WASHINGTON —
Dışişleri Bakanı John Kerry Pazartesi günü, Amerika’nın en üst düzey diplomatı olarak göreve başladı. Kerry, görevinin ilk gününde evrensel insan haklarını koruma gerekliliğini vurguladı.
John Kerry, ilk gününde Dışişleri Bakanlığı çalışanlarına seslenerek, Başkan Obama’nın dünyayı daha güvenli hale getirme yaklaşımını sürdüreceği mesajı verdi: “Amerika başkanı, mevcut vizyonunu sizin de çabalarınızla hayata geçirmiş ve ülkenin dünyadaki itibarı ve imajını yeniden inşa etmiştir.”
Kerry, bu itibarın herkesi güçlendireceğini bildirdi: “Biz, gereğinden fazla uzlaşmazlığın, bir o kadar da ölümün yaşandığı bir dünyaya barış getirmek için çalıştık. Elbette yaptıklarımızın alternatifi olabilirdi. Herkese yoksulluktan kurtulma gücü vermeye çalıştık. Hastalıklara çare aradık. İnsanları, haklarını koruyarak güçlendirmek için uğraştık. Sessizlerin sesi olduk.”
Obama ilk döneminde, insan hakları konularına öncelik verdi. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde kadına karşı uygulanan şiddeti durdurma da bunlar arasındaydı. İnsan Hakları Gözlem Örgütü Washington Direktörü Sarah Margon, Kerry’nin daha fazlasını yapabileceği görüşünde: “Kesinlikle daha kapsamlı adımlar atılabilir. Doğrusu yeni döneminde, özellikle bazı ulusal güvenlik konularına dikkat çeken, bunu temel ilke haline getirmiş bir Obama yönetimi görmek isterim.”
Ortadoğu’ya gelince, Kerry, İsrail-Filistin barışı konusunda kişisel bir çaba içinde, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ile telefonda görüştü bile.
Kerry ayrıca Japonya ve Güney Kore dışişleri bakanlarını arayarak, Kuzey Kore’nin nükleer füze denemelerine devam etmesi halinde sonuçlarına katlanacağı uyarısında bulunma güvencesi verdi.
Dışişleri Bakanlığı çalışanlarına seslenen Kerry, Libya’nın Bingazi kentinde öldürülen Amerikan Büyükeleçisi ve üç elçilik görevlisinin yaptığı fedakarlıklara da dikkati çekti: “Tehlike daha belirgin olamazdı. Onlar, asla unutulmayacak. Chris Stevens, Glen Dougherty, Tyrone Woods ve Sean Smith hiçbir zaman aklımızdan çıkmayacak.”
Cato Enstitüsü uzmanı Malou Innocent’a göre, Kerry’yi Libya konusunda büyük zorluklar bekliyor: “Uyumlu bir Libya kimliği yaratmak açısından, devlet kurma işleminden ulus kurma operasyonuna geçiş yapmak zor. Kaddafi bu durumu kendi lehine istismar etti, böl ve yönet yöntemiyle iktidarını korudu.Yani Libya’da batı demokrasisi tarzı bir ilerleme kaydedilse bile, bir şekilde kaos ortamıyla karşılaşmak her zaman mümkün olacak.”
Hillary Clinton ve Condolezza Rice gibi iki başarılı kadının ardından Dışişleri Bakanı olmasına da şakayla değinen Kerry, “yerlerini doldurmak kolay olmayacak” dedi.
John Kerry, ilk gününde Dışişleri Bakanlığı çalışanlarına seslenerek, Başkan Obama’nın dünyayı daha güvenli hale getirme yaklaşımını sürdüreceği mesajı verdi: “Amerika başkanı, mevcut vizyonunu sizin de çabalarınızla hayata geçirmiş ve ülkenin dünyadaki itibarı ve imajını yeniden inşa etmiştir.”
Kerry, bu itibarın herkesi güçlendireceğini bildirdi: “Biz, gereğinden fazla uzlaşmazlığın, bir o kadar da ölümün yaşandığı bir dünyaya barış getirmek için çalıştık. Elbette yaptıklarımızın alternatifi olabilirdi. Herkese yoksulluktan kurtulma gücü vermeye çalıştık. Hastalıklara çare aradık. İnsanları, haklarını koruyarak güçlendirmek için uğraştık. Sessizlerin sesi olduk.”
Obama ilk döneminde, insan hakları konularına öncelik verdi. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde kadına karşı uygulanan şiddeti durdurma da bunlar arasındaydı. İnsan Hakları Gözlem Örgütü Washington Direktörü Sarah Margon, Kerry’nin daha fazlasını yapabileceği görüşünde: “Kesinlikle daha kapsamlı adımlar atılabilir. Doğrusu yeni döneminde, özellikle bazı ulusal güvenlik konularına dikkat çeken, bunu temel ilke haline getirmiş bir Obama yönetimi görmek isterim.”
Ortadoğu’ya gelince, Kerry, İsrail-Filistin barışı konusunda kişisel bir çaba içinde, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ile telefonda görüştü bile.
Kerry ayrıca Japonya ve Güney Kore dışişleri bakanlarını arayarak, Kuzey Kore’nin nükleer füze denemelerine devam etmesi halinde sonuçlarına katlanacağı uyarısında bulunma güvencesi verdi.
Dışişleri Bakanlığı çalışanlarına seslenen Kerry, Libya’nın Bingazi kentinde öldürülen Amerikan Büyükeleçisi ve üç elçilik görevlisinin yaptığı fedakarlıklara da dikkati çekti: “Tehlike daha belirgin olamazdı. Onlar, asla unutulmayacak. Chris Stevens, Glen Dougherty, Tyrone Woods ve Sean Smith hiçbir zaman aklımızdan çıkmayacak.”
Cato Enstitüsü uzmanı Malou Innocent’a göre, Kerry’yi Libya konusunda büyük zorluklar bekliyor: “Uyumlu bir Libya kimliği yaratmak açısından, devlet kurma işleminden ulus kurma operasyonuna geçiş yapmak zor. Kaddafi bu durumu kendi lehine istismar etti, böl ve yönet yöntemiyle iktidarını korudu.Yani Libya’da batı demokrasisi tarzı bir ilerleme kaydedilse bile, bir şekilde kaos ortamıyla karşılaşmak her zaman mümkün olacak.”
Hillary Clinton ve Condolezza Rice gibi iki başarılı kadının ardından Dışişleri Bakanı olmasına da şakayla değinen Kerry, “yerlerini doldurmak kolay olmayacak” dedi.
