Erişilebilirlik

Katrina Kasırgası'nın Beşinci Yıldönümü


Katrina Kasırgası’nın Amerika’nın Meksika Körfezi kıyılarını 29 Ağustos’ta vurmasının üzerinden beş yıl geçti. Deniz seviyesinin altında olan New Orleans, kenti su baskınlarından koruyan setlerin yıkılması yüzünden sular altında kalmıştı. Kasırgadan önce yarım milyon kişinin yaşadığı New Orleans’ın nüfusu kasırgadan sonra üçte bir oranında azaldı. Kentin kendine özgü kültür ve yaşam tarzı beş yıl sonra geri dönse de zorluklar daha devam ediyor.



Yüzlerce kişi, ünlü yönetmen Spike Lee’nin yeni belgeseli ‘If God is Willing and Da Creek Don't Rise’ı izlemek için sinemalara akın etti. Bu film, yönetmenin 4 yıl önce çektiği ‘When the Levees Broke’ filminin devamı. Her iki belgeselde de New Orleans’ı terk etmek zorunda kalan Phyllis Montana-LeBlanc’ın hikayesine yer veriliyor. LeBlanc, ”New Orleans’in birçok bölgesinde büyük ilerleme kaydettik. Ancak hala birçok ihtiyaç var, eksiklerin tamamlanması gerekiyor. Benim yaşadığım semtte beş yıldır bir hastane yapılmadı.” diyor.

New Orleans’ın yeni Belediye Başkanı Mitch Landrieu, hala birçok sorun olduğunu kabul etse de kentin büyük aşama kaydettiğini söylüyor: ”Herkesin şunu bilmesini istiyorum, biz hala dimdik ayaktayız. Belimiz bükülmedi, boynumuzu eğmedik. New Orleans halkının dayanıklılığı daha uzun yıllar bizi ayakta tutacak.”

Restoranlar Meksika Körfezi’ndeki petrol sızıntısı nedeniyle bir süre zorluk yaşasa da yetkililere göre, körfezden gelen deniz mahsülleri artık güvenle tüketilebilir.

New Orleans Metropolitan Kongre ve Ziyaretçi Dairesi’nden Kelly Shulz, kentin kasırga öncesindeki turist sayısına erişmesine az kaldığını söylüyor: ”İşler yolunda gidiyor. Petrol felaketi meydana geldiğinde de yakaladığımız ivmeyi devam ettirmek, bu harika yılı böyle sürdürmek istiyorduk. Petrolün kalıntıları New Orleans’a ulaşmadı. Herkese New Orleans’ın sunduğu güzelliklerin petrolden etkilenmediği mesajını iletmek için çok yoğun çalıştık.”

Fransız Mahallesi’nde lokanta işleten Andrew Engolio, kentin hızla kalkındığını söylüyor: ”Fransız Mahallesi’nde işyerleri canlanıyor. Bazıları Katrina Kasırgası’ndan önceye kıyasla daha iyi iş yapıyor, bu çok güzel. Kenti ziyarete gelen turistlere verdikleri destek için teşekkür borçluyuz.”

Kent planlama uzmanları, kasırgadan sonra, New Orleans’ın turistik özelliklerinin yanısıra canlı bir limanla petrol ve doğalgaz işletmelerine sahip olmasına da güvendiğini söylüyor. Ancak bir zamanlar evlerin olduğu, şimdiyse beton yığınlarıyla kaplı bazı bölgelerde yeniden yapılanma çok yavaş ilerliyor.

Orta gelirli siyahların yaşadığı Lower Ninth Ward semtinde kasırganın izlerine hala rastlamak mümkün. Dolores Wells ve oğlu bu evi restore edip korumaya çalışsa da suç çeteleri bu çabaları zorlaştırıyor. Bir süre önce evine hırsız giren Wells, kimsenin bu semte geri dönmek istemeyişini anladığını söylüyor: ”Sokak çeteleri, uyuşturucu ticareti ve yolsuzluklar yüzünden kimse bu semte geri dönmüyor."

Yeni bir kamuoyu yoklamasına göre New Orleans sakinlerini en çok kaygılandıran sorun, suç oranındaki artış. Hükümet ve özel fonlar, kentte sele dayanıklı konut inşası gibi birçok projeye destek veriyor.

Ancak Dolores Wells, bürokratik gecikmeler yüzünden kiraya verilebilecek evleri restore etme planlarının alt üst olduğunu söylüyor: ”Emeklilik paramın bir kısmını kiralık konutların onarımı için harcadım. Böylelikle biraz gelir elde edecektik. Büyük hayal kırıklığına uğradım, umudumu kaybettim.” Katrina Kasırgası’ndan beş yıl sonra New Orleans hem kalkınma işaretleri, hem de iç burkan insan manzaralarıyla karmaşık bir tablo sergiliyor.

XS
SM
MD
LG