkan Barack Obama ve daha önceki ABD başkanları bugüne kadar İsrailli liderlerden gelen tüm çağrılara rağmen Pollard’ın bırakılmasını reddetmişti.
