Paris saldırısının ardından cihatçı örgütlere yönelik operasyonlarını sürdüren Fransız polisi, bu sabah Fransa’daki cihatçıların lideri ve fikir babası olarak bilinen “Beyaz Emir” lakaplı 69 yaşındaki Selefi İmam Olivier Corel’in evine baskın düzenledi. Fransa’yı ve dünyayı derinden sarsan Paris saldırısının üzerinden 11 gün geçmesine rağmen saldırının planlayıcısı olduğu düşünülen Belçika vatandaşı Salah Abdeslam’ın izine ise hala rastlanamadı. Polis, Abdeslam’ım kullandığı Clio marka arabayı ve çöpe attığı bomba yüklü intihar yeleğini buldu. Ancak kimliği belirlenmeden yalnızca yarım saat önce Belçika sınırını geçmeyi başaran Abdeslam adeta buhar oldu.
Fransız polisi, Corel’in Ariege bölgesinde bulunan Artigat kentindeki evine, 2 helikopter ve çok sayıda özel timin yanısıra bilgisayar alanında uzman istihbarat ekiplerinden oluşan geniş bir ekiple baskın yaptı. Olivier Corel’in yanısıra, Corel ile iletişimde olan isimlerin evlerine de düzenlenen baskında gözaltı olup olmadığı henüz açıklanmadı.
“Artigat Çetesi” olarak bilinen Selefi gurubun lideri olan ‘Beyaz Emir’, Fransa’da ilk cihatçı eylemleri gerçekleştiren Muhammed Merah ve Fransa’daki cihatçılar üzerinde önemli etkisi olduğu kaydedilen Fabien Clain’ın da lideri olarak anılıyor. Paris saldırılarının ardından Fabien Clain saldırıları kendisinin gerçekleştirdiğini belirten bir ses kaydı yayınlanmıştı. Suriye asıllı Fransız Olivier Corel, Toulouse’da 7 kişiyi öldüren Muhammed Merah operasyonu çerçevesinde göz altına alınmış, ardından dosya kapsamı dışına alınarak serbest bırakılmıştı. Cihatçı söylemleri ve “Toulouse kentindeki Selefiler’in babası” bilinen Olivier Corel, bu güne kadar tutuklanmadı.
Salah Abdeslam buhar oldu
Fransız polisi dün gece Paris’in güneyinde Montrouge kentinde bir çöp bidonunda bomba yüklü bir kemer buldu. Bu kemer, intihar saldırılarında kendilerini patlatan diğer ölüm makinelerinin kullandığı kemerin aynısı. Bulunduğu yer ise Paris’in güneyindeki Montrouge kenti. Charlie Hebdo saldırısının ardından, Amedi Coulibaly’nin iki polisi öldürdüğü kent. Ama daha da önemlisi Paris saldırılarının aranan adamı Salah Abdeslam’ın cep telefonunun son kez tespit edildiği nokta. Abdeslam buradan Brüksel’den iki arkadaşını arayarak kaçışını planlıyor.
Sınırda Fransız polisi, Abdeslam’ın kimliğini merkeze okuyor. Merkezden yanıt, “Sabıkaları var. Şüpheli şahıslar ancak haklarında somut bir tespit yok. Bütün bilgilerini aldıktan sonra geçişlerine izin verin” oluyor. Sınır polisi Abdeslam ve iki arkadaşını geçirdikten arım saat sonra ise saldırganların kimlikleri tespit ediliyor. Paris saldırısının en önemli planlayıcısı Abdeslam, sabah iki arkadaşıyla birlikte Cambrai kentinden Brüksel’e geçerek “sır” oluyor.
Firar mı etti, bombalı yelek mi patlamadı ?
Paris’te 13 Kasım Cuma gecesi Stade de France, Bataclan ve Rue Voltaire’de gerçekleşen saldırıyı üstlenen IŞİD, bildirisinde 4 saldırıdan bahsediyor. Bilinen 3 mekanın yanısıra 18’inci Paris’te bir saldırıdan da söz ediyor. Uzmanlar, “Belli ki burada da bir saldırı planlandı ama planlandığı gibi gerçekleşmedi” yorumunu yapıyor. Buna göre 18’inci Paris’te planlanan dördüncü saldırı belli ki Salah Abdeslam’a verilmiş. Bu durumda ya Salah Abdeslam’ın bomba yüklü kemeri teknik bir sorunla patlamadı, ya da kardeşi Brahim Abdeslam gözünü kırpmadan kendini Comptoir Voltaire barının önünde patlatırken, Salah Abdeslam son anda vazgeçti.
Yarım saat farkla kurtuldu
Saldırı gecesinden 2 gün önce Paris’e gelen Abdeslam,Brüksel’de kiraladığı Clio marka arabayla, olay gecesi 3 intihar bombacısını Stade de France’a bırakan Abdeslam, daha sonra arabayı 18’inci Paris’teki Albert Kahn sokağına parkederek kayboluyor. Cep telefonu 18înci Paris’te tespit edilen Abdeslam’ın telefon incelemesinden buradan Montrouge’a geçtiği, Montrouge’da Brüksel’den iki kişiyi arayarak kaçışını organize ettiği anlaşılıyor. Polis bu kaçıştan 10 gün sonra Montrouge’da, bir çöp bidonunda patlayıcı yüklü intihar kemerini buldu. Kemerdeki patlayıcıların analizinde TATP patlayıcı kullanıldığı belirlendi. Yani Stade de France ve Bataclan’da patlatılan bombalarla aynı yapıda. Abdeslam’ın Belçika’ya kaçmadan önce ‘ya patlamayan ya da patlatmaktan son anda vazgeçtiği’ kemeri çöpe attığı tahmin ediliyor.
Vücutlar patladığı için polis halen iki kamikaze ile Saint Denis’de yapılan operasyonda kendisini patlatan şahsın kimliğini bulamadı. Abdelhamid Ebayoud’la birlikte ölen kadının kuzeni Hasna Aït Boulahcen olduğu anlaşıldı. Ancak Hasna’nın vücudundaki bombaları patlatarak değil, bir başka canlı bombanın patlattığı bombalar nedeniyle öldüğü anlaşıldı. Böylece kimlikleri henüz belli olmayan kişi sayısı 3’e yükseldi. Polis halen kimlik tespiti için, en ufak bir kan izinden, kumaş parçasına kadar DNA araştırmasını sürdürüyor.
Ev sahibi hakkında adli soruşturma
Öte yandan saldırıların ardından Saint Denis kentinde yapılan operasyonlarda göz altına alınan 7 kişi serbest bırakılırken, Ebayoud ve adamlarına evleri kiralayan Jawad Bendaoud adlı kişi ise 6 günlük göz altı süresinden sonra hakim karşısına çıkarıldı. Polis’te hayli yüklü bir dosyası bulunan Bendaoud’un Ebayoud ile ilişkisi ve yardım ve yataklık edip etmediği araştırılmak üzere hakkında adli soruşturma açılması bekleniyor. Operasyon yapılan apartman dairesinde ise otomatik silah olmadığı açıklandı. Yalnızca 9mm. kalibrelik bir tabanca, el bombası ve patlayıcı yelek ele geçirildi.
1233 adrrese operasyon düzenlendi
İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve, Meclis’te hükümete yöneltilen bir soruyu yanıtlarken, 11 gündür süren Olağanüstü Hal uygulaması sırasında gerçekleştirilen operasyonların bilançosunu açıkladı. Cazeneuve, OHAL uygulaması kapsamında 1233 adrese baskın ve operasyon düzenlendiğini bu baskınlarda 124 kişinin göz altına alındığını, 230 adet de ateşli silahın ele geçirildiğini dile getirdi.
