1 Kasım Genel Seçimleri’nde Türkiye genelinde bir milyon oy kaybederek kıl payı da olsa yüzde 10’luk seçim barajının üstünde kalmayı başaran Halkların Demokratik Partisi eş başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, “olağanüstü ve anormal koşullarda seçimlere gidildiğini” vurguladı.
Bununla birlikte iki eş başkan seçimde yaşanan oy kaybıyla ilgili olarak üzerlerine düşen sorumlulukların parti organlarında görüşüleceği, kendilerinden kaynaklı olan sorunların özeleştirilerinin yapılacağı vaadinde bulundu. Liderler istifa edeceklerine dair bir işaret vermedi.
“Bu yolculuk 7 Haziran seçim koşullarından farklı düşünülemez” diyen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, 7 Haziran seçimlerinde Türkiye’de halkın farklı ve renkli bir sonuç ortaya çıkardığını, ancak o seçim sonuçlarının boşa çıkarılıp yeni seçimlere gidildiğini savundu.
İktidarı ve Cumhurbaşkanı’nı 7 Haziran seçimlerinden sonra gerilimi tırmandırmakla suçlayan Figen Yüksekdağ, “Siyasi iktidar kutuplaşma yaratarak bu koşullardan sivrilerek halkın karşısına çıkarıldı. Bugün meclis tablosuna yansıyan dört parti içerisinde en zorlu koşulları ve süreci, en zorlu seçim yürüyüşünü yapan partimiz oldu” diye konuştu.
Son beş aylık süreci “olağan dışı eşitsizlik koşulları” çerçevesinde yorumlayan Yüksekdağ, konuşmasına, “Beş aylık süreç içerisinde 258 sivil yurttaşımız hayatını kaybetti bunların 33'ü çocuktu. Önemli bir bölümü çatışmaların yaşandığı Kürt illerinde hayatını kaybetti. Suruç ve Ankara katliamında yüzün üzerinde insanımız hayatını kaybetti. Parti örgütlerimize ve yöneticilerimize yönelik ciddi bir operasyon süreci altında bu çalışmayı yaptık. 500'e yakın üye ve yöneticimiz tutuklandı. 190 parti binamızı basıldı yakıldı insanlarımız linç saldırıyla karşı karşıya kaldı” diyerek devam etti ve AKP’nin tüm kampanyasını kendilerini hedef göstererek yürüttüğünü belirtti.
Son seçimlerden bu yana oy oranlarında yaşanan gerilemelere dikkati çeken Figen Yüksekdağ, “Bunun nedenlerini parti organlarımızda parti kolektiflerimizde tartışacağız. Bizden kaynaklanan boyutlarının özeleştirisini hassasiyetle yapacağız. Bu kadar zor ve zorlu yürüyüş içerisinde halkımızın inadına elde ettiği başarıdır. HDP'ye oy vermenin bile kelleyi koltuğa almak anlamına geldiği bu koşullarda HDP'nin yüzde 10 barajından fazla oy elde etmesi başarıdır” dedi.
Demirtaş: ‘Katliam politikasına rağmen üçüncü partiyiz’
Figen Yüksekdağ’dan sonra söz alan HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş da, seçim değerlendirmesi yaparken, hangi partiye destek verirse versin tüm oy kullananlara teşekkür etti, ama "Ortada eşit, özgür bir seçim yoktur. Kimse kusura bakmasın ama kızıl kıyametin içinde hiç kampanya yürütmeden, yürütemeden yüzde 11’e yakın oy aldık. Sadece katliamlara karşı halkımızı, gençlerimizi korumaya çalıştık" dedi.
Bu oranla barajın üstünde kalmayı bile seçim kampanyası yürütmeden aldıklarının altını çizen Demirtaş, “Eğer ki bu saldırı, bu katliam politikası, başka bir partiye bu derece yoğun uygulanmış olsaydı ki Allah göstermesin ama bugün silinmiş olurdu siyaset sahnesinden" dedi.
"Bu katliam politikasına rağmen bizi üçüncü Parti yapan herkese teşekkür ediyoruz” diyen Selahattin Demirtaş, sözlerine “1 milyon oy kaybettik ama biz faşizme karşı dimdik durmayı başarmış bir partiyiz. Yeni dönem parlamentosu, şüphesiz devasa problemlerle göreve başlayacak" şeklinde devam etti.
HDP’nin yetkili kurullarını toplayarak kapsamlı seçim değerlendirmesi yapacaklarını belirten Demirtaş, partilerini gelecek seçimlere daha iyi hazırlayacaklarını söyledi.
"Halk öz gücünün neler yapabileceğini gösterdik. Devasa bir güce karşı, bir ahtapota karşı, sınırsız zorbalık, maddi imkan, devlet gücünü kullanan bir zorba anlayışa karşı barajın üstünde kalmayı başardık. Bu direnenlerin eseridir" diyen Selahattin Demirtaş, “Temel amaçları hile ile de olsa bizi barajın altında bırakmaktı" şeklinde konuştu.
