Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Dışişleri Bakanı John Kerry, İsrail eski Cumhurbaşkanı Haim Herzog'un 1975 yılında Siyonizm’in ırkçılık olarak tanımladığı, BM Genel Kurul tasarısını eleştirdiği ünlü konuşmasının 40. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen anma etkinliğine katıldı.
İsrail’in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği ve Amerikan Yahudi Komitesi (AJC) tarafından, BM Genel Merkezinde düzenlenen anma gecesine, Amerika’da Yahudi toplumunun önde gelen isimlerinin yanı sırabazı ülkelerin diplomatik misyonlara bağlı çok sayıda üst düzey diplomat ve Herzog ailesinin fertleri ileHerzog Vakfı yöneticileri dekatıldı. Anma töreninde, Amerika’nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Samantha Power, İsrail’in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Danny Danon ve Herzog vakfı ve ailesinin temsilcileri de birer konuşma yaptı.
Anma etkinliğinde bir konuşma yapan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon’da İsrail Filistin sorununa iki devletli çözüm yolu bulunması konusunda mücadelenin devam etmesi gerektiğini vurguladı. Dışişleri Bakanı John Kerry, İsrail ve Filistin konusunda iki devletli çözümün imkansız olmadığını söyledi, yobazlığın bütün dinler ve özgürlüğe inananlar için ise bir tehlike olduğuna vurgu yaptı.
Ban Ki-moon: ‘ Cehalet ve nefrete karşı duralım’
Anma etkinliğinde konuşan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki- moon, Haim Herzog’un kırk yıl önce alınan hatalı bir karar sonrası genel kurula hitaben yaptığı konuşmadan şu an ders çıkartılması gerektiği söyledi. Herzog’ un konuşmasında vurguladığı nefret ve cehalet kelimelerine altını çizip, bu iki unsurun ülkeleri ve toplumlarını günümüzde de tehdit ettiğini söyledi. Birleşmiş Milletlerin, nefret ve cehaleti ortadan kaldırmak için mücadele etmeye buna karşı durmaya devam edeceğini söyledi. Genel Sekreter Ban Ki-moon, “Günümüzde dirilen anti Semitizmin,geniş kapsamlı Müslümanlık karşıtlığı saldırıların, yobazlığa, göçmenlere ve mültecilere karşı ayrımcılığa, nefret ve hoşgörüsüzlüğün olumsuz yansımalarına karşı küresel olarak karşı durmalıyız’’
‘İki devletli çözüm yolu sağlanmalı’
Genel Sekreter Ban Ki-moon konuşmasına şöyle devam etti, “Ortadoğu da devam eden çatışmalara adil bir çözüm yolu getirmek için elimizden geleni yapmalıyız. İsrail ve Filistinlilerin güven ve barış içinde yaşamasını sağlamak için, iki devletli çözüm yolunun canlılığını korumaya ve sağlamaya çalışmayı sürdürmeliyiz. On yıllardır süren başarısız liderlik ve uygulanmayan anlaşmaları güvensizlik yaratıp umutları azalttı. Bugün biz, kin ve cehaleti ortadan kaldırmak için ayağa kalkmak zorundayız. Herkes için eşitlik ve insan onuru için ortak taahhüdü desteklemek için söz verelim’’ Kerry: ‘Yobazlık dinlere ve özgürlüğe inanlara tehdit’Herzog’u anma etkinliğinde konuşan, Dışişleri Bakanı Kerry, “Haim Herzog’un cehalet ve yobazlığa karşı duruşu bu günlerde bizlere örnek olmalıdır.Herzog’un konuşması tarihe geçmiştir. Hata yapmayalım, yobazlık sadece İsrail’e ve Yahudilere karşı bir tehdit değildir.Bütün dinlere karşı bir tehdittir, özgürlüğe inananlara karşı tehdittir. Doğrular bizi bir araya getirmeli ve aşırılığa, şiddete, IŞİD, Boko Haram, Al Shabaab ve Ortadoğu da ve diğer yerlerde bulunan bu fanatiklere karşı mücadele etmeliyiz’’ dedi.
Bu hayal gerçekleşebilir
Konuşması sık sık salonda alkışlanan Kerry şöyle devam etti;“İsrail'in kurduğu hiçbir ittifak,Amerika ile birlikte sürdürdüğü bir ittifak kadar güçlü değil. Zaman değişebilir, ancak bir şeyi kesin olarak biliyoruz ki. Amerika'nın İsrail'in hayallerine ve güvenliğine olan desteği hiçbir zaman değişmeyecek. Biz İsrail ile Birleşmiş Milletlerde ve her uluslararası platformda omuz omuzayız. İsrail’i haksız hedef alan her çabayı eleştiriyor ve kınıyoruz. İşte bu yüzden İsrailliler ve Filistinliler arasında adil ve kalıcı bir barışa yönelik hedeflerimizden asla şaşmıyoruz, İsrail, demokrasiyle kurulmuştur. Bu demokrasiye sahip olmanın tek yolu bu barıştır. Bu hayal, iki devletin yan yana, barış ve güvenlik içinde var olmaları ile korunur. Biz yıllardır beri süren çabalar sayesinde, bunun imkansız bir hayal olmadığını biliyoruz. Bu hayal gerçekleşebilir. İki devletli çözüm imkansız bir hayal değil.”
Siyonizm ırkçılıktır tasarısı
Filistin konusunda İsrail’in Birleşmiş Milletlerden ihraç etmek isteyen Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği ve Arap ülkeleri denemelerinin başarısız olmasının ardından, Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna, 3379 sayılı tasarıyı getirmişlerdi. Karar tasarısına göre, Siyonizm ırkçılıktı. Genel kurulda tasarıya 72 ülke evet oyu verdi. 35 ülke ise tasarıya karşı hayır oyu, 32 ülke ise çekimser oy kullandı. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok Müslüman ülke tasarıya evet oyu kullandı. 10 Kasım 1975 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Siyonizm’in ırkçılık ve ayrımcılık olduğuna dair 3379 sayılı kararı kabul etti.
O dönem İsrail’in Birleşmiş Milletlerde Daimi Temsilciliğini yapan Büyükelçi Haim Herzog ise tasarısının görüşülmesi sırasında yaptığı konuşmada Birleşmiş Milletleri, Yahudi karşıtlığının merkezi olmakla suçlamıştı. Siyonizm’in Yahudi halkının ulusal bir hareketi olduğunu savunmuş,Yahudi halkının bu yapılanları asla unutmayacaklarını söylemiş ve karar tasarısı taslağını Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda yırtmıştı. Herzog’ un Birleşmiş Milletler Genel Kurulana hitaben yaptığı konuşma İsrail’de tarihi olarak kayıtlara geçti. Sonraki yıllarda ülkesine dönen Haim Herzog ise 22 Mart 1983’te İsrail’in altıncı Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Birleşmiş Milletler daha sonraki yıllarda aldığı bir kararla 3379 sayılı tasarıyı iptal edip yok hükmünde saydı.
