Erişilebilirlik

Fransız Meclisi'nden Rapor: 'İstihbarat Zafiyeti Var'


Paris saldırılarından 8 ay sonra Fransız Meclisi'nden terörle mücadele için hükümete şok öneriler geldi. Paris'te 13 Kasım'da meydana gelen terör saldırısının nedenlerini ve benzer bir saldırının bir daha yaşanmaması için atılması gereken adımları belirlemek üzere kurulan Meclis Araştırma Komiyonu, 39 maddelik öneri içeren 400 sayfalık şok bir rapor yayınladı. Rapor Fransız gizli servisindeki istihbarat zafiyetini gözler önüne serdi. Milletvekilleri, hem terörle mücadele hem de istihbarat birimlerinin koordinasyonunu sağlayan iki büyük ulusal kurum oluşturulması çağrısı yaptı. İlk yardım müdahalesi için de "savaş doktorlarının" eğitilmesi istendi.

Meclis Araştırma Komisyonu, Paris'in ortasında nasıl 147 kişinin öldürülebildiğini ve nasıl saldırının sorumlularından Salah Abdeslam'ın aynı gece elini kolunu sallayarak, kendi kimlik bilgileri ile sınırdan geçtiğini, üstelik Avrupa'nın en çok aranan adamı olduğu halde 6 ay boyunca nasıl saklanabildiğini araştırdı. Komisyon, 6 aylık çalışma boyunca, 200 saat süreyle 190 kişiyi dinledi. Kurban ailelerinin merakla beklediği 400 sayfalık sonuç raporunda 4 bakan ve çok sayıda istihbarat görevlisinin kendi kurumlarını eleştiren "şok" ifadelerine yer verildi.

"İstihbarat birimlerinde devrim niteliğinde değişiklik gerekli"

Komisyon raporunda, Fransız istihbarat servislerinin "büyük zafiyet" içinde olduğu ve servisler arasındaki koordinasyon eksikliğinin en can alıcı zafiyet olarak tespit edildiği dile getirildi. Askeri, jandarma ve polis istihbaratlarının derhal bir üst organizasyonla koordinasyon içinde çalışması gerektiği vurgulandı. Milletvekilleri derhal tüm istihbarat birimlerinin koordinasyonunu sağlayacak bir üst birim kurulmasını ve bu birimin de Başbakan'a bağlanmasını istedi. Yeni birimin, terör tehditi analizi, stratejik planlama, operasyonları koordine etme ve istihbarat birimleri arasındaki koordinasyonu sağlama görevini üstlenmesi istendi.

Raporda bu birimin yanısıra istihbaratı birleştiren bir üst birim de önerildi. Ayrıca her istihbarat servisinin kendi fişleri olduğu ve bu fişlerle her servisin kendi görev alanına giren kişileri izlendiği, bunun da büyük bir boşluk ve karmaşaya neden olduğu belirtilerek, ortak bir fişleme sistemi oluşturulması çağrısı yapıldı. Charlie Hebdo saldırısını gerçekleştiren Kouachi Kardeşler'in, farklı birimler tarafından zaman zaman izlense de, aralarında bir koordinasyon olmadığı için saldırıdan hemen önce izlenmekten vazgeçildiği vurgulandı.

Fransız istihbaratının 400 bin kişi hakkında fişleme raporu olduğu, terör bağlantılı olanların izlendiği "S fişinde" ise 10 bin kişinin kayıtlı olduğu bilgisi de yer alıyor. İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve, 2015 yılında "Terör amaçlı radikalleşenler ve önlem amaçlı fişeleme" adı verilen yeni bir sistem kurdu. Bu fişleme çerçevesinde ise 13 bin isim yer alıyor. Ancak bu fişlere yalnızca İçişleri Bakanlığı ve dış tehdit de oluşturabilecek isimleri izleyen DGSE girebiliyor. Raporda, askeri ve jandarma istihbaratının da bu fişlere girişlerinin sağlanmasının hayati olduğu belirtiliyor.

Saldırı anında etkili müdahalede bulunacak "savaş doktorlarının", ilk yardım ve sağlık ekiplerinin eğitilmesi çağrısı yapılıyor.

İstihbarat Müdürü'nden "başarısızlık" itirafı

Komisyona ifade veren Dış İstihbarat Genel Müdürü Bernard Bajolet'nin, başarısız olduklarını itiraf ettiği, "13 Kasım gibi bir terör saldırısı öncelikle dış istihbartın (DGSE) zaafiyetini ortaya koyuyor. Çünkü bu saldırıyı düzenleyenler dışarıdan gelmiş ve saldırı planı dışarıda, Belçika'da yapılmış. Yani DGSE'nün görev alanında herşey planlanıyor. Bu saldırı aynı zamanda iç istihbarat (DGSI) için de bir başarısızlıktır. Sonuçta eyleme bizim topraklarımızda geçiliyor" şeklindeki ifadeleri de raporda yer alıyor.

"Terör suçlusu ile tavuk hırsızı farkı"

Rapor, yargının da terörle mücadelede güvenlik birimlerine yardımcı olması ve uyumlu bir çalıma yürütmesi öğüt veriliyor. Fransa'da terör suçlularına da uygulanan " otomatik ceza indiriminin" derhal iptal edilmesini öneren komisyon raportörü PS'li Sebastien Pietrasanta, "Suriyeden gelen bir terör suçlusu ile bir tavuk hırsızı yargı karşısında aynı indirimlerden yararlanmamalı" diyor.

Sonuç olarak saldırılardan sonra ilan edilen Olağanüstü Hal uygulamasının ve Sentinelle operasyonun "ulusal güvenlik için sınırlı iş görebileceği" belirtiliyor ve genel güvenliğe fazla katkı yapmayacağının da altı çiziliyor.

STÜDYO VOA

EKOTÜRK Stüdyo VOA
lütfen bekleyin
Embed

No media source currently available

0:00 0:29:44 0:00
XS
SM
MD
LG