Irak seçim sonuçları ve ülkedeki son siyasi durum, Amerikan Barış Enstitüsü’nde yapılan bir toplantıda ele alındı.
Toplantıya katılan uzmanlar seçim sonrası ortaya çıkabilecek olası siyasi senaryolara değindi. Öne çıkan konulardan biri de hem uluslararası toplumda hem de Irak’taki Kürt, Arap ve Türkmenler arasında tartışma konusu olan Kerkük sorunuydu. Uluslararası Kriz Grubu Ortadoğu ve Kuzey Afrika Programları Direktör Yardımcısı Joost Hiltermann seçim sonrası ortaya çıkan tabloya göre, Bölgesel Kürt Yönetimi’nin Kerkük’ü sınırlarına alma umudunun zayıfladığını söyledi.
Kerkük’te 2005 yılında yapılan yerel seçimlerde oyların çoğunu Kürt adaylar kazanmıştı.
Hiltermann 7 Mart’ta yapılan son genel seçimlere bakıldığında Kerkük’te Kürtler’e verilen oyların azaldığını ve Türkmenler ile Araplar’ın Kürtler’e karşı birlik olduğunun gözlendiğini belirtti.
Uzman, “Eğer Kürtler demografik güçlerine güvenerek Kerkük’ü Kürdistan’a dahil etmeyi planladılarsa, bu planlarını gözden geçirmeleri gerek. Kürtler Kerkük’te oyların sadece yarısını alabildi. Bu durum Kerkük’ün statüsünün referandum ile belirlenmesini de zorlaştırıyor,” diye konuştu.
Kürtler Kerkük’te kullanılan oyların yeniden sayılmasını da talep ediyor.
Obama yönetiminin Kerkük konusunda Bush yönetiminden farklı tavır sergilemesi de, Kürtler için olumsuz gelişme olarak görülüyor. Obama yönetimi, Kerkük konusunda Birleşmiş Milletler’in önerisini destekliyor. BM Kerkük’e özel statü verilmesini talep ediyor. Kürt yetkililerin, Kerkük için yeni referandum tarihi belirlemeye çalışmasının ise işe yaramayacağı tahmin ediliyor.
Hiltermann, Kürt yetkililerin 2011 yılı sonuna kadar Kerkük’te referandum yapılmasını talep ettiklerini, ancak tarih belirlemenin, Kerkük için işe yaramayan bir yöntem olduğunu belirtti.
Bu arada seçim sonrası Irak’taki siyasi gruplar arasında komşu ülkelerin oynayacağı arabulucu rol de, Washington’daki toplantıda tartışılan konular arasındaydı. Uzmanlara göre Türkiye’nin bu konuda oynayacağı rol önemli, ancak Türkiye’nin dikkatli davranması ve hiçbir adayı ötekine üstün tutmaması gerekiyor. Uzmanlar, Türkiye’nin Irak’taki sessiz ve başarılı diplomasisiyle, tüm kapıları açık tutabilecek esneklikte olduğuna dikkat çekiyor.