Erişilebilirlik

Irak’a Operasyon İçin Türkmen Gerekçesi mi?


Irak Türkmen Cephesi Lideri Erşad Salihi, PKK’nın Kerkük ve Musul’da yerleşme girişimleri devam ederse Türkmenler olarak dış müdahale talep edebileceklerini ve Ankara’nın operasyon düzenleyebileceğini açıkladı.

Türkiye’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) zırhlı askeri birliklerle Irak sınırındaki Silopi’ye yığınak yapması gündemde. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Irak sınırına askeri yığınak gerekçesini “terörle mücadele” olarak açıkladı, Irak’taki Türkmenler’in hem Musul hem de Kerkük’te terör örgütü PKK’nın bulunduğuna ilişkin uyarılarına dikkati çekti.

Türkiye’nin olası operasyon hazırlığında Türkmen varlığını korumak ve PKK’yı hedef almak gerekçesi söz konusu olacak mı? Bu duruma ilişkin Amerika’nın Sesi’nin sorularını, Irak Türkmen Cephesi Lideri Erşad Salihi yanıtladı.

Geçtiğimiz 21 Ekim günü IŞİD’in saldırısına uğrayan Kerkük’e ilişkin bilgi veren Erşad Salihi, o gün 150 kişilik IŞİD grubu tarafından Kerkük’ün içerisine girildiğini ve onlara yardımcı olanlarla birlikte Türkmenleri hedef aldıklarını söyledi.

IŞİD’in Kerkük’ün Türkmen bölgelerini kontrol etmeyi amaçladığına işaret eden Salihi, IŞİD’in Kerkük’e nasıl giriş yaptığına ilişkin soruya ilişkin “Haşdi Şabi ile Peşmerge’nin ortasındaki boşluk bölgesinden geldi. İki taraf arasında yaşanan bir boşluk sonucu orası boşalmıştı. Hiçbirisi sorumluluğunu tamamlamadan o bölgeyi boş koydu. IŞİD terör örgütü, Musul Operasyonu’nda hüsrana uğramalarını zafere çevirmek amacıyla Kerkük’e saldırdı” bilgisini aktardı.

Kerkük’ün 1,5 gün boyunca IŞİD kontrolünde olmasından dolayı ağır kayıplar verdiklerini ve çatışmalarda kendi yeğenini de kaybettiğini belirten Salihi, “Sivil halktan ve polislerden en az 20 can kaybı var. Bunun yanı sıra Kerkük’ün ilçesinde bir taziye merasimindeki kadın ve çocuklar da Irak uçaklarınca vuruldu. Toplamda da 30’a yakın şehidimiz ve 70’e yakın yaralımız var. Özellikle Türkmenler’e ait işyerleri çok maddi hasar gördü. Şu anda siviller arasında da gerginlik yaşanmaktadır” dedi.

Kerkük’te 2003 yılı öncesinde çoğunluğu Türkmenler’in oluşturduğunu kaydeden Salihi, “Saddam’ın da (uyguladığı) Araplaştırma politikasına ilaveten nüfus 850 bin olan Kerkük’ün 450 bine yakını Türkmenler’den oluşuyordu. Diğer 400 bini Kürtler ve Araplardan oluşuyordu. 2003 yılından sonra demografik değişim başladı. Kürt akını olduktan sonra göçmen Araplar diğer bölgelerden geldikten sonra Kerkük’ün nüfusu 1,5 milyon civarında. Bunun yarısı Kürtler’dir. Diğer yarısı içerisinde Türkmenler ve Araplar bulunmaktadır. Türkmenler göç ediyorlar. Ne yazık ki demografik değiştirme politikası devam etmektedir” bilgisini de verdi.

lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:13:59 0:00

Salihi: ‘KYB PKK’yı getiriyor’

Şimdi Irak Eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Celal Talabani’nin kurucu lideri olduğu Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) tarafından demografik değişim politikası izlendiğini söyleyen Salihi, PKK’yı da KYB’nin Kerkük’e getirdiğini ifade etti. Salihi, “Bu IŞİD terör belasını bahane ederek, KYB, onları defalarca uyarmamıza rağmen yanlış bir politikayı izliyor. PKK terör örgütünü IŞİD ile mücadele bahanesiyle Kerkük’e girmesini sağlıyorlar” diye konuştu.

