Beyin, insan vücudundaki en karmaşık organ. Araştırmacılar ve mühendisler, geliştirdikleri ileri teknoloji ürünü cihazlarla beynin sırrını çözmeye çalışan doktorlara yardımcı oluyor. Beyin uzmanlarının öncelikli hedefi, dünyada milyonlarca insanı etkileyen Alzheimer ve Parkinson hastalıklarının nedenlerini bulmak.
1980’lerden beri doktorlar hastaların organlarını incelemek için Manyetik Rezonans Görüntüleme yani MR tekniğini kullanıyor. Böylece hastalar zararlı röntgen ışınlarının yan etkilerine maruz kalmıyor.
MR sırasında ortaya çıkan manyetik alan, vücut dokularındaki hidrojen atomlarını harekete geçirerek, bunların radyo dalgaları yaymasını sağlıyor. Bu radyo dalgaları da röntgen benzeri resimlere dönüşüyor.
Yeni geliştirilen bir MR cihazının manyetik gücüyse, yeryüzünün manyetik gücünden 100 bin kat daha fazla.
Peter Jezzard, “Bu cihaz çok yüksek çözünürlüğe sahip görüntüleme yapabiliyor. Böylece atomlar çekirdeklerindeki parçaları belirlemek için gerekli kontrastı sağlıyor” diyor.
Ancak yüksek çözünürlüklü iki boyutlu siyah-beyaz resimler, bütün açılardan görülebilen üç boyutlu renkli resimlerden çok farklı.
Beynin beyaz maddesinde hareket eden su moleküllerinin MR görüntülerini kullanan Holoxica adlı bir İngiliz firma, nöronların ilişkilerini gösteren bir hologram oluşturdu.
Basil Ridha, “Beyin son derece karmaşık, üç boyutlu bir organ. Bazen beynin içindeki bağlantıları anlamak ve tanımlamak çok zor. 3 boyutlu görüntüleme sayesinde beyni daha hızlı anlayabiliriz” diyor.
Araştırmacılar hologram görüntüleme tekniğinin henüz prototip aşamasında olduğunu ancak üretime geçildiğinde, bu yeni tekniğin sadece mevcut MR cihazlarıyla değil, CT ve ultrason cihazlarıyla da uyumlu olacağını söylüyor.
