Erişilebilirlik

İskoçya'dan Bağımsızlık Hamlesi


İskoçya Özerk Yönetimi Birleşik Krallık'tan ayrılmak için yeni bir referandum yolunda ilk somut adımı attı.

İskoçya'nın Başbakanı Nicola Sturgeon İskoç Ulusal Partisi'nin (SNP) Glasgow kentinde düzenlenen kongresinde ikinci kez referandum yapılması için yasa önerisini gelecek hafta açıklayacaklarını söyledi.

SNP'nin lider kadrosu geçen ay bağımsızlık arayışlarına hız vermiş ve bunun 2018 yılının sonbahar aylarında yapılmasını hedeflediklerini açıklamıştı.

Sturgeon, İngiltere'nin AB'den çıkma kararı (Brexit) sonrası İskoçya'nın çıkarlarını koruma amaçlı güçlü bir siyasi yetkiye sahip olduğunu söyledi.

Sturgeon, Brexit sürecinde İngiltere hükümetinin göç ve AB ortak pazarında kalma gibi konularındaki açıklamalarının muhafazakar partinin 'öfkeli ve yabancı düşmanı sağcı kesimler' tarafından ele geçirildiğini de ifade etti.

Sturgeon 'Eğer İskoçya'nın çıkarlarını korumak için elimden geleni yapacağım konusunda bir saniye bile ciddi olmadığımı düşünüyorsanız bir daha düşünün derim' dedi.

Sturgeon'ın bağımsızlık hamlesi sert bir Brexit süreci yaşanacağı sinyalleri veren İngiltere Başbakanı Theresa May'e bir meydan okuma olarak görülüyor.

İskoçya 23 Haziran'da Birleşik Krallık'ta yapılan referandumda AB içinde kalmaya yüzde 62 oranında destek vermişti.

İskoçya Başbakanı Sturgeon Birleşik Krallık'ın AB'den tahmini çıkış tarihi Mart 2019 öncesinde bağımsızlığı referanduma götürmek istiyor.

Referandum konusunun yeniden gündeme gelmesi İskoç ve İngiltere hükümetleri arasında önemli siyasi bölünmenin de işareti olarak görülüyor. Muhafazakar Parti'nin sert Brexit söylemleri bağımsızlık konusunda İskoç liderin elini güçlendiriyor.

Buna karşın BMG şirketi tarafından yapılan bir araştırma İskoçyalıların yüzde 47'sinin bağımsızlığa karşı olduğunu, sadece yüzde 38'inin desteklediğini ve yüzde 12'sinin ise kararsız kaldığını ortaya koydu.

Brexit Yüksek Mahkeme'ye taşındı

İngiltere'de Brexit'in hangi kurum tarafından başlatılacağı Yüksek Mahkeme'ye taşındı.

23 Haziran'daki AB referandumun kararının meclis onayı olmadan uygulanmaya konmasına karşı çıkan bir grup İngiltere vatandaşı hükümeti dava etmişti.

Bugün ilk duruşması yapılan davanın gelecek hafta başına sarkması bekleniyor.

Hükümeti dava edenler arasında iş kadını Gina Miller, Londra'da kuaförlük yapan Deir Dos Santos ve People's Challenge ile Fair Deal for Expats gibi girişimler yer alıyor.

Davacılar referandumun sadece tavsiye niteliğinde olduğunu ve Brexit'in meclis onayı olmadan yürürlüğe giremeyeceğini savunuyor.

Hükümet tarafı ise Başbakan May'in AB antlaşmasının Birlik'ten çıkma koşullarını düzenleyen 50. maddesini parlamento kararıyla yapılan referandumda ülkenin AB'den ayrılma kararı verdiği için başlatabileceğini öne sürüyor.

Brexit sonrası AB'ye yıllık 20 milyar euroluk borç

İngiltere'nin AB'den çıktıktan sonra bile Brüksel'e yılda 20 milyar euro civarında borç ödeyeceği iddia edildi.

İngiltere'nin ekonomi gazetesi Financial Times'ın haberine göre AB ile İngiltere'nin ortak mali yükümlülükleri 300 milyar euro’dan fazla.

'Brexit boşanma maliyeti' olarak tanımlanan kavrama göre emeklilik vaatleri ve altyapı sözleşmeleri gibi taahhütlerin Brexit sürecindeki müzakerelerde gündeme gelmesi ve İngiltere'nin AB karşısında yüklü bir borca girmesi söz konusu.

İngiltere hükümeti ise bu iddialara yanıt vermekten kaçınarak Brexit sürecinde pek çok konunun görüşüleceğini söylemekle yetindi.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG