Amerika’daki bütün büyük gazeteler bugünkü ana sayfalarında Federal Soruşturma Dairesi FBI’ın Demokrat Parti başkan adayı Hillary Clinton’ın elektronik posta yazışmalarına ilişkin soruşturma kapsamında yeni unsurlara rastlanmadığına karar verdiğini yazıyor. Bu gazetelerden biri de Boston Globe. Gazete, haberinde, dört ay önce olduğu gibi bu kez de FBI yetkililerinin Clinton’ın resmi yazışmalarını özel bir elektronik posta sunucusu üzerinden yapmasının suç teşkil etmediğine karar verdiğini, bunun da FBI Direktörü James Comey’nin seçimlere iki gün kala Clinton’a ‘temiz’ raporu vermesi anlamına geldiğini bildiriyor. Boston Globe, Clinton’ın seçimleri kaybetmesi halinde destekçilerinin FBI’ı, yersiz bir şekilde kuşku havası yaratarak Clinton’a gölge düşürmekle suçlayacaklarını öngörüyor. Gazeteye göre Clinton, Trump’ın son günlerdeki yükselişine rağmen kazanırsa bu zaferinin boyutları, milyonlarca seçmenin erken oy kullanmak için sandık başına koştuğu bir dönemde çıkarılan soruşturma meselesi yüzünden hak ettiği desteği alamayacak. Boston Globe, bir yandan da elektronik posta soruşturmasının yeniden açılması meselesinden en büyük zararla çıkacak tarafın FBI Direktörü James Comey olduğunu, Comey’nin şimdi hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi partililerin kuşkuyla baktığı bir kişi haline geldiği yorumu yapıyor.
Washington Post Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump’ın seçimi kazanması olasılığından korkan Latin kökenli seçmenlerin yarınki seçimlerde rekor düzeyde sandık başına gideceği tahmininde bulunuyor. Habere göre Amerika’daki en önemli seçmen cephelerinden biri olan Latin kökenliler, 2012 seçimlerinde Barack Obama’ya verdikleri yüzde 72‘lik desteğin daha da yükseğini Hillary Clinton’a verebilir. Nevada, Arizona ve Colorado gibi batı eyaletlerinde çok sayıda Latin seçmenin erken oy kullanma sürecine de aktif bir biçimde katıldığını yazan Washington Post, Latin seçmen sayısındaki artışa da dikkat çekiyor. Buna göre 2012 seçimlerinde 11 milyon 200 bin Latin seçmen, yani oy kullanabilecek durumda olan tüm Latin seçmenlerin yarısından biraz azı sandık başına gitmişti. Gazete, bu yıl ise Latin seçmen sayısının 4 milyon arttığını, bu artışın Amerika’daki Latin nüfustaki artışı yansıttığını bildiriyor.
Washington Post’un ana sayfasından yer alan bir başka haberse Baltık Denizi’nde Rus ve Amerikan savaş uçaklarının NATO hava sahası civarındaki gerginlik dolu uçuşlarının tam da başkanlık seçimler öncesinde ne anlama geldiğini irdeliyor. Habere göre Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, tam da başkanlık seçimlerinden önce Batı’yla olan ilişkileri daha da germeye niyetli. Amerika’yla olan plutonyum anlaşmasının sona erdiğini açıklayan, iki hafta önce Kaliningrad kentine yeni füzeler yerleştiren, Halep’te yeni dalga saldırılara hazırlanan Putin, Batılı ülkelere göre küresel arenada Amerika’nın başkanlık seçimleriyle meşguliyeti ve bu nedenle doğan boşluk ve gevşekliği Rusya’nın iradesiyle kapamaya çalışıyor. Putin’in Obama sonrasına hazırlık yaptığı yorumunda bulunan Washington Post, Rus savaş uçaklarının Baltık bölgesinde NATO hava sahasını zaman zaman ihlal etmesinin de Rusya’nın güç denemesi yapması anlamına geldiğini yazıyor.