Geçen hafta ‘bayrak’ gündemiyle toplanan Kerkük İl Meclisi’nin bu haftaki gündeminde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne bağlanma konusu vardı. Bazı Türkmen ve Arap temsilcilerin boykot ettiği toplantıda kentin geleceğinin belirlenmesi için referandum yapılmasına karar verildi. 9 Türkmen, 6 Arap ve 26 Kürt üyenin bulunduğu mecliste karar, 24 üyenin oyuyla alındı.
Kararın ardından İl Meclis Başkan Vekili Rebwar Talabani bir basın toplantısı düzenledi. Talabani, “İbrahim Caferi ve Nuri Maliki döneminden bu yana hükümetlerin gündeminde olan 140. Madde’nin uygulanması yeterince geciktirildi. Kerkük halkının oyalanmaya gücü kalmadı,” dedi ve bu nedenle de il meclisi üyelerinin “cesurca” davranarak referanduma gitme kararı aldığını söyledi.
Talabani, bazı grupların oturumu boykot ettiğinin hatırlatılması üzerine “Kerküklü Türkmen, Arap, Keldani ve Süryaniler kararımızı destekliyor. Karara karşı çıkan ise bir siyasi partidir. Bu normaldir,” yanıtını verdi.
Toplantıya katılan Kerkük İl Meclisi Sanayi ve Enerji Komisyonu Başkanı Ahmed Askeri, referandumun anayasal bir süreç olduğunu belirterek, “Anayasaya göre, Irak hükümeti Kerkük'te referandum yapılması için gerekli şartları yerine getirmekle mükellef. Biz herkese sesleniyoruz. Federal hükümetin bu karara uymaması halinde Birleşmiş Milletler (BM) ve Kürdistan Bölgesi Hükümeti'ne başvuracağız veya Kerküklü’ler meclis aracılığıyla bir karar alacak” diye konuştu.
Kerkük İl Meclisi’nin bu kararına ilk tepki Türkiye’den geldi. Kararı kınayan Dışişleri Bakanlığı şu açıklamayı yaptı: "Kerkük Vilayet Meclisi'nin, Kerkük'ün statüsüne ilişkin referandum konusunu gündemde tutmaya teşebbüs eden bugünkü kararı, toplumsal huzuru tehlikeye atan son derece sakıncalı bir adım olmuştur. Kerkük'ün asli unsurları olan Türkmen ve Araplar’ın katılmadığı bir toplantıda alınan bu kararın meşruiyeti yoktur. Kerkük'ün statüsüne ilişkin süreç Irak anayasasında kayıtlıdır. Anayasanın ilgili hükümlerinde belirtilen unsurları gözardı eden bir karar anayasayı da ihlal eder. Resmi dairelerde IKBY bayrağı asılması kararından sonra alınan bugünkü kararı da tek taraflı oldu-bitti girişimlerin yeni bir örneği olarak görüyor ve kınıyoruz. Kerkük'ün öncelikli ihtiyacı, terör örgütlerine karşı yürütülen mücadelenin sonuçlanması ve yerlerinden edilmiş insanların evlerine dönmeleri, dolayısıyla toplumsal huzur ve barışın tesisidir. Buna zarar verecek adımların hükmü olmadığı gibi, kabul edilmesine de imkan bulunmamaktadır."
Bu arada basın toplantısının bir diğer gündemi de, Kerkük’e Kürt bayrağı asılmasıydı.İl Meclisi Başkanvekili Rebwar Talabani, bayrağa gösterilen tepkilerle ilgili soruya, “Komşu ülkeler Irak'ın egemenliği konusunda karar veremez. Bu konuda son kararı verecek olan Irak devletidir” yanıtını verdi. Ancak bu yanıttan kısa süre sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kararla ilgili sert açıklamalarda bulundu. Zonguldak’taki açılış töreninde konuşan Erdoğan, "Kerkük'te bir defa milli bayrağın dışında ikinci bir bayrağın asılmasını kesinlikle yanlış buluyorum. Çünkü 'Kerkük Kürtler’indir' safsatasına Türkiye olarak biz asla uymuyoruz. Kerkük orada yaşayan Türkmen’iyle, Arabı’yla, Kürdü varsa Kürdü’yle hepsinindir. 'Bizimdir' diyerek böyle bir iddianın içine girmeyin onun bedeli de ağır olur. Hemen o bayraklarınızı indirin," dedi.