Irak Başbakanı Haydar el İbadi ile de konuştuklarını belirten Salihi, Kerkük’te yeraltı zenginliğine sahip olduğu gibi yer üstü medeniyetine de sahip olduklarını ve bunun kaybolmasına izin vermeyeceklerini dile getirdi. Salihi, “Kesinlikle burada PKK terör örgütünü, KYB’liler Kerkük’e yerleştirmekte ısrar ederse ve buna Bağdat hükümeti de sessiz kalmaya devam ederse biz mutlaka dış taraflardan bize yardıma koşmalarını isteyebiliriz. KYB ve Irak Hükümeti bu attıkları hatalı adımdan vazgeçerek, PKK terör örgütünü Kerkük’ün sokaklarından çeksinler. PKK’yı kendi bölgelerine göndersinler” dedi.

Irak’ta Erbil ve Musul’da Mesud Barzani’nin lideri olduğu Kürdistan Demokratik Partisi’nin (KDP) ağırlıkta olduğunu anımsatan Salihi, Kerkük ve Diyani’de ise Talabi’nin Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) kontrolü bulunduğunu hatırlattı. Dolayısıyla Türkmenler olarak KDP’nin değil özellikle KYB’den yana sıkıntı yaşadıklarını vurgulayan Salihi, “PKK ile işbirliğini ve demografik değişimi KYB’den görmekteyiz. Talabani’nin partisine sesleniyoruz ki Irak Kürtleri ile Türkmenleri arasında kötü bir kader cereyan etmesini istemiyoruz. İyi niyetimizi de KYB’ye 1 ay önce ilettim: Bunun sonucunda hepimiz kaybederiz, kendi siyasetinize dikkat edin” ifadesini kullandı.

“PKK coğrafyasını genişletirse Türkiye müdahale eder”

Musul’da ise Türkmen nüfusu olarak Telafer’de 400 bin kişiye sahip olduklarını belirten Salihi, toplamda Musul’da 500 bin kişilik bir Türkmen nüfusuna işaret etti. Reşadiye, Şirhan, Selamiya bölgelerinde Türkmenler bulunduğunu ancak Güney Irak’a, Kerkük’e veya Türkiye’ye göç ettiklerini kaydeden Salihi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dolayısıyla Musul’daki gelişmelerde bizim açımızdan insan tehlikesi değil toprak tehlikesi var. Ancak PKK’ya Telafer’de koridor açılmaması için harekette bulunuyoruz. Irak Merkezi Hükümeti’ne bu durumu bildiriyoruz. PKK’nın Sincar’dan coğrafyasını genişletmesi üzerine kesinlikle Türkiye’nin de müdahalesi de olur. Musul’daki topraklarımızda başkaları orada barındırmamalı, Türkmenler oraya geri döndürülmemeli. Bağdat ile Ankara arasında gerginlik yaşanması işleri zor bir yerlere getirmemektedir. Biz barışçıl yollarla çözüm olmasını isteriz. Askeri yollarla değil. Ama şu anda barışçıl çözüm görünmüyor. Bu hem bizleri hem Irak hükümetini, hem de bölgeyi etkiler. Biz Irak hükümetine de, Türkiye’ye de barışçıl yol sağlamalarını söylüyoruz. Eğer Irak parçalanırsa bundan Irak, Suriye, İran ve Türkiye de etkilenecektir. Hatta Suudi Arabistan da bundan etkilenebilir.”

Türkmenler olarak Kerkük’ten ve Telafer’den göç etme ihtimallerini sorduğumuz Salihi, “Bu toprakta ölmemiz, göçmen halimizden daha iyi olacaktır. Türkiye de, göç olmasını engellemek için Irak Hükümeti ile anlaşmaya girilmeli. Eğer Kerkük’ten de Türkmen göçü olursa Irak’ta Türkmen varlığı resmen sona ermiş olur. Ancak biz toprağımızdan olduktan sonra ne Şiiler, ne Sünni Araplar rahat olacaktır” dedi.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG