Fransa’da temaslarda bulunan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Fransız muhataplarına “İlişkilerimiz iyi gidiyor. Bunu bozmayalım” mesajı verdi. Çiçek, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın, “Türkiye ve Ermenistan’ın yakınlaşması için tabular yıkılmalı” çağrısına da, “Bizim Ermeni halkıyla bir sorunumuz yok. Esas mesele bu işi ticarete döken diyasporadır” yanıtını verdi.
Paris’te Meclis Başkanı Claude Bartolone ve Senato Başkanı Gerard Larcher, Dış İlişkiler Komisyonu ve Dostluk Grubu üyeleriyle görüşen TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve beraberindeki parlamento heyeti, temaslarının ardından Türk Büyükelçiliği’nde bir basın toplantısı düzenledi. Fransa’da cumhurbaşkanı değişikliğinin ardından ikili ilişkilerin canlandığına dikkat çeken TBMM Başkanı Çiçek, Hollande’ın Ermeni Dernekleri Federasyonu CCAF’in yemeğinde Türkiye ve Ermenistan’a yaptığı çağrıyı değerlendirdi:
“2015 Türk-Fransız ilişkileri açısından önemli bir yıl. Temaslarımızda ilişkilerin daha da iyiye gitmesi gerektiğini, bozulmaması dileğimizi ilettik. Türkiye elbette bu acıları inkar etmedi. 2005’ten beri de bu konunun tarihçiler, bilim adamları tarafından kurulacak ortak komisyon ile çözülmesi gerektiğini söylüyoruz. Türkiye'nin Ermeni halkıyla da bir sorunu yok. Asıl mesele diyasporanın dünyada, Ermenistan'ın da politikalarını ipotek altına alan bir karalama kampanyasını sürdürmesidir. Bazı gruplar da bu karalama kampanyasından nemalanıyor. Adeta bu olayı bir ekmek kapısı haline getirmişler. Bu iş bir sektör olmuş” diye konuştu.
AİHM'de görülen "Doğu Perinçek Davası"nın siyasete alet edilmemesi gerektiğini de belirten Çiçek, “Davayı hukuken zayıf oldukları için politik zemine kaydırmaya çalışıyorlar. AİHM'den beklentimiz konuya hukuk açısından bakmalarıdır" dedi.
‘PKK’ya meşruiyet kazandırılamaz’
Görüşmelerinde Charlie Hebdo dergisine düzenlenen terörist saldırıyı da ele aldıklarını kaydeden TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye’nin uzun süredir terörle mücadelede uluslararası işbirliğinin önemini dünyaya anlatamaya çalıştıklarını belirterek, "Tek bir ülkenin gayreti terör belasını defetmeye yetmiyor. Gelinen bu noktada herkes uluslarası işbirliğine vurgu yapıyor. Bizim açımızdan bakıldığında terör örgütleri arasında bir ayırım yapmak doğru değil. Terör terördür. Biz terörün her türlüsüne karşıyız. Dolayısıyla yalnızca tek bir terör örgütünün üzerinde durmamak lazım. Yaşadığımız coğrafyada tek terör örgütü DEAŞ (IŞİD) değil. Ondan daha evvel, bizim 40 bin vatandaşımızı katleden PKK terör örgütü var. Şimdi DEAŞ'e karşı savaşıyor görüntüsü altında PKK'nın terör örgütü olduğu gözardı edilemez, ona meşruiyet kazandırılmaz. Bize görer terör örgütü akreptir, fırsat bulduğunda herkesi sokar" diye konuştu.
‘Herkes kendi kısrağını kısa bağlasın’
Çiçek, Charlie Hebdo saldırılarının ardından Fransız basınında yer alan Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlayamadığı yönündeki iddialara da, "DEAŞ saflarında savaşan 80'den fazla ülkeden terörist var. Türkiye kendi imkanlarıyla 7 bin 800 civarında kişinin girişini yasaklamış. 30'u Fransız vatandaşı olmak üzere, bin 100'den fazla kişi de sınırdışı edilmiş. Böyle bir kaos ortamında bu problemin çözümünü tek başına Türkiye'ye yüklemek haksızlık olur. Kaynak ülkeleri kendi vatandaşlarını iyi takip etmeli. Herkes kendi kısrağını kısa bağlasın" yanıtını verdi.
