Erişilebilirlik

Hükümetler İfade ve İnternet Özgürlüğünü Engelliyor


Hükümetler İfade ve İnternet Özgürlüğünü Engelliyor
Hükümetler İfade ve İnternet Özgürlüğünü Engelliyor

İnternet özgürlüğünün kısıtlanmasından yalnızca hükümetler sorumlu değil, internet hizmeti veren telekomünikasyon şirketlerinin de rolü var

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Birleşik Arap Emirlikleri’ni, artan petrol fiyatlarını protesto etmek için BlackBerry cihazları aracılığıyla gösteri düzenleyenleri tutuklamakla suçladı. Bu olay, bazı hükümetlerin İnternet ve cep telefonu teknolojisini kullanarak medeni hakları nasıl çiğnediğinin bir göstergesi.

İnternet özgürlüğünü savunanlara göre, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki olay, hükümetlerin İnternet’e sansür uygulama eğiliminin son örneği. Freedom House/Özgürlük Evi adlı demokrasi gözlem örgütünün İnternet Özgürlüğü Projesi’ni yöneten Robert Guerra, birçok ülkede hükümetlerin ifade ve İnternet özgürlüğünün önüne geçmeye çalıştığını söylüyor:

"Kişilerin gizlice izlenmesi olaylarını yakından incelemek gerekiyor. Ayrıca baskıcı hükümetlerin İnternet’teki sosyalleşme sitelerini ve sosyal medyayı kullanarak medeni hakları ihlal ettikleri durumları da incelemeliyiz."

Guerra, örnek olarak Tunus’u gösteriyor. Tunus’un muhalefet yanlılarına ve insan haklarını savunan sivil toplum örgütlerine İnternet üzerinden saldırdığı tahmin ediliyor.

İnsan hakları avukatı Cynthia Wong, Batılı ve demokratik ülkelerin bile İnternet özgürlüğünü tehlikeye atacak politikalar uygulamayı düşündüğünü söylüyor.

Wong hükümetlerin çocukları İnternet’teki tehlikelerden korumak için zorunlu sansür çağrısında bulunduğunu hatırlatıyor. İnternet’te iftira, karalama ve hakaret sorununa da değinen Wong, isimsiz mesajların tarihe karışacağı görüşünde:

"Bu politikaların birçoğu çok önemli ve kesinlikle takdire değer. Ancak bazı yasalar ve bazı ülkelerin bu yasaları uygulayış tarzı İnternet özgürlüğünü kısıtlayacak nitelikte.”

Guerra ve Wong, Güney Kore gibi, kişilerin İnternet hesaplarını gerçek isimlerini kullanarak açmaların zorunlu kılan ülkelere dikkat çekiyor. Guerra, buna tepki olarak cep telefonları ve isimsiz mesajlarla protestolar düzenlendiğini söylüyor.

Amerika’daysa Federal Soruşturma Dairesi FBI, Kongre’nin, İnternet kullanıcılarının kişisel bilgilerine erişimi kolaylaştırmasını istiyor. Ancak İnternet özgürlüğünün kısıtlanmasından yalnızca hükümetler sorumlu değil. Bunda İnternet hizmeti verenlerle diğer telekomünikasyon şirketlerinin de parmağı var. Demokrasi ve Teknoloji Merkezi uzmanı Cynthia Wong açıklıyor:

"Hükümetlerin kişileri izleme, dinleme ya da İnternet’te sansür uygulama konularında şirketlere giderek daha çok baskı yaptığını görüyoruz. Şirketlerin, hükümetlere vereceği karşılık, insan haklarını büyük ölçüde etkileyecek.”

Guerra, NOKIA Siemens’in İran’daki Devrim Muhafızları’na son teknoloji ürünü telekomünikasyon altyapısı sattığını hatırlatıyor. Satışa polisin cep telefonu konuşmalarını izlediği ve cep telefonu kullanıcılarının yerini belirleyen cihazlar da dahil.

Google’dan Bob Boorstin’e göre, İnternet özgürlüğü kusursuz değil, İnternet’in idealist bir biçimde algılanmaması gerekiyor:

"Google’da sorumluluğumuz İnternet’teki bilgilere erişimi en üst düzeye taşımak ve ifade özgürlüğünü teşvik etmek. En üst düzeye taşımak sözünü dikkatli kullanmaya çalışıyorum çünkü eksiksiz ifade özgürlüğü diye birşey yoktur.”

Tayland ve Türk hükümetleri, sakıncalı buldukları İnternet sitelerine erişimi durdurmadığı takdirde Google’ı kapatma tehdidinde bulundu. Google, Türk hükümeti’nin isteğini reddetti. Türkiye’de YouTube’un da bulunduğu Google’ın en popüler sitelerinden bazılarına erişim sağlanamıyor.

Ancak Boorstin yine de Google’ın hükümetlerle her durumu ayrı ayrı ele alarak uzlaşması ya da bazı ülkelerde erişimin tamamen durdurulacağı gerçeğini kabul etmesi gerektiğini söylüyor.

İnsan hakları savunucusu Roya Boroumand, şirketlerin İnternet özgürlüğü konusunda bazı tavizler vermesinden rahatsız olduğunu, ancak Google gibi şirketlerin bu konuda şeffaflık isteğinin doğru yönde atılmış bir adım olduğunu söylüyor:

"Bundan 10 yıl önce büyük şirketlerin bu konuda bir sorumluluğu olacağı aklımıza gelmezdi. Şimdiyse karşınızda oturuyor ve sizinle konuşmak zorunda olduğunu biliyor. Bu olumlu bir işaret.”

Wong, Çin’in İnternet üzerinden vatandaşlarını izleme sistemini daha da geliştirdiğini ve İnternet’i ifade özgürlüğünün sağlandığı bir ortam olmaktan çıkardığını söylüyor. Uzmana göre, aynı kısıtlamaları uygulamak isteyen birçok ülke de Çin’i örnek alıyor.

STÜDYO VOA

Uluslararası yatırımcılar Türk ekonomisinden güvence bekliyor – 17 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:50 0:00
XS
SM
MD
LG