Erişilebilirlik

Galatasaray Üniversitesi Yaralı


Galatasaray Üniversitesi’nin bahçesinden denize doğru yürürken solda dün yanmış tarihi binayı görüyorum. Çatısı tamamen yanmış; üçüncü kat, ikinci kata çökmüş ancak karkas yerinde. Sarı boyasında birkaç küçük sıyrık var, altından briketler gözüküyor. Hıçkırarak ağlayan bir kadın sesi duyunca kafamı o yöne çeviriyorum. Sesin sahibi bir akademisyen, Dr. Özlem Yüce. “Tüm geçmişim yok oldu” diyor, “makalelelerimi, çalışmalarımı, öğrencilerimin sınav kağıtlarını, onlarca kitabını kaybettim”.

Yangının çıktığı binanın dördüncü katı Galatasaray Üniversitesi’nin hukuk, iletişim, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümlerine evsahipliği yapıyordu. Şimdi tüm bu bölümler tamamiyle tahrip oldu. Yangını ilk görenler de o saatte çalışan akademisyenler. Dr. Özgür Adadağ’la birlikte çalışan doktora öğrencisi Cihan Yıldızcan, yangına ilk müdahale eden kişi.



Yangına ilk müdahale akademisyenlerden

“Beril Hoca’nın kapısı açıktı. İçeri bakınca alevi gördüm. Dört tane yangın söndürücü tüp boşalttım benimle birlikte müstahdem arkadaş da 7-8 tane sıktı. Orada yangını söndürmeye çalıştık. Yangın o odaya lokalizeydi. İtfaiye gelince çıktık.”

Olayın diğer şahidi Özgür Adadağ, yangını saat 19:34’te gördüklerini söylüyor. Ve onlar gördüğü sırada görevlilerin itfaiyeyi bilgilendirdiğinin de altını çiziyor.

“Onlar da hızla geldiler. Ve merdivenle çıktı. İtfaiye ‘toplamış gidiyormuş’ gibi haberler çıktı. Yok öyle değil. Biz yangın bitti diye zannederken onlar yukarıdan su sıkmayı sürdürüyorlardı. Belki birkaç dakika boşluk olmuştur ama zabıt tutmak için çalışmaya ara verdikleri doğru değil”.

Dr. Adadağ, “Ddenizden müdahale eden söndürenler gelir gelmez müdahale etselerdi belki de yangın daha büyümeden önlenebilirdi” diyor ama ekliyor, “Kıyı emniyeti, yangına müdahalede karadaki itfaiyenin amir olduğunu duyurdu.”

‘Galatasaray Üniversitesi’ndeki bellek kaybı’

Sabah saatlerinde üniversite bahçesinde biriken kağıtlar toplanmış ama sıcak akşamın siyah izleri etrafta kendini gösteriyor. Adadağ’ın oda arkadaşı Prof. Füsun Üstel de sohbete katılıyor. Siyaset bilimi hocası son derece dertli zira 500 kadar kitabı yangın sırasında odadaymış.

“Bizim hayatımız okulda geçiyor, zaten ev de küçük. Çok önemli kaynaklarım o nedenle okuldaydı. Yalnız onlar yanmadı ki Galatasaray Üniversitesi’nin kurulduğundan beri sosyoloji hariç tüm sosyal bilimler belleği yandı bitti kül oldu”.

Adadağ da aynı dertten mustarip. “Ben de İstanbul’daki deprem riski nedeniyle biriktirdiğim 40’tan fazla dünya haritasını okulda tutuyordum. 30’lu 40’lı yıllara ait biriktirdiğim kitaplar yine aynı dönemleri ait bazı filmler de odadaydı”.

Sabotaj ihtimali düşük, suçlu olarak elektrik kontağı gösteriliyor

Yangının ilk anından beri herkesin aklında sabotaj ihtimali vardı. Çünkü son dönemde bazı tarihi binalarda çıkan yangınlar ve özellikle yine Ortaköy’de bulunan Gaziosmanpaşa İlköğretim Okulu’nun satılarak otel yapılması, üniversitenin de benzer bir akıbete uğrayabileceği korkusunu yarattı. Ancak ilk belirlemelere göre, sabotaj olasılığı devre dışı.

Hukuk Fakültesi’nden Dr. Mehmet Karlı, Galatasaray camiasının büyük bir dayanışma içinde yangının yarattığı tahribatı gidermeye çalıştığını söylüyor.

Galatasaray camiası 20 milyon TL toplamak için kampanya başlattı

Mehmet Karlı, “Galatasaray Eğitim Vakfı yeni bir kampanya başlattı ve bu kampanyayla 20 milyon YTL toplanması hedefleniyor. Vakıf ve kulüp bu süreçte önayak olacak. Ancak her Galatasaraylı’nın karınca kararınca destek vermesi hedefleniyor” dedi.

Zaten vakıf başkanı ve Galatasaray camiasının önde gelen ismi İnan Kıraç da sabah saatlerinde Ortaköy’deki üniversitedeydi ve durumla ilgili bilgi aldı.

Keza eski rektör Prof. Erdoğan Teziç de okuldaydı. Üniversitede, camianın yardım kampanyasının restorasyona yetmemesi halinde Kıraç’ın devreye girerek ihtiyaç duyulan meblağı tamamlayacağı kanaati olduğunu da bir not olarak vermek gerek.

Bu arada birçok devlet binası gibi Galatasaray Üniversitesi’nin de sigortası yok.

Peki sorumlu kim?

Galatasaray Üniversitesi Rektörü Ethem Tolga, “şanssızlık” olarak nitelediği yangının elektrik kontağından çıktığını söylüyor. Ancak yangın söndürme ve önleyici tedbirler konusunda uluslararası standardın olup olmadığı merak konusu. Kaza raporu çıktığında bu konunun aydınlığa kavuşması bekleniyor.

STÜDYO VOA

İran’ın İsrail’e saldırması ABD’de nasıl yankılandı? – 15 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:51 0:00
XS
SM
MD
LG