Erişilebilirlik

Halk Oylamasında Propaganda İçin Gözler YSK’da


Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Türkiye’de başkanlık sistemine geçilmesini öngören anayasa değişikliği için yapılacak halk oylamasıyla ilgili süreci netleştirdi ancak radyo-televizyonlarda eşitlik ilkesine aykırı propaganda yapılması tartışması ise büyüdü.

YSK, dün Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan 93 no’lu kararıyla 16 Nisan Pazar günü anayasa değişikliğine ilişkin halk oylaması yapılmasını resmileştirdi. Halk oylamasında, TBMM’de 21 Ocak günü AKP ile MHP’nin oylarıyla kabul edilmiş 18 maddelik anayasa değişikliği paketi için “hayır” ya da “evet” oyu kullanılacak. Paket, seçilme yaşının 18’e düşürülmesi gibi hükümlerin yanı sıra esasında Cumhurbaşkanlığı Sistemi adı verilen başkanlık sistemine geçilmesini hedefliyor.

YSK, kararında Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ndaki 79. madde uyarınca halk oylaması sürecinde tek yetkili karar organı olduğunu da ilan etti. Kararda en dikkat çekici nokta ise, kamu yayıncılığıyla sorumlu TRT kuruluşu başta olmak üzere özel radyo ve televizyonlar ile internet haber siteleri hakkında “yayın ilkeleri” hatırlatması oldu.

Anımsanacağı üzere; 9 Şubat günü olağanüstü hal (OHAL) kapsamında yayımlanan 687 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile halk oylaması sürecinde propaganda yapılması konusunda önemli bir değişiklik yapıldı. Kararname ile YSK’nın özel radyo ve televizyonlara yönelik denetim yetkisi elinden aldı. Kararname ile YSK’ya “eşitlik ilkesi” çerçevesinde propaganda yapılmasını sağlaması için yetki tanıyan 298 sayılı kanundaki 149. maddenin a fıkrası yürürlükten kaldırıldı. Dolayısıyla YSK artık özel TV ve radyolara, eşitlik ilkesini de içeren esaslara aykırı yayın yapması halinde verilmesi öngörülen yayın durdurma ve para cezalarını veremeyecek.

YSK 'fırsat eşitliği' ilkesini nasıl uygulayacak?

Yüksek Seçim Kurulu ise, 93 no’lu kararında, öncelikle “ulusal iradenin sağlıklı ve serbest biçimde oluşabilmesi amacıyla Anayasa’nın 79. maddesiyle seçimlerin yargı yönetimi ve denetimi altında yapılabilmesi kuralı” çerçevesinde şikayet ve itirazları kesin karara bağlama yetkisine sahip olduğunu hatırlattı.

YSK, sadece kamu kuruluşu TRT değil özel radyo ve televizyonlar açısından da halk oylaması sürecinde “fırsat eşitliği” ilkesini hatırlattı. 687 sayılı KHK’da cezalandırma yetkisi elinden alınmış olan YSK, Anayasa başta olmak üzere pek çok kanundaki hükümleri detaylı şekilde sıraladı ve resmi olarak 16 Şubat günü başlayacak halk oylaması sürecinde sadece TRT değil özel radyo ve televizyonlar ile yazılı basın ve internet medyasından da “eşitlik, serbestlik ve dürüstlük” ilkelerine uygun yayıncılık talep etti.

YSK, kararında, propaganda sırasında siyasi partilerce Türkçe dışında farklı dil ve lehçe kullanımına izin verilerek, “yayın ilkeleri” özetle şu şekilde dile getirildi:

“Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerine uygun davranmakla yükümlü radyo ve televizyon kuruluşları ile yazılı, sözlü ve görsel basının, tek yönlü, taraf tutan yayınlar yapamayacaklarına, bu kuruluşların yayınlarında demokratik kurullar çerçevesinde siyasi partiler arasında fırsat eşitliğini sağlamak zorunda olduklarına; Siyasi partilerin halkoylaması sürecinde görüşlerinin eşitlik, serbestlik, dürüstlük ilkelerine uygun bir şekilde yansıtılması için gerekli katılımın sağlanması, bu konudaki girişimlerini ve sonucunu yayınlarında açıkça ilan ederek kamuoyuna duyurması gerektiğine; Yayınlarında adalet ve tarafsızlığa, kanunlara uygun davranmak zorunluluğu bulunduğuna oy birliğiyle karar verilmiştir.”

YSK, ayrıca kamu kuruluşu TRT’nin de kanunla düzenlenmiş yayın hizmet ilkelerine titizlikle uyması gerektiğine hükmetti. YSK, kararını uygulamaları için özel radyo ve TV’ler açısından Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), internet siteleri açısından ise Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile tümü bakımından Adalet Bakanlığı’na da gönderdi. Ancak YSK, detaylı şekilde “yayın ilkeleri” hatırlatması yapmasına karşın 687 sayılı KHK dolayısıyla yaptırım gücünü kaybetmiş görünüyor.

YSK, tarihinde ilk kez Türkiye’deki halkın karar vereceği bir sandık sürecinde “fırsat eşitliği” ilkesine aykırı şekilde medya kuruluşlarında propaganda yapılması durumunda cezai yaptırım uygulayamayacak. Bu nedenle YSK’nın propaganda sürecini kontrol etmesiyle ilgili “yetkisiz” olması tartışması sürüyor.

YSK’ya 'KHK’yı yok say' başvurusu

Bugün ise Avukat Sedat Vural tarafından 687 sayılı KHK hakkında iptal kararı alması için YSK’ya yazılı başvuru yapıldı. Vural, YSK’ya başvuru dilekçesinde, YSK’nın eşitlik ilkesine aykırı yayın yaptığı belirlenen medya kuruluşlarına ceza verme yetkisini kaldıran 687 sayılı KHK’yı “anayasa aykırı olması” gerekçesiyle “yok hükmünde sayması” gerektiğini savundu.

Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Vural, halk oylaması sürecinde “dürüstlük ve tarafsızlık” ilkesine bağlı yayın yapılması konusunda doğrudan Anayasa’nın YSK’yı yetkili kıldığını söyledi. Hukukçu olarak 687 sayılı KHK’nın Anayasa’ya göre “yok hükmünde” sayılması gerektiğini tespit ettiğini belirten Vural, bu nedenle de YSK’nın bu KHK’nın anayasaya aykırılığını tescil etmesi amacıyla başvuru yaptığını kaydetti.

YSK’nın, kişisel başvurusunu incelemek zorunda olduğunu ifade eden Vural, Kasım ayında CHP’nin başvurusu kapsamında Anayasa Mahkemesi’nin KHK’lar konusunda yetkisiz ilan etmesini hukuka aykırı olarak yorumladı. Bu nedenle Vural, YSK da Anayasa Mahkemesi gibi kanun hükmünde kararname konusunda karar almazsa Anayasa’yı çiğnemiş olacağını dile getirdi. Vural, “YSK’nın anayasal görevini suça dönüştürecek bir karar alacağını düşünmüyorum. Bu yüzden başvurumu değerlendirerek olumlu sonuçlandıracaktır. Ben YSK’nın gereğini yapacağına inanıyorum. Şimdi özellikle de yerelde yüzlerce özel televizyon kuruluşları var ve bunlar taraflı yayınlar yapıyor. Eğer YSK, bu yayınlara izin verirse evrensel ve ulusal hukuk tarafından güvence altına alınmış serbest, özgür ve dürüst hakkı ihlal edilmiş olur. Bu da seçimde eşitlik ilkesi ihlali olur ve seçim sonucu inandırıcılığı darbe alır. YSK, buna izin vermeyecektir” dedi.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG