Erişilebilirlik

İran’la Yeni Tur Görüşmeler New York’ta


Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi Amerika, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve bu ülkelere ek olarak Almanya ile İran arasındaki görüşmeler bu ayın ortasında New York’ta yapılacak. Amaç, nihai bir anlaşmaya varmak

Amerika Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi Amerika, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve bu ülkelere ek olarak Almanya ile İran arasında yürütülen görüşmelerin New York’ta Şubat ayı ortasında başlayacağını doğruladı. Görüşmeler, İran’ın nükleer programının kısıtlanmasına yönelik nihai bir anlaşma imzalanmasını amaçlıyor.

Amerika ve diğer beş ülke, Kasım ayında İran’la, İran’ın nükleer programında kısıtlamaya gidilmesi için geçici bir anlaşma imzalamıştı. Cenevre’de imzalanan ve 20 Ocak’ta yürürlüğe giren anlaşma uyarınca nükleer programında kesintiye gitmesi karşılığında İran’a uygulanan ekonomik yaptırımların gevşetilmesi sözü verilmişti.

Altı aylık anlaşma, İran’ın askıya alınan 4 milyar 200 milyon dolarlık petrol gelirinin aşamalı olarak geri verilmesini ve 2 milyar dolarlık ticari kısıtlamaların gevşetilmesini öngörüyor. Amerika Maliye Bakanlığı’na göre, Amerika ve Avrupa Birliği’nin 2010‘dan beri uyguladığı ekonomik yaptırımlar İran’a 120 milyar dolara maloldu.

P5+1 olarak bilinen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi ve Almanya, şimdi de uzun vadeli ve kapsamlı bir anlaşma imzalamak için İran’la biraraya gelecek.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nden Michael Elleman, çözülmesi gereken birçok sorun olduğunu, müzakere sürecinin altı ayı aşabileceğini söylüyor. Elleman’a göre görüşmelerin en önemli gündem maddelerinden biri, İran’ın sahip olmasına izin verilecek santrifüj sayısının kaç olacağı: ”Bazılarına göre İran’ın bin civarında santrifüje sahip olması kabul edilebilir. İran’da şu anda 9 bin santrifüj çalışıyor. Amaç, İran’ın nükleer bomba üretme kapasiyesini kısıtlamak. İran’ın, elinde, türü birinci jenerasyon olmak şartıyla bin ila 5 bin santrifüj tutmasına izin verilebilir.”

Washington’daki Ortadoğu Enstitüsü’nden Alex Vatanka’ya göre ise bir başka önemli konu, İran’ın hangi seviyeye kadar uranyum zenginleştirmesine izin verileceği.

Geçici anlaşma uyarınca İran, yüzde 5’i geçmemek kaydıyla uranyum zenginleştirmeye ‘evet’ dedi. Vatanka, bu seviyede uranyum zenginleştirmenin, nükleer silah için gerekecek kalitede olmadığını söylüyor: ”Amerikalılar’ın İran topraklarında uranyum zenginleştirilmesi fikrine nasıl bakacaklarını göreceğiz. İranlılar uranyum zenginleştirmeyi hiçbir şekilde durdurmayacaklarını son derece açık bir şekilde dile getirdi.”

Amerika, ne İran’ın da imza attığı Nükleer Silahsızlanma Anlaşması’nın, ne de Cenevre’de varılan anlaşmanın İran’a uranyum zenginleştirme hakkı tanıdığına dikkati çekiyor.

Uzmanlar, Arak’taki ağır su reaktörü ve Kum kenti yakınlarındaki ikinci uranyum zenginleştirme tesisi Ferda’nın geleceğinin de müzakerelerde ele alınacağı görüşünde.

Görüşmeler sadece Amerika ve İran arasında olmayacak. Diğer P5 üyeleri Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve bu ülkelere ek olarak Almanya da müzakerelere katılacak.

Michael Elleman, Rusya ve Çin’in, İran’la Batılı ülkelere kıyasla daha iyi ilişkiler içinde olmasına rağmen İran’ın bir nükleer güç haline gelmesini istemediklerini söylüyor: ”Çin ve Rusya, istikrar istiyor. Eğer nükleer güce sahip bir İran bölgede istikrarsızlığa neden olacaksa o zaman İran’ın nükleer kapasitesi, Çin ve Rusya için sorun teşkil eder. Bu iki ülke İran’ın kendilerini nükleer silahlarla tehdit etmesinden çok, bölgeden sağlanan enerji akışını aksatmasından kaygılanıyor.”

George Washington Üniversitesi’nden Profesör Edmund Garip, İran’ın ekonomisini büyütmek için yaptırımlarım kaldırılmasını istediğini söylüyor: ”İranlı yetkililer, halkın hayat standardını yükseltmek, bölge ekonomisinde önemli role sahip olmak istiyor. Tüm dünyanın İran’ı Ortadoğu’da önemli bir ülke olarak kabul etmesini istiyorlar.”

Ortadoğu Enstitüsü’nden Alex Vatanka, birçok sorun olsa da müzakereleri yürütmek için gereken diplomatik iklimin son derece uygun olduğunu söylüyor. Bunun nedeni, Washington ve Tahran’daki kilit isimlerin anlaşmaya varma konusunda ciddi olması:
”İran’daki rejime bakarken en önemli kişiye odaklanmalıyız. Bu kişi, İran’in dini lideri Ayetullah Hamaney. Hamaney, bir anlaşma yapmak istediğini çok açık şekilde ortaya koydu. Amerika tarafındaysa anlaşma istediğini en açık şekilde ifade eden kişi, Başkan Obama.”

Profesör Edmund Garip’e göre eğer Başkan Obama İran’ın nükleer programını kısıtlama konusunda çığır açabilirse başkanlığının en önemli başarılarından birine imza atacak:
“İran’ı nükleer programından vazgeçirme çabaları çok uzun süredir devam ediyor, başarı elde etmek imkansız gibi görünüyordu. Hatta bazıları tek çıkar yolun askeri güç kullanmak olduğunu düşünüyordu. Obama Yönetimi İran’la anlaşmaya varabilirse bu çok büyük bir başarı olacak.”

Görüşmeler New York’ta yapılacak, ancak Birleşmiş Milletler, müzakerelerde taraf olmayacak. Görüşmeler için New York’un seçilmesi, İranlı yetkililerin New York’taki İranlı göçmenler, işadamları ve diğer ilgili çevrelerle biraraya gelmesi açısından önem taşıyor. Ayrıca görüşmelerin siyasi bir sembol olan Washington’da yapılarak yer seçimine bile anlam yüklenmesi olasılığı da önlenmiş oluyor.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG